K A R A R Davacı, davalıdan ... plakalı ... marka, 2006 model araç satın aldığını, sigorta yaptırmak istediğinde aracın pert kaydı olduğunu öğrendiğini, davalıya gönderdiği ihtar ile aracı geri alınması ya da bedelin iadesi istediğini, çekilen ihtarnameye ise davalının cevap vermediğini ileri sürerek araç satış sözleşmesinin feshi ile ayıplı aracın davalıya iadesi ve satış bedeli olan 16.059,00 TL’nin ihtar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tarafına iade edilmesini, bu talebin kabul görmemesi halinde 5.000,00 TL'den aşağı olmamak kaydıyla ayıp oranında bedel indirimi ve bu alacağa ihtar tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 3.300 TL’nin 29.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür” hükmünü getirmiştir. Somut olayda davacının 2.8.2005 tarihinde satın aldığı kameranın arızalanması üzerine davacının 25.8.2006 tarihinde servise başvurduğunda, kameranın lens motorunda arıza olduğu kendisine söylenip,tamirinin davacı tarafından talep edilmediği, dava dilekçesi ve tarafların beyanları ile dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu verilen dosyadaki bilirkişi raporunda,kameradaki bu arızanın üretimden kaynaklı gizli ayıp olduğu ve bu haliyle kullanılmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir. Bilirkişinin bu açıklamalarından kameranın, 4077 sayılı kanunun 4/1 maddesindeki anlamda ayıplı mal olduğu anlaşılmaktadır....
Tarafların beyanı ve dosya kapsamı ile ticari defter ve kayıtlardan bu sözleşme nedeniyle davacının davalıya toplam 17.530,00 TL ödeme yapıp, 31.07.2008 tarihli fatura karşılığı 4.793,25 TL iş yapıldığından fazla ödemenin 12.736,35 TL olduğu anlaşılmaktadır. İlk sözleşmenin feshedildiğine dair dosyaya sunulan bir belge bulunmamakla birlikte, davacının iddiası, davalının savunması ve delil olarak ibraz ettiği 08.11.2008 günlü tutanak başlıklı davacı şirketin kaşe ve imzasını taşıyan belge içeriğinden 25.06.2008 tarihli sözleşme konusu klima sistemi temini için ödenen bedel karşılığı mal alınacağı davacı tarafından kabul ve taahhüt edilmekle asıl sözleşme ilişkisinin sona erdirildiği ve fazla ödemenin davalıdan mal alınmak suretiyle geri alınacağının kararlaştırıldığı görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan 21.7.2011 tarihinde satın aldığı koltuk takımının ayıplı çıktığını ileri sürerek satış bedelinin faizi ile iadesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dava, 4077 sayılı Kanun çerçevesinde ayıp nedeniyle bedel iadesi istemine ilişkindir. Davacı, satın aldığı koltuktaki kumaş ve deri kısımlarda bulunan deformasyonların üretimden kaynaklı ayıp olduğunu ileri sürmüş, davalı ise üründe sorun var ise kullanımdan kaynaklanmış olabileceğini, süresinde ihbarda bulunulmadığı gibi iade şartlarının da doğmadığını savunmuştur....
Ayrıca gerek 4077 sayılı, gerekse 6502 sayılı yasalarda tüketiciye bilerek hatasız veya kusursuz göstererek ayıplı mal satan üreticiye(bayiye) hiç bir taviz verilmemiştir. Ancak özellikle ayıplı malın mislinin temininin veya tamirinin mümkün olmaması veya çok güç olması hallerinde kötü niyetli tüketicinin haklarını suistimal etmesini önlemek için yalnız bedel iadesi veya bedelde indirim isteyebileceği (somut olayda uygulama imkanı olmayan ) 6502 sayılı yasa ile düzenlenmiş ki elimizdeki somut olayda tüketici zaten bedel iadesi istediği için bu yola gidilmesi de mümkün değildir. Diğer yandan Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun “Yargılamaya Hakim Olan İlkeler” başlıklı ikinci bölümü “Taleple bağlılık ilkesi” başlığı altında 26/1.madde ile “Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmünü getirmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki ayıplı mal satışı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 9.1.2009 tarihinde satın aldığı koltuk takımının ayıplı çıktığını belirterek takımın iadesi ile bedelin tahsiline veya değiştirilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu koltuk takımının yenisi ile değiştirilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde ayıplı takımın iadesi ile bedelin iadesi veya değiştirilmesi istemi ile davayı açmıştır. Satın alınan malın ayıplı çıkması halinde tüketici seçimlik haklarından bir tanesini isteyebilir....
