Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, sermaye arttırımında ayni sermaye olarak koymak üzere ortağın şirketten olan alacağının TTK 342-343 gereğince tespiti istemine ilişkindir. Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesince, "... ayni sermaye konulacak şirket merkezi adresinin Topkapı olduğu ve İstanbul Adliyesi yargı çevresinde bulunduğu, TTK.nun 343.maddesi uyarınca yetkili mahkemenin ayni sermaye koyulacak şirketin adresinin bulunduğu yer mahkemesi olarak belirlendiği ve bu yetki kuralının kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralı olduğu..." gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise, "... TTK 'nın 342 ve 343 maddeleri uyarınca ayni sermaye değer tespiti istenen "... Anonim Şirketi" nin adresinin ... Mah. ... Sk. ... Sitesi No: ......

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/34 Esas KARAR NO : 2022/424 DAVA : Öz Sermaye Tespiti DAVA TARİHİ : 13/01/2022 KARAR TARİHİ : 31/05/2022 Mahkememizde görülmekte olan Öz Sermaye Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davacının kurulacak olan şirkete ayni sermaye olarak maliki olduğu ... parselde bulunan ... Dükkân, ... alanlı dükkân ve... oranındaki hissesinin değerinin tespitini talep etmiştir. Davacı tarafın talebinin duruşma açılmaksızın değerlendirilmesi uygun görülmekle, dava konusu taşınmazların tapu kaydı celp edildikten sonra ... Mahallesi ......

      Mahkemece, dava konusu ziynet eşyalarının 3.kişi ile borçlunun ortak meskenlerinde haczedildiği, davacının bu ziynet eşyalarını borçlunun ortak olduğu mücevher işi ile ilgili şirket ortaklığından ayrılması karşılığı verildiğini iddia ettiği, ziynet eşyasının mahiyeti gereği kadına mahsus eşyalardan olduğu, parası eş veya diğer aile bireyleri tarafından ödense dahi kadın için alındığı ve bağış olarak görüldüğü, iştigal alanı kuyumculuk olan şirketin hissedarlarına ödemelerin ayni olarak yani ziynet eşyası ile yapıldığı iddiasının yaşam deneyimlerine aykırı olduğu ve davacının bu iddiasını ispatlayamadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı ve davalı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        in aynı kişi olduğunun tespitini talep ettiği, mahkemece ...'in kimlik bilgilerinin yeniden kayıt ve tescili ile bu kişi ile ... ve ... oğlu, ... 01/01/1940 doğumlu... aynı kişi olduğunun tespitine karar verildiği anlaşılmaktadır. Nüfus kayıtlarında hakkında ölüm araştırması yapılan ...'in sağ olduğu ve ... ile aynı kişi olduğunun tespiti halinde muhtemel mirasçıların da hukukları etkileneceğinden, ...'in muhtemel mirasçılarının tespit edilip davanın bu kişilere yöneltilmesi gerekir. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda mahkemece ... ile ... aynı kişi olduğunun tespiti hususunda ...'in muhtemel mirasçılarına dava yöneltilip, gösterdikleri takdirde delilleri toplanıp birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

          Buğra”nın aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Dava, tapu kayıt malikinin tespiti ve tapu kaydında isim düzeltilmesi istemine ilişkindir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bunun içinde kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğunun tespiti zorunludur. Eldeki davada davacı, dava konusu taşınmazın kayıt malikinin kendisi olduğunun tespiti ve kayıttaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesini istemiştir....

            Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Davacının başvurusu; İİK'nun97/a maddesine göre mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı lehine olması nedeniyle, İİK 99 madde uygulanmasına dair müdürlük işleminin iptali ile İİK 97'nin uygulanması istemi ile , 3. kişi şirket adına istihkak iddiasında bulunan kişi 3. kişi şirketin ortağı veya yöneticisi olmayıp çalışanı olduğundan geçerli bir istihkak iddiası bulunmadığını ileri sürerek istihkak iddiasına ilişkin taraflarına istihkak davası açmak üzere süre verilmiş olmasına ilişkin 28/09/2021 tarihli icra Müdürlüğü kararının iptali ve takibin devamına karar verilmesi istemine ilişkindir. İstihkak davasının dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır....

            adında bir kişi bulunmadığını ileri sürerek, beyanlar hanesinde kendi adına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile davalı ... oğlu ... aleyhine dava açmıştır. Dairemizin 28.02.2014 tarih ve 2013/14605 Esas, 2014/1841 sayılı kararı ile dava dışı 223 ada 9 parsel sayılı taşınmaz hakkında hüküm kurulmasının usulsüzlüğüne değinilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 223 ada 2 parselin kullanıcısının ... olduğunun tespiti ile taşınmazın beyanlar hanesine kullanıcısının ... olarak şerh edilmesine, ... adına olan şerhin iptaline karar verilmiştir. Davalı ... 'un 23.02.2015 tarihli temyiz istemi mahkemece temyiz harç ve giderlerinin süresinde yatırılmamış olduğu gerekçesiyle 20.03.2015 tarihli ek karar ile reddedilmiş; ek karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir....

              Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın 3.kişi elinde haczedilmesi üzerine 3.kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. 3.kişi yerine çalışanı (işçisi) tarafından yapılan istihkak iddiası geçerli bir istihkak iddiası değildir. Somut olayda, dava konusu 10.12.2009 tarihli haciz sırasında 3.kişi yararına istihkak iddiasında bulunan Gülizar ... 3.kişinin çalışanıdır. Anılan şahsın, 3.kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir. Davalı 3.kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nun 96/3.maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış usule uygun bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır. Geçerli bir istihkak iddiası bulunmadığı için alacaklının da bu davayı açmakta hukuki yararı yoktur....

                Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 343. maddesi kapsamında değer tespiti istemine ilişkindir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 342. maddesinde; üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikrî mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil, malvarlığı unsurlarının ayni sermaye olarak konulabileceği, hizmet edimlerinin kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacakların sermaye olamayacağı, aynı yasanın 343. maddesinde; konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce değer biçileceği, değerleme raporunda, uygulanan değerleme yönteminin somut olayın özellikleri bakımından herkes için en adil ve uygun seçim olduğunun; sermaye olarak konulan alacakların gerçekliğinin, geçerliğinin ve 342. maddeye uygunluğunun belirleneceği, tahsil edilebilirlikleri ile tam değerlerinin; ayni olarak konulan her...

                  TTK 342 maddesinde "(1) Üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikrî mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil, malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabilir. Hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacaklar sermaye olamaz. (2) 128 inci madde hükmü saklıdır." hükmüne yer verilmiştir. Talebe konu taşınmaz üzerinde ... Bankası A.Ş. lehine 15.000.000,00-TL bedelle ipotek tesis edildiği, TTK 342 Maddesi uyarınca üzerinde sınırlı bir ayni hak bulunan taşınmazların ayni sermaye konulmasının mümkün olmadığı, bu nedenle TTK 342 maddesindeki şartların oluşmadığı kanaatine varılmakla, dava konusu taşınmaz yönünden ayni sermaye konulmak üzere değerinin tespiti yönündeki talebine ilişkin davanın reddine karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu