WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İthalatçı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere tüketiciye sunulmuş olan mal veya hizmetleri ya da bu mal veya hizmetlerin hammaddelerini yahut ara mallarını yurt dışından getirerek satışa sunan gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı 4077 sayılı yasanın 13/3. maddesine dayanarak işbu davayı açmıştır. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/02/2020 NUMARASI : 2018/234 ESAS - 2020/83 KARAR DAVA KONUSU : AYIPLI MAL KARAR : Burdur 1....

    Dava İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.İcra ve İflas Kanunu'nun 277. ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davada tasarrufun iptali sebeplerinin olması halinde İİK'nun 283/1. maddesi uyarınca iptal ve tescil olmaksızın, alacak ve ferilerle sorumlu tutulmak üzere taşınmazın haciz ve satışını isteyebilme yetkisi tanınmasına karar verilmesi gerekir.Somut olayda, davacı muvazaalı olan tasarrufların İİK 277 vd maddeleri uyarınca iptaliyle dava konusu taşınmaz üzerinde cebri icra yetkisi talep etmiş mahkemece, davalı borçlu ... Halıcılık Kuyumculuk Ltd.Şti. isimli şirket hakkında başlatılan takip dosyasındaki bedelden davalı ......

      İlçesinde olağandışı durumlar nedeniyle verim düşüklüğü olduğundan bahisle indirim yapılmadan taşınmazın normal veriminin alındığı yıllar ortalamasına göre taşınmaz bedelinin tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden dekara verim miktarlarında indirim yapılarak değer biçen rapora göre bedel tespit edildiği, b-) Kuru tarım arazisi niteliğindeki taşınmazların özellikleri dikkate alınarak kapitalizasyon faiz oranının % 5 oranında kabulü ile buna göre hesaplama yapılması gerekirken, % 6 oranında alınmak suretiyle aza hükmedildiği, d-) Türkiye ortalamasına göre üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ünden fazla olamayacağını gözetmeden hesap yapan bilirkişi kurulu raporu esas alınarak hüküm kurulduğu, e-) Dava konusu taşınmazların konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilecek objektif değer artırıcı unsurun % 350 oranında olacağı gözetilmeden, daha düşük objektif değer artış oranı kabul eden bilirkişi raporuna...

        “a geri götürülerek teslim edildiğini, Ambalajında satın alınmasına karşın, satılan ürünün AYIPLI OLDUĞU belli olmuştur. Bu nedenle ayıplı ürünün parasının iade edilmesini veya aynı cinsten başka bir ürünle değiştirilmesini yasa gereği iken satıcı temsilcileri böyle bir işlem yapmamışlar ve satılan ürünün iki yıl garantisi olmasına ve ayıplı olduğu sabit bulunmasına karşın cihazın iki defadır geri iade edilmesi nedeniyle müvekkilinin mağdur edildiğini, Ambalajında satın alınmasına karşın, satılan ürünün AYIPLI OLDUĞU belli olmuştur....

          Dava konusu olayda davacı, aracında meydana geldiğini ileri sürdüğü ayıplar nedeniyle aracının ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep etmiş olup ilk derece mahkemesince, açılan davanın kabulü ile; davalı T4 A.Ş.'den 20/02/2015 tarih 298457 sıra nolu fatura ile satın alınan Toyota Yaris 1.0 Life marka/model aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi seçimlik hakkının bedelden indirim olarak kabulü ile 2.690,00 TL onarım gideri ile 1.000,00 TL değer kaybı olmak üzere 3.690,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davacı vekilinin istinaf itirazlarının değerlendirilmesi; 6502 sayılı yasa 11/3. maddesi hükmü ile “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....

