Davacı zararın artmasına neden olmamak için gerekli tedbirleri almak ve davasını da zamanında açmak zorundadır. Davacının ihmalinden dolayı artan zarardan davalıların sorumlu tutulması mümkün değildir. Bu durumda mahkemece, BK'nın 98. maddesi yollamasıyla 44. maddesi uyarınca meydana gelen zarar, yani binanın yıkım ve yeniden yapım masrafının 2000 yılı fiyatlarıyla ve çimento, beton vs. miktar ve oranlarının sözleşmenin yapıldığı tarihte geçerli olan 1975 yılı deprem yönetmeliğine göre hesaplattırılarak bilirkişilerden alınacak ek raporla davalı Sedafın sorumlu olduğu miktar saptanarak davanın sonuçlandırılması gerekirken, eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu davanın yazılı şekilde kısmen kabulü doğru olmamış, karann davalı Sedat yararına bozulması uygun bulunmuştur....
Kaldıki klimanın montajının tüketici tarafından yetkili servis dışında bir kişiye yaptırılması halinde dahi, maldaki ayıbın yetkili olmayan servisin hatlı montaj ve işleminden kaynaklanmaması halinde satıcının tüketiciye karşı yasada doğan yükümlülükleri devam eder. Bu bağlamda satıcı ücretsiz onarım yapmakla yükümlüdür. Bu durumda mahkemece, klimadaki ayıbın imalattan mı kaynaklandığı, yoksa tüketicinin kullanım hatası veya yetkili olmayan servisin tekniğine ve yöntemine uygun olmayan montajından mı kaynaklandığını bilirkişi incelemesi ile saptanmalı, ayıbın kullanım hatası veya yetkili olmayan servisin yöntemine ve tekniğine uygun olmayan montajından kaynaklandığı saptandığı takdirde şimdiki gibi davanın reddine ayıbın imalat hatasından kaynaklandığı saptandığı takdirde davacının bedel iadesi ile ilgili istemin kabulüne karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Şu durumda 4077 sayılı Kanun'un 414. maddesinde yer aldığı üzere, satıcının satılan malın ayıbı tüketicinin ağır kusur ve hile ile gizlenmesi halinde zamanaşımı süresinden yararlanamayacağı gözetildiğinde davanın zamanaşımına uğramadığı açıktır. O halde mahkemece yapılacak iş, tarafların İddia ve savunmaları doğrultusunda inceleme yaparak araçta bir üretim hatası olup olmadığı, dava konusu olaya davacının bir eyleminin sebep olup olmadığını araştırmak ve varılacak sonuca göre bir karar vermekten ibaret olup, yazılı gerekçe ile davanın zamanaşımından reddi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davacı yararına (BOZULMASINA) ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21.09.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda mahkemece fatura bedeli olan 42.123.592.000 liranın tahsiline karar verilmesi gerekirken, davacının araçtan yararlanma bedelinin mahsup edilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Sonuç: Birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına (BOZULMASINA), 1.456,00 YTL kalan harcın davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine 18.09.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
AYIPLI İFA EKSİK İFA KAVRAMITAPU KAYDININ HERKESE AÇIK OLMASIZAMANAŞIMI SÜRESİ 4077 S. TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN [ Madde 30 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki “ “tazminat” ” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 2.Tüketici Mahkemesince davanın reddine dair verilen 25.02.2009 gün ve 2007/704 E., 2009/45 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 28.05.2010 gün ve 2009/8129 E., 2010/7295 K. sayılı ilamı ile; (“ “…Davacı, “ “S..... Y....... P..... E..........
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ: Davacı vekili 17/11/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesi ile; davalı T5 aracın ekspertiz işleminin yapıldığı işletmenin sahibi veya ortağıymış gibi kartvizit bastırdığını, davalı Erol'un işletmede yetkili veya çalışan olup olmadığını davacının bilebilecek konumda bulunmadığını, mahkemenin eksik inceleme ile davalı T3 yönünden davayı reddettiğini, oysa aracın ayıplı olarak satıldığının bilirkişi raporu ile ortaya konulduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:HMK'nun 355. Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı ve ayıplı hizmet ifası iddialarına dayalı araçtaki değer kaybı istemlidir....
hatasından kaynaklanmayan, imalat hatasına dayalı, garanti süresi içerisinde ortaya çıkmış ve garanti süresi sonrasında da devam eden, araçtan faydalanmayı ortadan kaldıran motor sistem komponent arızaları nedeni ile konu aracın AYIPLI olduğunu, ilgili sistemdeki arızaların konu aracın teslimi esnasında makul ve ortalama bir tüketici tarafından tespitinin mümkün olmaması nedeni ile konu aracın GİZLİ AYIP niteliği taşıdığını görüş ve beyan etmişlerdir....
“a geri götürülerek teslim edildiğini, Ambalajında satın alınmasına karşın, satılan ürünün AYIPLI OLDUĞU belli olmuştur. Bu nedenle ayıplı ürünün parasının iade edilmesini veya aynı cinsten başka bir ürünle değiştirilmesini yasa gereği iken satıcı temsilcileri böyle bir işlem yapmamışlar ve satılan ürünün iki yıl garantisi olmasına ve ayıplı olduğu sabit bulunmasına karşın cihazın iki defadır geri iade edilmesi nedeniyle müvekkilinin mağdur edildiğini, Ambalajında satın alınmasına karşın, satılan ürünün AYIPLI OLDUĞU belli olmuştur....
Kablo San. ve Tic. A.Ş. tarafından ......