tüketicinin davalı inşaat şirketine karşı sözleşmeden dönme hakkı ve bedel iadesi talebinde de bulunduğu hususunun nazara alınmadığını, halbuki davacı ile davalı Emay arasında edimler sona ermemiş olup, tapunun üzerindeki haciz ve ipoteklerin kaldırılamaması halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebi de bulunduğundan ticaret mahkemelerinin görevli olmadığını, nitekim dava bakımından davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmadığını, aksine dava konusunun 6502 sayılı kanun kapsamında ayıplı mal olduğunu bir kez daha belirtmekte fayda gördüğünü, satıcı ya da sağlayıcının tüketici sözleşmesinde ki borcunu gereği gibi ifa etmemesi halinde, örneğin satılanın ayıplı olmasından doğan uyuşmazlıklar tüketici mahkemelerinde görüleceğini, açıklanan nedenlerle Anadolu 2....
Kanun gereğince tüketici, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Verilen kararın hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozması halinde ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkının da değerlendirilmesi gerekecektir. Somut olayda da iadesine hükmedilen aracın satın alındığı tarih, davacının elinde uzun zaman boyunca herhangi bir yakınma olmaksızın kullanılmış olması, ayıbın mahiyeti ve tespit edilen ayıbın aracın değerinde yalnızca 2.000TL kayba neden olacağı dikkate alındığında mahkemenin ayıp oranda hakkaniyet gereği bedel indirimi seçeneğini değerlendirmemesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/02/2023 NUMARASI : 2022/345 ESAS - 2023/141 KARAR DAVA KONUSU : AYIPLI MAL SATIŞI KARAR : Kumluca 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/345 Esas, 2023/141 Karar Sayılı 27/02/2023 tarihli kararı aleyhine davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla; yapılan istinaf ön incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalıdan 25/04/2019 tarihinde 103.000,00 TL bedel mukabilinde Mercedes Benz marka araç satın aldığını, sonradan araçta ayıpların bulunduğunu tespit ettiğini, ayıpların davalıya ihbar edildiğini belirterek, sözleşmenin feshine, bu uygun görülmediği takdirde 15.000,00 TL ayıp oranında indirim bedelinin davalıdan tahsiline, bu talebin de uygun görülmemesi halinde aracın ücretsiz onarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, davacının 24.07.2012 tarihli satış sözleşmesi ile davaya konu aracı davalıdan satın aldığı, aracın satın alındığında gizli ayıplı olduğu, davacının aracı 7.071,82-TL bedel ile tamir ettirdiği, davacının ortaya çıkan ayıbı ihbar yolunu seçmeyip fiilen tamir yöntemini seçmesi nedeni ile iadesini talep edemeyeceği, tamir bedeli karşılığını davalıdan isteyebileceği gerekçesiyle davanın 7.071,82-TL bedel yönünden kabulüne karar verilmiştir. Davacı TBK'nun 227. maddesince sahip olduğu seçimlik haklardan sözleşmenin iptali ile ödediği bedel ve masrafların iadesi için talepte bulunmuş, mahkemece anılan yasa hükmü değerlendirilmeden hüküm kurulması doğru görülmemiştir. O halde, mahkemece, TBK’nun 227. maddesi gereğince değerlendirme yapılarak, ayrıca dava konusu aracın ayıplı olması nedeniyle ... Anadolu 2....