          Ekonomik birliğin varlığı; satıcı veya sağlayıcının tüketici için krediyi finanse ettiği, üçüncü bir tarafça finanse edilmesi durumunda kredi verenin kredi sözleşmesinin imzalanması veya hazırlanması ile ilgili olarak satıcı veya sağlayıcının hizmetlerinden yararlandığı, belirli bir mal veya hizmetin verilmesinin kredi sözleşmesinde açıkça belirtildiği durumlardan en az birinin varlığı halinde kabul edilmektedir. Kredi verenin, tüketici kredisini, belirli marka, bir mal veya hizmet satın alınması ya da belirli bir satıcı veya sağlayıcı ile yapılacak satış sözleşmesi şartı ile vermesi durumunda, ortada bir bağlı kredinin var olduğu söylenebilir. Bunun sonucu olarak, satın alınan malın veya hizmetin hiç ya da zamanında teslim veya ifa edilmez ise satıcı, sağlayıcı ve kredi veren tüketicinin satış sözleşmesinden dönme veya bedelden indirim hakkını kullanması halinde müteselsilen sorumludur....

          K A R A R Davacı, davalı müteahhitten 118,500 TL bedelle bir daire satın aldığını, davalı tarafça ön tarafta devam eden inşaat nedeniyle bağımsız bölümün manzarasının kapanmayacağının taahhüt edildiğini, dairenin satış bedelinin de bu taahhüde göre tespit edildiğini, ancak inşaatın yükselmesi üzerine manzaranın taahhüt edilenin aksine kapandığını, değer farkının ödenmesi için talepte bulunması üzerine davalının, yapmış olduğu farklı bir inşaattan rayiç bedelden %25 indirim ile satış yapmayı teklif ettiğini ve 6.3.2007 tarihli protokolü imzaladıklarını, ne var ki davalının rayiç bedeli 150.000 TL olan daireyi 275.000 TL olarak bildirip 200.000 TL’ye satmayı vaad ederek edimini yerine getirmekten kaçındığı, ayıplı ifadan dolayı zararının satış bedelinden %25 indirim ile 29.500 TL olduğunu bildirerek fazlası saklı olmak üzere 1.000 TL tazminatın ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, bilahare talebini 25.000 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

            -Dosyada bulunan kıymet takdir komisyonu raporuna göre taşınmazın üzerinde bulunan muhdesatın enkazı mal sahibine bırakıldığı belirtilmiştir. Ancak taşınmaz maliki enkazı almaya zorlanamaz. Takdir komisyonu, enkazın mal sahibine ait olduğunu belirtmiş, mal sahibi de buna itiraz etmemiş ve dava konusu yapmamış ise enkazın değeri tespit edilerek kamulaştırma bedelinden düşülmesi gerekir. Böyle bir durum yoksa enkaz belirlenen bedelden düşülemez. Mahkemece, mal sahibinin enkazı alıp almadığı, isteyip istemediği araştırılıp enkazın mal sahibi tarafından alındığının anlaşılması halinde enkaz değerinin tespit edilen kamulaştırma bedelinden düşülmesi, aksi halde düşülmemesi gerekirken, yeterli araştırma yapılmadan davanın kabulüne karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

              Dava konusu 170 ada 228 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümü 688,42 m2 olup tamamı kamulaştırılmış ve üzerinde verim çağında 7 yaşında 3 ceviz, 7 yaşında 7 elma, 7 yaşında 20 erik ve 7 yaşında 21 kiraz ağacı bulunduğu anlaşıldığından, taşınmazın tamamı kapama karışık meyve bahçesi yapılarak değerinin tespiti gerekirken, tarım arazisi olarak kabulü ile zemin ve meyve ağaçlarına ayrı ayrı değer verilmek suretiyle kamulaştırma bedelinin tespiti, 2-Dosyada bulunan kıymet takdir komisyonu raporuna göre taşınmazın üzerinde bulunan muhdesatın enkazı mal sahibine bırakıldığı belirtilmiştir. Ancak taşınmaz maliki enkazı almaya zorlanamaz. Takdir komisyonu, enkazın mal sahibine ait olduğunu belirtmiş, mal sahibi de buna itiraz etmemiş ve dava konusu yapmamış ise enkazın değeri tespit edilerek kamulaştırma bedelinden düşülmesi gerekir. Böyle bir durum yoksa enkaz belirlenen bedelden düşülemez....

                UYAP Entegrasyonu