Mahkemece, davalının ticari faaliyetlerinden kaynaklanan nedenlerle ailenin mal varlığının tehlikeye düşürüldüğü, taşınmazlar üzerinde haciz şerhleri bulunduğu, davacının yasal mal rejiminden ayrılarak mal ayrılığı rejimine geçilmesini istediği, karı koca arasındaki ilişkide davalı bankalara husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle, bankalar hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın kabulü ile 20.03.2009 dava tarihinden geçerli olmak üzere yasal edinilmiş mal rejiminin sona erdirilerek mal ayrılığı rejimine geçilmesine karar verilmesi üzerine; davacı mal ayrılığı rejimine geçilmesi hususunda vekiline talimat vermediğini açıklayarak davadan feragat talebinin kabulü ile hükmün f eragat nedeniyle bozulmasını istemiştir....
Mal bildiriminde bulunmayı sağlayarak rüşvet ve yolsuzluklarla mücadele etmek amacıyla yürürlüğe konulan 3628 sayılı Kanun'da, mal bildiriminde bulunacaklar, bildirimlerin konusu, zamanı, birden fazla mal bildiriminde bulunulması, bildirimin yenilenmesi, bildirimin verileceği merciler ve bildirimlerin gizliliğine ilişkin hususlara yer verilerek, mal bildirimine ilişkin esaslar belirlenmiş ise de, belirtilen sürelerde mal bildiriminde bulunulmaması hali için herhangi bir yaptırım öngörülmemiştir. Anılan Kanun'da; gerçeğe aykırı bildirimde bulunma ve haksız mal edinme gibi, suçun manevi unsurları dikkate alınarak, hürriyeti bağlayıcı ceza öngörülmüş; ayrıca, Kanun'la belirlenen sürelerde mal bildiriminde bulunmayanlara, bildirimde bulunması için ihtar edilmesine rağmen mal bildirimde bulunulmaması halinde de hapis cezası verileceği öngörülmüştür....
Mal bildiriminde bulunmayı sağlayarak rüşvet ve yolsuzluklarla mücadele etmek amacıyla yürürlüğe konulan 3628 sayılı Kanun'da, mal bildiriminde bulunacaklar, bildirimlerin konusu, zamanı, birden fazla mal bildiriminde bulunulması, bildirimin yenilenmesi, bildirimin verileceği merciler ve bildirimlerin gizliliğine ilişkin hususlara yer verilerek, mal bildirimine ilişkin esaslar belirlenmiş ise de, belirtilen sürelerde mal bildiriminde bulunulmaması hali için herhangi bir yaptırım öngörülmemiştir. Anılan Kanun'da; gerçeğe aykırı bildirimde bulunma ve haksız mal edinme gibi, suçun manevi unsurları dikkate alınarak, hürriyeti bağlayıcı ceza öngörülmüş; ayrıca, Kanun'la belirlenen sürelerde mal bildiriminde bulunmayanlara, bildirimde bulunması için ihtar edilmesine rağmen mal bildirimde bulunulmaması halinde de hapis cezası verileceği öngörülmüştür....
Mal bildiriminde bulunmayı sağlayarak rüşvet ve yolsuzluklarla mücadele etmek amacıyla yürürlüğe konulan 3628 sayılı Kanun'da, mal bildiriminde bulunacaklar, bildirimlerin konusu, zamanı, birden fazla mal bildiriminde bulunulması, bildirimin yenilenmesi, bildirimin verileceği merciler ve bildirimlerin gizliliğine ilişkin hususlara yer verilerek, mal bildirimine ilişkin esaslar belirlenmiş ise de, belirtilen sürelerde mal bildiriminde bulunulmaması hali için herhangi bir yaptırım öngörülmemiştir. Anılan Kanun'da; gerçeğe aykırı bildirimde bulunma ve haksız mal edinme gibi, suçun manevi unsurları dikkate alınarak, hürriyeti bağlayıcı ceza öngörülmüş; ayrıca, Kanun'la belirlenen sürelerde mal bildiriminde bulunmayanlara, bildirimde bulunması için ihtar edilmesine rağmen mal bildirimde bulunulmaması halinde de hapis cezası verileceği öngörülmüştür....
