ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/03/2019 NUMARASI : 2016/975 ESAS - 2019/445 KARAR DAVA KONUSU : AYIPLI MALIN YENİSİ İLE DEĞİŞTİRİLMESİ VEYA BEDEL İADESİ KARAR : Serik 2....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tüketicinin satıcıya ve üreticiye karşı açmış olduğu ayıplı maldan kaynaklanan bedel iadesi davasıdır. Davaya konu olan aracın 30/11/2016 tarihinde taraflar arasında yapılan satış sözleşmesiyle satın alındığı ihtilafsız olup, somut olaya 6502 sayılı TKHK'nın uygulanması gerektiği görülmektedir. Davacı 30/11/2016 tarihinde satın almış olduğu arabayı 02/12/2016 tarihinde teslim almış, 03/12/2016 tarihinde eksper incelemesine götürmüştür. Yapılan eksper incelemesinde davaya konu araçla ilgili olarak bildirmiş olduğu ayıpların tespit edildiği ve akabinde davacı tarafından aracın otoparka çekildiği ve o tarihten itibaren bir daha kullanılmadığı anlaşılmıştır....
Yargılamanın iadesi bir dava açarak ileri sürülebileceğinden dava şartları ve davaya ilişkin genel hükümler geçerli olacak, yapılması gereken tüm işlemler yapılacaktır. Gerekli tüm harç ve giderler ödenmelidir. Mahkemece talep edilirse teminat da yatırılmalıdır. Yargılamanın iadesi talebini inceleyen mahkeme tarafları davet ederek dinler ve bir ön inceleme yapar. Yargılamanın iadesi talebinin kabulü halinde, yenileme sebebine göre farklı kararlar verilebilecektir. Yargılamanın iadesi bir dava olduğundan bu davada haksız çıkan taraf, asıl davada olduğu gibi yargılama giderlerine ve vekalet ücretine mahkum edilir....
El piyasa rayiç değerinin yaklaşık 115.000,00 TL civarında olduğu ve söz konusu aracın piyasa rayiçlerinin altında satın alınmış olduğu, Dava konusu araçta tespiti yapılan parçaların işlevini yitirmiş olması ve davacı tarafından aracın satın alındıktan 3 ( üç) gün sonra mevcut hasarların meydana çıkmış olması nedeniyle aracın GİZLİ AYIPLI MAL olarak değerlendirilmesi gerektiği, Dava konusu araçtaki ayıpların giderilmesi için dosya muhteviyatına sunulmuş olan KDV dahil 16.250,60 TL tutarındaki onarım faturasının piyasa rayiçlerine uygun ve kadri marufunda bulunduğu, Ancak söz konusu aracın piyasa rayiçlerinden yaklaşık 15.000,00 TL daha düşük fiyata satın alınmış olması nedeni ile araçtaki mevcut hasarın giderilmesine yönelik faturası ibraz edilen hasar miktarı konusundaki davalı sorumluluğu konusundaki takdirin Sn. Mahkemeye ait olduğu" belirtilmiştir....
Mahkemece, 13.09.2017 tarihli ek kararla davalının yargılamanın iadesi talebine ilişkin dilekçesinde öne sürdüğü esasların HMK'nun 375. maddesinde belirtilen yargılamanın iadesi sebeplerinden hiç birisini içermediği, yasada sınırlı olarak sayılan yargılamanın iadesi sebeplerinin dosyada bulunmadığı, talebin yapılan ön incelemesi sonucunda HMK'nun 379/c maddesi uyarınca ileri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin kanunda yazılı sebeplerden olmadığı, dolayısıyla yargılamanın iadesi talebinin kabule şayan bulunmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nin “Yeniden yargılama veya hükmün iptali” başlıklı 380. maddesi; (1) İnceleme sonunda, dayanılan yargılamanın iadesi sebebi sabit görülürse, yeniden yargılama yapılarak ortaya çıkacak duruma göre verilmiş olan karar onanır veya kısmen yahut tamamen değiştirilir....
