Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk Derece Mahkemesi’nce, sonradan ortaya çıkan ayıp nedeniyle davacının tercih etmediği seçimlik hakkını kullanmaya zorlanamayacağı, bu arızanın davacının aracın yenisi ile değiştirilmesi talebi için haklı bir sebep olduğu, satıcının tercih edilen seçimlik hakkı yerine getirmek zorunda olduğu, davacı alıcı misli ile değiştirilmesi yönünde tercih hakkını kullandığından hak ve menfaatler arasındaki dengesini ve semen tenzilini öngörmenin yasanın amacına aykırı olduğu, öte yandan araçtaki ayıp kullanmakla ortaya çıkan gizli ayıp olduğundan davalı tarafın hak düşürücü süre itirazının yerinde görülmediği, kaldı ki arızadan itibaren gelen belge ve beyanlara göre davacının makul süre içinde bunu davalılara bildirdiği gerekçesiyle davanın kabulü ile davaya konu aracın davalılara iadesi ile davalılarca ücretsiz olarak misli ile değiştirilmesine, tüm masrafların davalılar tarafından karşılanmasına, aracın temin edilememesi halinde İİK’nın 24. maddesi gereğince işlem yapılmasına karar verilmiş, hüküm...

    Mahkemece aracın misli ile değiştirilmesine karar verildiğine göre kaza sebebiyle meydana gelen değer kaybının gözetilmemesi isabetsiz olduğu gibi misli ile değiştirilmesinin mümkün olmaması halinde hükümde gösterilen bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle tahsiline dair hüküm kurulmakla, birlikte ifa kuralına göre aracın iadesine karar verilmemiş olması doğru değildir. Ayrıca aracın teslim tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi de usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın davalılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 08/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava; satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı misli ile değiştirilmesi terditli olarak araç ve aksesuar bedelinin iadesi talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır....

        satıcıdan talep edebileceği, davacının davasını TMK'nın 6, HMK'nın 190 ve TBK'nın 219 vd. maddeleri nazarında açıkça ispat ettiği anlaşılmakla davanın kabulü ile davacının ayıplı ürünün ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bunun mümkün olmaması halinde İİK'nin 24. maddesine göre işlem yapılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur....

          TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ TALEP: İhtiyati Tedbir talep eden eden-davacı vekili davaya konu ayıplı aracın misli ile değiştirilmesi olmadığı takdirde emsal mislinin bedelinin tahsisli davasında yargılama süreci dikkate alınarak, davalı uhdesinde bulunan emsal araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasına talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI:Mahekemece salt idda ile tedbir karaı verilemeyeceği,davaya konu aracın ayıplı olup olmadığının yapılacak yargılama neticesinde ortaya çıkacağı ve mevcut delil durumuna göre yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği gerekçesi ile tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İhtiyati Tedbir talep eden eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu aracın hali hazırda üretimde olduğu,mili ile değiştirilmesi talep edilmesinin orantısız güçlüğe yol açmadığı,Bakırköy 5....

            konulan arıza sebebiyle tüketicinin külfet altında bırakılmasının Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un özüne aykırı düşeceği, bu nedenle davalıların müşterek savunmalarına itibar edilmeyerek tüketici lehine yorumlama yapıldığı, tüketiciye satılan malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde kural olarak tüketici yasada belirtilen dört seçimlik haktan birini tercih hakkına sahip olduğu, satıcının da tüketici tarafından tercih edilen bu seçimlik hakkı yerine getirmek zorunda olduğu ancak 6502 sayılı Kanun'un 11/3 maddesine göre tüketicinin malın ayıpsız misli ile değiştirilmesini istemesi halinde tercih edilen hakkın yerine getirilmesinin imkânsız veya satıcı için orantısız bir durum ortaya çıkaracak ise üretici, ithalatçı veya satıcının malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakkını yerine getirmekten kaçınabileceği, dava konusu aracın ayıptan ötürü 12.724 TL değer kaybına uğradığı, bedel iadesi veya ayıpsız misli ile değişimin hakkaniyete aykırı olması nedeniyle çoğun içinde az da vardır...

              beyin diye tabir edilen elektronik aksamların da bulunmadığının servis tarafından söylendiğini, müvekkil aracı satın aldığında gerekli dikkat ve özeni göstererek incelemesini yaptığını fakat araçta bir problem görmediğini, araçtaki bu ayıpları müvekkilin önceden fark etmesinin imkânı olmadığını, gizli ayıbın, alıcıdan beklenecek ölçüdeki olağan gözden geçirme ve muayeneyle ortaya çıkmayan ayıp olduğunu, bu hususların bilirkişi incelemesi ile de ortaya çıkacağını, ortaya çıkan gizli ayıp sebebiyle aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi amacıyla arabuluculuk yoluna başvurulmuş neticeten anlaşılamama sebebiyle işbu davayı açmak gerektiğini beyanla dava konusu aracın ayıpsız misli ile ücretsiz olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                KARAR Davacı, 31.08.2012 tarihinde dava konusu otomobili satın almış olduğunu, kısa süre dava konusu otomobilin seyir halinde iken hızı düştüğünde aracın ön kısmından gıcırtı sesi gelmeye başladığını, bu sebeple sekiz defa servise başvurulumuş ve servisçe tamir için çeşitli işlemler yapılmış olmasına rağmen sorunun giderilemediğini, dava konusu aracın ayıplı bir ürün olduğunu ileri sürerek dava konusu otomobilin ayıpsız misli ile değişimine ya da bunun mümkün olmaması halinde sözleşmenin iptali ile araç için ödenmiş olan bedelin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır....

                  Davacı vekili ıslah dilekçesi ile özetle; uyuşmazlık konusu malın gizli ayıplı olduğunun tespitine; bu doğrultuda davanın kabulü ile toplam 20.685,92-TL'nin ticari faiziyle birlikte davalı'dan alınarak müvekkili Şirket'e ödenmesine karar verilmesini beyan etmiş, 17/02/2022 tarihli duruşmada ise malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinden feragat ettiklerini beyan etmiştir....

                    Davacı’nın dava dilekçesindeki talebi aracın ayıpsız misli ile değişimi, bunun mümkün olmaması halinde ise araç bedelinin iadesine hükmedilmesi yönündedir. Davacının talebi terditli dava mahiyetindedir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 227. maddesinde alıcıya tanınan haklar yenilik doğurucu yani tüketilen haklardan olup alıcı bunlardan ancak birini kullanabilecek, başka bir anlatımla terditli olarak talepte bulunamayacaktır. Tüketicinin seçimlik hakkını hangi yönde kullandığı hususunda tereddüt var ise de, davacıya bu talebi hakkında değişim hakkını mı, ya da sözleşmeden dönme hakkını mı kullanacağı hususu açıklattırılmak suretiyle sonuca gidilmesi gerekir. Somut olayda ilk derece mahkemesince bedel iadesine karar verilmiş davacı, dilekçesindeki ilk talebi olan ayıpsız misli ile değişimine karar verilmesi talebiyle istinaf talebinde bulunmuş Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf talebinin reddine karar verilmiş davacı yine aynı talepte bu kez temyiz isteminde bulunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu