KARAR Davacı, davalı firmadan 02/04/2014 tarihinde 2.989,00 TL bedelle ... marka notebook aldığını, kargo ile teslimi sırasında hasar gördüğünü, hasar tespit raporunun tutulduğunu, aynı gün müşteri hizmetlerini arayarak durumu ilettiğini ve bedel iadesini istediğini, çözüm bulunamadığını, 16.05.2014 tarihinde bedel iadesi için mail attığını, davalıdan cevap alamadığını, 30.05.2014 tarihinde davalıya bedel iadesi için ihtarname gönderdiğini, yine cevap alamadığını belirterekürün için ödediği fatura bedelinin iadesini ve yaşadığı üzüntü ve stres nedeniyle 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, ---- sözleşmesinin------- tarafından iptali nedeniyle bedel iadesi istemine ilişkindir.7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda ----- dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava ------ tarihinde açılmakla davacının dava şartı ---- koşulunu yerine getirdiği görülmüştür....
Davalı taraf başkalarına ait iktisadi ve ticari faaliyetlerin yapılmasına elektronik ticaret ortamı sağlayan tüzel kişidir, mesafeli satış sözleşmesinde aracı hizmet sağlayıcı niteliğindedir. Aracı hizmet sağlayıcılarının yükümlülükleri ise yönetmelikle düzenlenmiş olup; Elektronik Ticarette Hizmet Sağlayıcısı ve Aracı Hizmet Sağlayıcıları Hakkında Yönetmeliğin 6. Ve 8. Maddelerinde aracı hizmet sağlayıcılarının yükümlülükleri açıkça sayılmıştır. Sayılan yükümlülükler arasında elektronik ortamda verilen siparişlerin yerine getirilmesini yahut yerine getirilmeyen siparişlerin tedarikini sağlamak sayılmamıştır. Buna ilaveten aracı hizmet sağlayıcıları hizmet sunduğu elektronik ortamı kullanan gerçek ve tüzel kişiler tarafından sağlanan içeriği kontrol etmek ve bu içeriğe konu mal ve hizmet ile ilgili hukuka aykırı bir faaliyetin yahut durumun mevzu bahis olup olmadığını araştırmakla da yükümlü değildir....
K A R A R Davacı, davalıdan 06.09.2013 tarihinde noterde düzenlelen resmi satış sözleşmesi ile 12.000,00 TL bedel ödeyerek araç satın aldığını, satış esnasında aracın herhangi bir kusuru olmadığı bildirilmiş olmasına rağmen daha sonra yapılan ayrıntılı araştırma sonucunda aracın kazalı olduğunun anlaşıldığını, satış esnasında bu durumun davalı tarafından kendisine bildirilmediğini ileri sürerek aracın iadesi ile ödenen satış bedelinin davalıdan tahsiline, mümkün olmadığı takdirde aracın ayıplı ve ayıpsız hali arasındaki bedel farkının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
KARAR Davacı, davalı General Motors Türkiye Ltd.Şti’nin ithalatçısı olduğu Opel marka aracı, 10.04.2007 tarihinde diğer davalı Odak Pazarlama A.Ş’den satın aldığını, mekanik ve elektronik pek çok arıza nedeniyle defalarca servise başvurduğunu, aracın birçok parçasının değiştirildiğini, ancak arızanın halen giderilemediğini, aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, bu mümkün olmazsa araç bedeli olan 36.045 YTL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş, 04.05.2009 havale tarihli ıslah dilekçesi ile, araç bedelinin faiziyle ödetilmesini talep etmiştir. Davalılar, araçtaki arızaların kullanımdan kaynaklandığını, araçta ayıp bulunmadığını, süresinde ayıp ihbarı yapılmadığını, araç değişikliği yada bedel iadesi isteminin şartlarının oluşmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir....
- KARAR - Davacı vekili, davacının sahibi bulunduğu otelde kullanılmak üzere davalıdan sanayi tipi tam otomatik çamaşır makinesi satın aldığını, söz konusu makinenin 13.06.2012 tarihinde teknik servis personeli tarafından kurulumunun yapıldığını ancak kurulum aşamasında makinede sorunlar yaşandığını ve teknik servis tarafından sorunlar giderilmeye çalışılsa da makinenin beklenen performansı gösteremediğini, diğer makinelere zarar vermesi nedeniyle makinenin atıl vaziyette beklediğini, bu nedenle 18.09.2012 tarihli ihtarnameyi düzenleyerek makinedeki ayıp nedeniyle geri vermeye hazır olduklarını belirtip sözleşmeden dönme hakkını kullanarak ödenen makine bedelini talep ettiklerini, davalı bedel iadesi yapmayınca da icra takibi başlattıklarını ancak davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın 12.193,20 TL yönünden iptali ile takibin devamına ve % 20 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir...
K A R A R Davacı, davalıdan satın aldığı aracın km göstergesi ile oynandığının tesbit edildiğini, bu durumun gizli ayıp oluşturduğunu ileri sürerek aracın davalıya iadesi ile ödediği bedel ve uğradığı zarar toplamı olan 22.288,20 TL'nin tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın 13/07/2005 tarihinde katılan şirketle yaptığı finansal kiralama sözleşmesiyle kiraladığı traktörün taksitlerini süresinde ödememesi üzerine 26/01/2007 tarihli ihtarnameyle borcun ödenmesi, aksi halde malın iadesi için ihtar çekildiği, sanığın 30/01/2007 tarihinde ihtarnameyi tebliğ etmesine karşın malı iade etmediği gibi başkasına sattığını beyan ettiği olayda; hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptal Ve Tescil (Olmadığı Takdirde), Bedel İadesi İstemi DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 07.10.2021 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, harici satışa dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde bedel iadesi istemine ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.07.2021 tarihli ve 31536 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi görevi Yargıtay (7.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Davacı vekili; müvekkili ile dava dışı Antalya Devlet Hastanesi arasında 26.08.2005 tarihinde MR çekim hizmet sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye konu işin hastane bahçesi içinde inşa edilecek binada yapılmasının uygun olacağının düşünüldüğünü, bu amaçla müvekkili tarafından hastane bahçesine MR binası inşa edildiğini ve hizmetin burada verilmeye başlandığını, sonraki süreçte maliye hazinesi tarafından MR binası için kira talep edildiğini, hizmet sözleşmesinin ifasındaki zorunluluk nedeniyle kira talebinin kabul edilerek davalı Hazine ile müvekkili arasında kira sözleşmesi yapıldığını, hastane ile yapılan hizmet sözleşmesinin sona ermesini müteakip MR binasının hastaneye hibe edildiğini, sonraki süreçte hastane yönetimi ile müvekkili arasında ikinci bir MR çekim hizmet sözleşmesi akdedildiğini, davalı hazinenin her iki hizmet sözleşmesi arasındaki 101 günlük kısım için kira bedeli talep ettiğini, hazinenin talep ettiği bu bedelin gerçekte ecrimisil niteliğinde olduğunu ve bu bedeli ödemek...