Buna göre '' (1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici, A-Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, B-Satılanı alıkoyup ayıp orarında satış bedelinden indirim isteme, C-Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafların satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını istenme, D-İmkan varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme'' haklarına tüketici sahiptir. Bilindiği üzere üründe mevcut olan ayıp, açık veya gizli olabilir. Satılan üründe var olan ve gözlü görülebilen, ilk bakışta fark edilebilen ayıplar açık ayıp sayılır ve bunlar öğrenildikten sonra derhal satıcıya bildirilmelidir. Dış muayene ile tespit edilemeyen ve malın kullanımı ile birlikte zaman içerisinde ortaya çıkan veya çok detaylı teknik inceleme sonucu anlaşılabilen ayıplar gizli ayıp sayılır....
Mahkemece davanın kabulü ile, aracın ayıpsız misli ile değişimine, aynen ifa mümkün olmadığı takdirde, İİK nun 24.maddesi uyarınca işlem yapılmasına karar verilmiş, hükmün davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine dairenin 8.11.2010 tarihli 2010/3057-14705 esas ve karar sayılı ilamı ile değişim koşulları oluşmadığı gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiş, bu bozma ilamına karşı davacı tarafça karar düzelteme talebinde bulunulmuştur....
davalı uhdesinde bulunan emsal araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, aracın emsal misli ile değişimi söz konusu olmaz ise aracın emsal mislinin bedelinin tespiti ile ticari faiziyle birlikte tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Buna göre bölge adliye mahkemesince; davacının seçimlik hakkını onarım yönünde kullanmış olduğu, onarım neticesinde arızanın giderildiği, bu hâli ile malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinin TMK'nın 2. ve 6502 sayılı Kanun'un 11. maddeleri uyarınca hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olacağı gözetilerek; usul ve kanuna uygun olan ilk derece mahkemesince karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, aracın misli ile değişimine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
teslim edildiğini, tamirat sonucunda aracın motor bloğunun yenilenmesi sebebiyle motor numarasının da değiştiğini ve tescil işlemi gördüğünü, 17.2.2014 tarihinde davalı ......’ne ihtarname göndererek aracın yenisi ile değiştirilmesini talep ettiğini ancak sonuç alınamadığını ileri sürerek öncelikle aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde araç satış bedeli olan 85.422,10 TL’nin ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
yetkili servise götürüldüğünü, serviste ar izanın şamandıra kaynaklı bir arıza olduğu ve sıfır bir araçtan sökülen şamandıra takılarak problemin giderildiği ifade ettiklerini, fakat sorunun devam ettiğini, 15.08.2016 tarihinde yetkili servise götürüldüğünü, servisin arızanın gösterge panelindeki söke t arızalından kaynaklandığını değişimi İle sorunun giderildiğini ifade ettiklerini fakat sorunun giderilmeyerek devam ettiğini, 23.08.2016 tarihinde yetkili servise götürüldüğünü ve arızanın şamandıra sisteminden kaynaklı bir arıza olduğunu ve şamandıranın değişimi İle giderildiğini İfade ettiklerini fakat sorunun devam ettiğini bildirmiş ve arızanın defalarca tekrar edilmesi ve giderilememesinden dolayı aracı ayıplı mal niteliğinde olduğunu ve aracın misli ile değişimi talep ettiği tespit edilmiştir....
Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. (2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz. (3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....
Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. (2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz. (3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....
Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. (2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz. (3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....
Mahkemece, ayıplı bulunan bir (1) adet makinenin ayıpsızı misli ile değiştirilmesine karar verilmiş ise de, taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi mevcut olup, ayıp halinde iş sahibinin haklarını düzenleyen BK'nın 360. maddesinde, eserin reddi ile bedelin iadesi, bedel indirimi ve onarım hakları mevcut olup, ayıpsız misli ile değiştirilmesi hususu düzenlenmemiştir. Davacı da dava dilekçesinde davayı terditli olarak açmış, ayıpsız misli ile değişimi olmadığı taktirde bedel indirilmesini istemiştir. Bu durumda mahkemece bedel indirimi konusunda Dairemizin ve Yargıtay'ın kökleşmiş içtihatlarına göre “nisbi metod” uygularak indirilecek bedel bulunup davacıya iadesi gerekirken bu hususlara riayet edilmemesi hatalı olmuştur. Nisbi metoda göre, kararlaştırılan ücret ile eserin ayıplı değerinin çarpılması sonucu elde edilecek bedelin, eserin ayıpsız değerine oranlama suretiyle, indirilecek bedel belirlenir....