KARAR Davacı, davalı ile İngiltere'de dil eğitimi almak üzere sözleşme yaptıklarını, davalı tarafından verilen hizmetin beğenilmemesi halinde istediği zaman dönebileceği ve ödediği kurs bedelini talep edebileceğinin taahhüt edildiğini, davalıya 4.265 sterlin ödeme yaptığını, bunun 4.000 sterlinin kurs ücreti olduğunu, İngiltere'ye kursa gittiğinde şartların taahhüt edilen şekilde olmaması nedeniyle bir hafta sonra geri döndüğünü, bir haftalık kurs ücreti olan 200 sterlinin mahsubu ile 3.800 sterlini davalının iade etmediğini belirterek; 3.800 sterlin karşılığı 9.700 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, davacıya kursu beğenmemesi halinde bedel iadesi yapılacağına dair bir taahhütlerinin olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/02/2020 NUMARASI : 2018/347 ESAS - 2020/43 KARAR DAVA KONUSU : AYIPLI MAL NEDENİYLE BEDEL İADESİ KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Alman vatandaşı olduğunu, Türkiye'ye bir çok kez turistik amaçla geldiğini, geldiğinde de davalı firmadan daha önce mücevher aldığını, müvekkilinin yaklaşık 2 yıl önce Almanya 'da iken davalı firma tarafından Türkiye'ye davet edildiğini, uçak biletleri ve otel konaklaması masraflarının davalı firma tarafından karşılanarak Türkiye'de ağırlandığını, müvekkiline bu süreçte 25 karat değerinde pırlanta olduğu söylenen küpenin 58.332 EURO gibi yüksek bir bedelle satıldığını, müvekkilinin küpeyi aldığını ve sertifikasını istediğini, fakat sertifikasının sonradan...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; harici satışa dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Tapulu taşınmazların satışı resmi şekil koşuluna tabi olup, haricen satışı TMK’nın 706, BK’nın 213 (6098 sayılı BK’nın 237 nci), 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 26 ve Noterlik Kanunu’nun 60 ve 89 uncu maddeleri gereğince geçersizdir. 2. Kural olarak, 10.07.1940 tarih, 2/77 ve 07.06.1939 tarih, 1936/31 Esas, 1939/47 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararlarına göre harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda taraflar verdiklerini geri alabilirler. Bilindiği üzere geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi denkleştirici adalet düşüncesine dayanır....
Dava, araçtaki gizli ayıp iddiası nedeniyle, aracın yenisi ile değiştirilmesi veya sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebiyle birlikte manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili araç satıcısı ve ithalatçısı olan şirketlere karşı açtığı davada, araçtaki gizli ayıp nedeniyle aracın misli ile değiştirilmesini, olmadığı takdirde de sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep etmiş, ilave olarak da manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı şirketler vekilleri ise ayrı ayrı sundukları cevap dilekçeleri ile, ayıp iddialarını kabul etmediklerini, talebin zamanaşımına uğradığını, araçtaki ayıp nedeniyle ithalatçı firmadan bedel iadesi talebinde bulunmanın mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir....
Somut olayda, davacı tüketici 6502 sayılı yasanın 11/ç maddesi uyarınca öncelikle malın ayıpsız misliyle değişimini, olmadığı taktirde aynı yasanın 11/a. maddesi uyarınca satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi seçimlik hakkını kullanmak istemektedir. Davalı vekilince sunulan 15/06/2021 havale tarihli dilekçede keşif ve bilirkişi incelemesinden vazgeçildiği, dava konusu malın stoklarında bulunmadığı, davacının bedel iadesi talebinin kabul edildiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır....
tarih itibariyle zamanaşımı süresinin geçtiği görülmekle bedel iadesi talebinin reddine..." şeklinde karar verilmiştir....
Geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerin eksiksiz iadesi denkleştirici adalet düşüncesine dayanır. Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından istifa ederek kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği bu kazanımı geri verme zorunda olduğu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğü bulunduğunu ifade eder. Belli bir miktar paranın verildiği tarihteki alım gücü ile aynı miktar paranın aradan geçen zamana ve enflasyon oranlarına bağlı olarak iade günündeki alım gücünün farklı ve az olduğu da bir gerçektir. Bu bakımdan iade kararı verilirken, satış sedeli olarak verilen paranın alım gücünün ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılması ve bu şekilde iadeye karar verilmesi gerekmektedir. Geçersiz sözleşmeye göre bir bedel ödenmiş ise, 10.07.1940 tarih ve 1939/2 E.,1940/77 K....
Tüketicinin 6502 sayılı TKHK.m.11/1- a-c ve Garanti Belgesi Yönetmeliği'nin m.9/1 gereğince sözleşmeden dönme ile bedel iadesini satıcıdan talep edebilir. Kaldı ki; Satış Sonrası Hizmetlere ilişkin Yönetmelik kapsamında da; servis tarafından yapılan ayıplı hizmetlerden davalı da sorumlu olacaktır. Servis tarafından yapılan ayıplı hizmet nedeniyle davacı da sözleşmeden dönme ile bedel iadesi seçimlik haklarından birini kullanmak istemiş olup, davalı şirketin bu talebi yerine getirmesi gerekmektedir....
Mahkemece, açılan davanın kısmen kabulüne, dava konusu telefonun ayıplı olması nedeniyle 2.6.2013 tarihli sözleşmenin feshine, davacının karar tarihine kadar ödediği 1.400 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, ayıplı olduğunu ileri sürdüğü cep telefonu için ödediği bedelin iadesi talebi ile eldeki davayı açmış, davalı telefonda ayıp bulunmadığını ve bedel iadesi şartlarının oluşmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, sözleşmenin feshine ile karar tarihine kadar ödenen 1.400,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Ne var ki; kural olarak her dava açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilir ve sonuçlandırılır....
Özellikle para borçlarında aradan geçen uzun zaman nedeniyle paranın değer kaybetmesi nedeniyle bu gibi durumlarla karşılaşılmaktadır. Bu hâlde sebepsiz zenginleşmenin temelinin “hakkaniyeti” sağlamak olduğu göz önüne alındığında paranın aynen iadesi ile adaletin tam olarak sağlanamayacağı açıktır. Bu durumda Yargıtay içtihatları ile yaygınlaşarak kullanım alanı bulan “denkleştirici adalet ilkesi” gündeme gelmektedir. Geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi denkleştirici adalet düşüncesine dayanır. Denkleştirici adalet ilkesi, haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından istifade ederek kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği bu kazanımı geri vermek zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hâle getirme yükümlülüğü bulunduğunu ifade eder....