Aksi hâlde tüketici diğer seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir. (5) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir. (6) Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir." şeklinde düzenlenmiştir. Davacı tarafından dava değeri olarak 7.500 TL’nin tahsilini talep edilmiş olup, mahkemece 6.846 TL üzerinden hüküm kuruldu göz önüne alındığında, istinaf edilen kısım yönünden istinaf sınırının altında olduğu anlaşılmakla davacının istinaf talebinin kesinlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmektedir....
Kredi verenin, tüketici kredisini, belirli marka bir mal veya hizmet satın alınması ya da belirli bir satıcı veya sağlayıcı ile yapılacak satış sözleşmesi şartı ile vermesi durumunda, ortada bir bağlı kredinin var olduğu söylenebilir. Bunun sonucu olarak, satın alınan malın veya hizmetin hiç ya da zamanında teslim veya ifa edilmez ise satıcı, sağlayıcı ve kredi veren tüketicinin satış sözleşmesinden dönme veya bedelden indirim hakkını kullanması halinde müteselsilen sorumludur. 5....
Maddeye göre, tüketici kendisine sağlanan mal ve hizmetle ilgili ayıplı olup olmama konusunda gerekli muayeneyi yapacak ve bu muayene sonucu, mal ya da hizmetle ilgili saptadığı ayıplara, mal veya hizmetin sağlanmasından itibaren ihbar süresi içinde, kendisine mal ya da hizmet sağlayan sözleşmenin tarafına bildirecektir; bu bildirim ödevi ihmal edildiğinde tüketici, ayıba karşı yasal haklarını kaybedecektir. Türk Borçlar Kanunu 223. maddesinde ifade edildiği gibi, ayıp ihbarının yapılmaması, tüketicinin ifa konusu mal ya da hizmeti, bulunduğu hal üzere kabul ettiği sonucunu doğuracak ve bu yönde gerçekleşen varsayımın aksi, hiçbir suretle kanıtlanamayacaktır. Maddenin ikinci fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren 30 gün içinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....
Ancak; 1-Dava konusu 159 ada 2 ve 161 ada 2 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırmadan arta kalan bölümlerinin yüzölçümü ve geometrik şekli dikkate alındığında herhangi bir değer kaybı olmayacağı gözetilmeden, kalan alanda değer azalışı hesaplayan bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle fazlaya hükmedilmesi, 2-Dava konusu 161 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlardan geçen ve tapu kaydında yer alan eski irtifaklar nedeniyle meydana gelecek olan değer düşüklüğü oranı belirlenip, taşınmazın kamulaştırılan kısmı için belirlenen bedelden bu oranda indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemesi, 3-Tespit edilen bedelden, acele kamulaştırma bedelinin mahsup edilerek kalan bedele 09/04/2016 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken, faiz başlangıç tarihinin hatalı gösterilmesi ve bitiş tarihinin belirtilmemesi, 4-Dava konusu taşınmazların tapu kaydında bulunan ipoteğin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru görülmemiştir....
HİZMET olarak değerlendirilmesi gerektiği, - Dava konusu araca yönelik motor aksamında meydana gelmiş olan arıza / hasarın aracın motor rektifiye edilmesine ihtiyaç duyulacak şekilde büyük boyutta olması nedeni ile davacının aracı henüz aracı 52.784 km – 51.000 km = 1.784 km kullanılmış olması nedeni ile davacının kullanımında iken kullanıcı hatasından kaynaklı olmasının mümkün olmadığı bu kapsamda dava konusu aracın GİZLİ AYIPLI MAL olarak değerlendirilmesi gerektiği, - Dava konusu araçta bu kapsamda davacı tarafından bakım ve onarıma yönelik 2 ( iki) adet fatura ile KDV ve işçilik dahil 26.199,54 TL + 293.820,01 TL = 320.019,55 TL hasar / arıza/ bakım / onarım / işçilik bedelinin aracın lüks segment araç olması ve parçalarının döviz bazında temin ve tedarik edildiği dikkate alındığında piyasa rayiçlerine uygun ve kadri marufunda bulunduğu, görüş ve kanaatine varılmıştır....
Ticaret Limited Şirketi cevabında;süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, sessiz çekilen bölümün 20 dakika kadar olduğunu, bununda bedelden indirim nedeni olacağını, kişilik haklarının ihlal edildiği iddialarının asılsız olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un Amaç başlıklı 1. maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun, 1. maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir....
Bu durumda; ayıplı olarak satılan araç nedeniyle davacı alıcının akidi olan satıcı, davacının zararını karşılamak zorundadır. Aynı kanunun 227. maddesinde alıcının ayıp halinde seçimlik hakları düzenlenmiştir. Somut olayda; dinlenen tanık beyanlarından araçta yapılan gözden geçirme sonucu ayıbın saptanmasının ardından uygun sürede davalıya bildirildiği, kanun maddesi gereği satıcının bilmese bile ayıptan sorumlu olduğu, mahkemece esas alınan bilirkişi raporunda yapılan bedelden indirim yapılmasına dair nispi metod yöntemine göre olan hesaplamanın neticesi bedel yönünden davanın kabulüne, davalı T4 Ltd. Şti.'...
Ancak; Dava konusu taşınmazın kadastro parseli, hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal kabul edilen 1857 ada 5 parsel sayılı taşınmazın ise imar parseli olması nedeniyle emsal karşılaştırması sonucu tespit edilden bedelden taşınmazın bulunduğu bölgede uygulanan DOP kesinti payı tespit edilip bu oranda indirim yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde eksik inceleme ile fazla bedele hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 12/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
TL'nin, kat malikleri tarafından yapı kayıt belgesi için ödenen bedelden davacının hissesine isabet eden 8.663,84 TL'nin ve davaya konu bağımsız bölümün geç teslim edilmesi nedeniyle davalıların temerrüde düşürüldüğü 05/06/2015 tarihinden dava tarihine kadar hesaplanan 32.855,56 TL'nin davalı ve birleşen dosya davalısından müteselsilen tahsiline, dava tarihinden birleşen dosyanın dava tarihine kadar yoksun kalınan kira bedeli olan 18.964,73 TL'nin ise birleşen dosya davalısı Bektar Mühendislik Şirketinden tahsiline karar verilmiştir....
KARAR Davacı, davalı ile haricen 28.02.2009 tarihli devre mülk pay satış sözleşmesi düzenlendiğini, 950,00TL peşin, Bakiye 8.500,00 TL için taahütte bulunduğunu, sözleşmenin resmi şekilde yapılmaması nedeniyle geçersiz olduğunun tespitine, aksi düşünce halinde hata,hile,gabin nedeniyle feshine, ödediği bedelin ödeme tarihinden itibaren faizi ile tahsiline, kalan bedelden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, görev itirazında bulunarak davanın reddini dilemiştir....