Anılan karar Dairemizin 2015/2914 E. 2015/5557 K. sayılı ve 02.04.2015 tarihli kararı ile “Yargılamanın iadesi isteği, HMUK’nun 374 ve devamı maddelerinde açıkça vurgulandığı üzere hukuki niteliği itibariyle bağımsız bir dava olarak açılıp incelenir. Yargılamanın iadesi davasının; mutlaka, duruşma yapılarak incelenmesi gerekmektedir. Mahkemenin, dosya üzerinde inceleme yaparak, yargılamanın iadesi talebini karara bağlaması (yargılamanın iadesi sebeplerinden birinin mevcut olmaması halinde bile) caiz değildir. Tarafların usulüne uygun olarak duruşmaya davet edilip dinlendikten sonra yargılamanın iadesi davasının mesmu (dinlenmeye değer) olup olmadığını kendiliğinden araştırması gerekir. (Prof, Dr. Baki Kuru, Medeni Usul Hukuku, 23. Baskı, sayfa 700 vd.)...
(Artur Kıreev)'un yargılanmak üzere iadesi talebine ilişkin olarak, Türkiye ve Rusya Federasyonu'nun taraf olduğu Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi hükümleri ile 6706 sayılı Cezaî Konularda Uluslararası Adlî İş Birliği Kanunu (6706 sayılı Kanun) uyarınca yapılan incelemede; 6706 sayılı Kanun’un 11/1-b maddesinde yer verilen; "İadesi talep edilen kişinin ırkı, etnik kökeni, dini, vatandaşlığı, belli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasî görüşleri nedeniyle bir soruşturma veya kovuşturmaya maruz bırakılacağına veya cezalandırılacağına ya da işkence veya kötü muameleye maruz kalacağına dair kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması" halinde iade talebinin kabul edilemeyeceğine dair düzenleme ve iadesi talep edilen müdafiinin, müvekkilinin Rusya'ya iadesi halinde işkence ve kötü muameleye maruz kalma ihtimali bulunduğundan Türkiye'ye uluslararası koruma/iltica başvurusunda bulundukları, Göç İdaresi Başkanlığı tarafından taleplerinin reddine karar verildiği, bu karara karşı Ankara 1...
Yargılamanın iadesi talebi, madde gereğince taraflar davet edip dinledikten sonra; a) Talebin kanuni süre içinde yapılmış olup olmadığı, b) Yargılamanın iadesi yoluyla kaldırılması istenen hükmün kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş olup olmadığı, c) İleri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin kanunda yazılı sebeplerden olup olmadığı, yönünden mahkemece resen incelenmelidir. Bu koşullardan biri eksik ise hâkim davayı esasa girmeden reddeder. O halde mahkemece öncelikle yargılamanın iadesi isteminin koşulları olup olmadığı yönünden incelenmeli, koşulları var ise yargılamanın iadesi istemi kabul edildikten sonra davanın esası hakkında bir karar verilmelidir. Somut uyuşmazlıkta mahkemece özellikle 379. Maddedeki ön inceleme yapılmadan, kısaca yargılamanın iadesi şartlarının olup olmadığı tartışılmadan, işin esasına girilerek karar verilmesi usule aykırıdır. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....
Mahkemenin yargılamanın iadesi talebi sonucunda verdiği karar temyiz edilebilir. Ancak aleyhine yargılamanın iadesi yoluna başvurulan karar kanundan dolayı kesin ise yargılamanın iadesi üzerine verilen karar da asıl karar gibi kesindir; yani temyiz edilemez (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. Baskı, Cilt: V, ..., 2001, s. 5263). Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince temyiz yolu açık olmak üzere verildiği belirtilen karar hakkında yargılamanın iadesini talep eden taraf vekilince temyiz dilekçesi verilmiş ve dosya incelenmek üzere Dairemize gönderilmişse de yargılamanın iadesi talebine ilişkin davanın yeni ve bağımsız bir dava olduğu, işe iade talepli davanın ise 7036 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca kesin olduğu anlaşılmaktadır....
Davacı vekili tarafından bu davaya ilişkin olarak yargılamanın iadesi talebinde bulunulmuş, olup, ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi tarafından talebin reddine karar verilmiştir. 7036 sayılı Yasanın 8. maddesinde temyiz edilmeyen kararlar başlığı altında 4857 sayılı Kanunun 20. maddesi uyarınca açılan fesih bildirimine itiraz davalarında verilen kararların kesin olduğu belirtilmiştir. Mahkemenin yargılamanın iadesi davası sonucunda verdiği karar temyiz edilebilir. Ancak aleyhine yargılamanın iadesi yoluna başvurulan karar kanundan dolayı kesin ise yargılamanın iadesi üzerine verilen karar da asıl karar gibi kesindir; yani temyiz edilemez (KURU, Baki Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. Baskı, Cilt: V, ..., 2001, s. 5263)....