Bu iki düzenleme birlikte değerlendirildiğinde yukarıda öngörülen bir yıllık süre içerisinde eşlerin geçmişe etkili olmak üzere sadece yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimini seçebilecekleri açıktır. Diğer bir ifade ile eşler kanunun tanıdığı bir yıl içinde geçmişe etkili bir biçimde edinilmiş mallara katılma rejimi dışında gene kanunun tanıdığı başka bir mal rejimini (mal ortaklığı, mal ayrılığı veya paylaşmalı mal ayrılığı rejimlerinden birini) evlenme tarihinden itibaren geçerli olmak üzere seçemez ve belirleyemezler. Dolayısı ile varsa bile; böyle bir belirleme de yok hükmündedir ve kamu düzenine ilişkin bu sınırlama sözleşme serbestisi kurallarına dayanılarak aşılamaz. TMK.nun 203. maddesinde "mal rejimi sözleşmesi, evlenmeden önce veya sonra yapılabilir. Taraflar istedikleri mal rejimini, ancak kanunda yazılı sınırlar içinde seçebilir, kaldırılabilir veya değiştirilebilir." hüküne yer verilmiştir....
Bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde Mahkemece, açılan dava dosyasında olağanüstü mal rejimine geçiş talebinin kabulüyle taraflar arasındaki mal rejiminin, mal ayrımı rejimine dönüştürülmesine, taraflar arasındaki mal ayrımı rejiminin kesinleşmesi durumunda TMK'nin 212 maddesi çerçevesinde iddia ve savunmalar doğrultusunda tarafların delillerinin toplanarak mal rejiminin tasfiyesinin karar kesinleştiğinde dosyadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK mad. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, TMK'nin 206. maddesi uyarınca olağanüstü mal rejimine geçiş ve mal rejiminin tasfiyesi ile tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir....
Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225. maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer. ...'ın ve Dairemiz'in sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler arasındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Dosya üzerinden ve UYAP'tan yapılan incelemede taraflar arasında ....02.2012 tarihinde açılan Kumluca .......
Bundan sonra, irat şeklindeki günlük ödeme miktarı, mal rejiminin sona erdiği 02.08.2011 tarihinden sonraki kalan günler ile çarpılarak, bulunacak bu miktarın peşin sermayeye çevrilmiş değeri hesaplanır. Mal rejiminin sona ermesinden sonraki döneme isabet eden ödemenin açıklanan yöntemle hesaplanan peşin sermaye çevrilmiş değeri, emekli olan eşin kişisel malı sayılır. Ödenen toplam emeklilik ikramiyesinden, kişisel mal sayılan bu miktar (mal rejiminin sona ermesinden sonraki döneme isabet eden günlük irat şeklindeki toplam ödemelerin peşin sermayeye çevrilmiş değeri) çıkarıldıktan sonra, kalan miktar edinilmiş mal (artık değer) kabul edilerek tasfiye sırasında göz önünde bulundurulur. Emeklilik ikramiyesinin tasfiyeye konu edilmesi için mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olması (TMK mad.235/1) ya da bu para kullanılarak başka bir mal varlığına sahip olunmalıdır. Söz konusu gelir kullanılarak satın alınan mal varlıklarının tasfiyesinde de aynı kurallar geçerli olacaktır....
kazanç TMK 220/b.4 uyarınca edinilmiş mallara dahil sayılması gerekir, şeklinde görüş bildiriyor. ...; Şans oyunlarından elde edilen ikramiyelerin hangi mal grubuna ait olacağının belirlenmesinde şans oyunlarının hangi mal değeri kullanılarak oynandığının ölçü olarak alınması ve buna göre de oyun bedeli edinilmiş mallardan ödenmişse ikramiyenin edinilmiş mal grubuna ait olacağı, kişisel mal grubundan ödenmiş olması durumunda kişisel mal grubuna ait olacağı görüşündedir....
Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından feragatin davalı tarafın tehdit ve korkutması ile yapıldığı ve bu nedenle geçersizliği ileri sürülerek temyiz edilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225. maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, Mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer. Yargıtay'ın ve Dairemizin sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur....