Davacının, davalı firmaya sipariş vererek yaptırdığı kapıların ayıplı olması sonucu malların iadesi, ödenen bedelin geri tahsili ile uğranılan zararın tazmininin istendiği somut olayda, hazır bir mal alımı söz konusu olmayıp, hizmetten ziyade eser sözleşmesinin mevcut olduğu ve eser sözleşmesinin de genel hükümler ve Borçlar Yasasının 355. maddesinde düzenlendiği anlaşıldığından, 4077 Sayılı Kanunun 3/d maddesinde düzenlenen hizmet ve 3/c maddesinde düzenlenen hazır bir mal alımı kavramı kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın Urla Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Urla Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 08.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı, ayıpl mal nedeni ile sözleşmeden dönerek ödemiş olduğu bedelin tahsili amacı ile eldeki davayı açmış, davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece,yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde ürünlerde gizli ayıp olduğu kanaatine varılmış, sözleşmeden dönülmesi taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozacak olması sebebiyle davaya konu ürünlerin ayıpsız misli ile değiştirilmesi yönünde karar verilmiştir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesine göre ayıplı mal satın aldığı anlaşılan tüketici bedel iadesi, ücretsiz onarım, bedel indirimi veya ayıpsız misli ile değişim yönündeki seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir. Kaldı ki 6100 sayılı HMK.’nın “taleple bağlılık ilkesi” başlıklı 26/1 maddesinde hâkimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği hüküm altına alınmıştır....
Davacı dava dilekçesinde ayıplı malların satıcıya iadesi ile ödediği bedelin istirdadını istemiştir. Bu durumda davacının açıkça sözleşmeden döndüğü ve sözleşmenin feshini talep ettiği kuşkusuzdur. 4077 sayılı yasanın 4.maddesine göre tüketici, ayıplı mal teslimi halinde bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Her ne kadar yasada “ Tüketicinin sözleşmeyi sona erdirmesi, durumun gereği olarak haklı görülemiyorsa, bedelden indirim ile yetinilir.” Hükmü mevcut ise de somut olayda dava konusu edilen satıma konu eşya mobilya olup her zaman göz önünde bulunan ve umulan faydadan ziyade estetik amaçlı olarak kullanılması hedeflenen bir mal olduğundan tüketicinin ayıplı eşyanın görüntüsüne katlanmasını beklemek doğru değildir....
Satışa konu mobilyalardaki bu eksiklerin yasada tanımı yapılan ayıplı mal kapsamında kaldığı kuşkusuzdur. Bu durumda davacı yasadaki dört seçimlik hakkından birisini kullanalabilir. Davacı tarafa ayıplı malın yenisi ile değiştirilmesi veya bedel iadesi haklarından hangisini tercih ettiği sorulup sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmü temyiz eden davacı lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 3.7.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık satılan ürünlerin ayıplı olup olmadığı, tüketicinin onarım hakkını mı yoksa bedel iadesi hakkını mı kullandığı, onarım hakkının kullanılmasından sonra bedel iadesi yönünde talepte bulunup bulunmayacağı, iddia edilen ayıpların kullanımdan mı yoksa üretimden mi kaynaklı olduğu hususundadır. Mahkemece tarafların sunmuş oldukları deliller toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmış ve davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür. Tüketici Kanunun 8 ile 12 maddeleri arasında ayıplı mallara ilişkin düzenlemeler söz konusudur. Tüketici Kanunu 8/1 maddesinde ayıplı malın tanımı yapılmıştır. Ayıplı mal sözleşmeye konu edilen malın tüketiciye teslimi anında taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. Tüketici Kanunun 11. Maddesi ayıplı mal sebebiyle tüketiciye tanınan seçimlik hakları düzenlemiştir. 11....
Somut olayda uygulanması gereken 6502 sayılı TKHK.11/2.maddesi hükmünde yapılan düzenleme uyarınca, tüketici bedel iadesi talebini sadece (sözleşme ilişkisi içinde bulunduğu) satıcıya karşı kullanabilir. Çünkü kanunda yapılan düzenlemede seçimlik haklardan onarım ve malın yenisi ile değişim taleplerinin üreticiye (ithalatçıya) karşı kullanılabileceği kabul edilmiştir. Bu nedenle ayıplı mal nedeniyle satıcı sözleşme ilişkisi nedeniyle tüketiciye karşı seçimlik hakların tamamından (bedel iadesi, yenisi ile değişim, bedelde indirim, onarım ve tazminatlar) sorumludur. Üretici ve ithalatçı ise, sadece misli değişim ve onarım talep edilmesi durumunda, satıcı ile birlikte müteselsil sorumlu olur....
Somut uyuşmazlıkta, satıcıya bedel iadesi için ihtarname çekilmiştir. Ancak satış bedelinin iade borcu muaccel olmamıştır. Yukarıda belirtildiği üzere davacı (Alıcı) sözleşmeden dönme hakkını kullandığına göre, bedelin iadesini isteyebilmesi için ayıplı bilgisayarı davalıya (satıcı) iade etmekle yükümlüdür. Bilgisayar iade edildiği takdirde satış bedelinin iadesi borcu muaccel hale gelecektir. Bilgisayar iade edilmediği sürece satış bedelinin iadesi istenemeyecektir. ... çoğunluk mahkemenin bilgisayarın geri verilmesi ... ile bedelin iadesine dair hükmünü usul ve yasaya uygun bularak bozma nedeni kabul etmemiştir. Diğer bir deyişle satıcının bedel iadesi borcunun bilgisayar iade edildiğinde muaccel hale geleceğini kabul etmiştir. Davacı halen bilgisayarı iade etmediğinden davalının bedel iadesi borcu muaccel hale gelmemiştir....
iadesi talebinin hakkaniyete aykırı olduğunu, davacı iddialarının kabulü halinde, araç değişimi veya bedel iadesi yerine, ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım yönünden karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Tüketicinin; malın ayıplı olması halinde malın ücretsiz değiştirilmesi, bedel iadesi veya ayıp oranında bedel indirimi haklarından birini kullanabilmesi için ücretsiz onarım hakkını kullanmaması gerekir. Ücretsiz onarım hakkını kullanan tüketici, daha sonra bu hakkından vazgeçerek malın ücretsiz değiştirilmesi, bedel iadesi veya ayıp oranında bedel indirimini talep edemez. Somut olayda, 01.09.2009 tarihinde aracın triger kayışının kopması nedeniyle araç yetkili servise götürülmüş, yetkili servis tarafından garanti süresinin geçtiğinin belirtilmesi üzerine davacı tarafından ücret ödenmek suretiyle onarım gerçekleştirilmiş, müşteri memnuniyeti çerçevesinde 4.903,20 TL onarım bedelinin 3.365.84 TL’si davacı tarafından yetkili servise ödenmiştir....
Mahkemece, bozma ilamına uyulmuş, ancak araç üzerindeki haciz kaldırılmadan, araç ayıptan ari hale getirilmeden davacı ayıp iddiasına dayalı olarak davalılardan talepte bulunamaz, maldaki ayıp iddiasına dayalı bedel iadesi ve tazminat isteminin yasal koşullarının oluşmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Satışa konu araç üzerinde, dava tarihinden önce 2006 yılında, davacının SGK ve OGS borçları nedeni ile haciz işlemi uygulandığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık olmadığı gibi dosya kapsamı ile de bu husus sabittir.Dava konusu aracın her türlü takyidattan ari olarak tesliminin mümkün olmaması nedeniyle,bedel iadesi ve yenisiyle değiştirilmesi istenemez ise de,bu durumda talep 4077...