Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2020 NUMARASI : 2019/164 ESAS, 2020/62 KARAR DAVA KONUSU : Aynı Kişiler Olduklarının Tespiti KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı İdare Temsilcisi tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin babası Musa (Moussa) Saado'nun Lübnan devleti nüfus kayıtlarında Tevfik ve Nuriy'den olma Beyrut doğumlu olarak kayıtlı olduğunu ancak Türkiye nüfus kayıtlarında ise Şeyhmus Erol olarak TC nolu Tevfik ve Nuriy'den olma olarak Mardin ili, Savur ilçesi, Üçkavak mahallesinde kayıtlı olduğunu ileri sürerek bu iki şahsın aynı kişi olduklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

Ancak; Davacılar ile aynı kuşakta olan ... ve ... ...’nin davaya konu vakfın galleye müstehak vakıf evladı olduğu mahkeme kararı ile saptandığından ve dosyada bulunan nüfus kayıtları ve veraset ilamından davacılar ile bu kişiler arasında soybağı kurulduğundan davacıların davaya konu ...’nın evladı olduklarının tespitine karar verilmesi gerekirken, bu istemlerinin de yerinde görülmeyen gerekçe ile reddine karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 29.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Tapu Sicil Müdürlüğü aleyhine 28/09/2006 gününde verilen dilekçe ile davacıların murusi ile tapu kaydında malik olarak görünen kişinin aynı kişi olduklarının tespitinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28/11/2007 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, davacıların murisi ile tapu kaydında malik olarak görünen kişinin aynı kişi olduklarının tespiti istE.. ilişkindir. Mahkemece istem kabul edilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar 316 parsel sayılı taşınmazda (1/6) oranında hissedar olarak gözüken M.. Şengönül ile nüfus kayıtlarına E.. (Şengönül) Yağcıoğlu olarak görünen kişinin aslında aynı kişi olduklarını; kayıtlardaki M.. Şengönül'ün aslında 1334 tarihinde vefat ettiğini, sonradan doğan E.....

      ın aynı kişiler olduklarının tespitini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş olup, duruşma istemi konu itibarıyla reddedilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 1-Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davalarda Cumhuriyet Savcısı ile Nüfus Müdürü veya Memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu yasa hükmü dikkate alınmadan Cumhuriyet Savcısının yokluğunda yargılama yapılması, 2- Dava dilekçesinde, ...'da nüfusa kayıtlı ..., ... c.57, h.72, s.72'de nüfusa kayıtlı ...,...'un aynı kişiler olduğunun tespiti istenmiş, dava salt Nüfus Müdürlüğü aleyhine açılmış, yargılama sırasında sadece ... mirasçıları davaya katılmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte fatura düzenlemek HÜKÜM : Beraat Sanıkların 2009 takvim yılında sahte fatura düzenledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında; sanıkların savunmalarında kontör satışlarının ve satışlara ilişkin düzenlenen belgelerin gerçek olduğunu belirtmeleri karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için; öncelikle sanıklar hakkında tefecilik veya 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nda düzenlenen suç yönünden açılmış dava bulunup bulunmadığının araştırılması, varsa dosyanın getirtilerek incelenmesi, bu davayla ilgili belgelerin örneklerinin dosya içine konulması, ilgili Vergi Dairesinden sanıkların POS cihazı ile çekim yapılan, kredi kartlarının sahibi olan kişiler ile kart sahipleri dışında adlarına fatura düzenlenen kişiler hakkında sahte fatura kullanma suçuna ilişkin karşıt inceleme yapılıp yapılmadığının sorulması, yapılmış ise onaylı örneklerinin istenmesi, aynı kişilerde, sanıklar...

          Yerel mahkemece açıklanan yön gözetilmeyerek, davacının mirasbırakanlarının kayıt malikleri ile aynı kişiler olduklarının tespitine karar verilmesi gerekirken, hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülüp soyadlarının tespitine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, tapu kayıt malikleri ile nüfus kaydında yazılı kişilerin aynı kişiler olduklarının tespiti isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.)...

              den mirasçılık belgesi getirtilip mirasçılarına gerekçeli mahkeme kararı tebliğ edilerek temyiz ve cevap sürelerinin beklenmesinden, 2-... ve ... aynı kişiler ise buna ilişkin tüm bilgi ve belgelerin dosyaya konulmasından ve aynı kişi olduklarının anlaşılması halinde; kendisine yapılan tebligatlar Tebligat Yasasının 21. ve Tüzüğün 28. maddesine aykırı olarak komşu imzası alınmadan yapılan mirasçılar ......, ..., .... ve ... ile kendisine yapılan tebligat Tebligat Yasasının 16. maddesine aykırı olarak aynı iş yerinde sürekli olarak çalışıp çalışmadığı belirtilmeksizin amiri ...'a yapılan ... .'a gerekçeli karar ve temyiz dilekçesinin yöntemince tebliğ edilerek temyiz ve cevap sürelerinin beklenmesinden, Sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Dava dilekçesindeki anlatıma ve netice-i talebe göre somut uyuşmazlıkta iki ayrı istem mevcut olup ilki vakfın gelir fazlasından faydalanma amacına yönelik galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespiti; ikincisi ise mütevelli atanma kararına esas teşkil etmesi yönü ile vakıfların tevliyetine ehil vakıf evladı olduğunun tespiti istemine ilişkindir. 1- Dosya muhtevasına, dava evrakı ile tutanaklar münderecatına ve Yargıtay ilamında açıklanan gerektirici sebeplere göre , davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve HUMK'un 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan sair karar düzeltme istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava dilekçesindeki anlatım ile davacıların galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduklarının tespiti yanında aynı vakıfların tevliyetine ehil vakıf evladı olduklarının da tespitine karar verilmesi istenmiştir. 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 3.maddesinde, mülhak vakıf mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin yürürlük...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Galle Fazlasına Müstehak Vakıf Evladı Olduğunun Tespiti Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dava dilekçesinde, davacıların ...'da kurulu ... Vakfının galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduklarının tespiti istenmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacıların galle fazlasına müstehak evlat olduklarının tespitine karar verilmiştir. Vakfın geliri üzerinde hak sahibi olduğuna ilişkin davayı, vakfiye uyarınca galleden yararlanma hakkı bulunan, yani vakfeden ile soybağı olan veya soy bağı olmasa bile galleden kendisine pay özgülenen diğer kişiler açabilir. Davalı ise, mazbut vakıflarda ... (Vakıflar Kanunu m.6), mülhak vakıflarda ise, Vakıf Yönetimi ve ...’dür....

                    UYAP Entegrasyonu