Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle aracın misli ile değişimi olmadığı takdirde bedelde indirim talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı husus olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece; aracın ayıplı olduğu kabul edilerek misli ile değişim talebinin kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalılar vekilleri istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı tarafça 2021 Model aracın 10/06/2021 tarihinde sıfır ve garantili olarak satın alındığı, satın alma sonrasında aracın sürekli hararet yaptığı, araçta beklenen faydayı sağlayamadığını beyan ederek misli ile değişim talepli eldeki dava açılmıştır....

Davalı vekili, mahkemenin kurduğu hükmün yerinde olmadığını, kurulan hükme göre de aracın iadesi yönünde hüküm tesis edilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, misli ile değişimin onarılacak bir arıza için Medeni Kanunun 2.maddesine aykırılık teşkil edeceğini, ihbar yükümlülüğünün de süresinde yerine getirilmediğini beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Taraflar arasında araç alımına ilişkin akdi ilişki kurulduğu hususunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, araçta varlığı iddia edilen ayıpları üretimden mi yoksa kullanımdan mı kaynaklı olduğu, davacının kullandığı misli ile değişim seçimlik hakkının Medeni Kanunun 2.maddesine aykırı olup olmadığı ve mahkemece kurulan hükümde misli ile değişim kararı verilmiş olmasına rağmen aracın davalıya iadesi yönünde hüküm tesis edilmemesinin hukuka aykırı olup olmadığı hususundadır....

den satın aldığı ...kamyonun gizli ayıplı olduğunu, garanti kapsamında olan aracın ön aksı ve sol ön aks kafasının eğik olduğunun servisçe tespit edilmesine rağmen, bunun sürücü hatasından kaynaklandığı belirtilerek müvekkilinin değişim talebinin reddedildiğini, araçtan gerektiği gibi yararlanma olanağının ortadan kalktığını, kazanç kaybı bulunduğunu, araca kasko yapılması nedeniyle 17.591,52 TL ödeme yapıldığını iddia ederek, aracın misli ile değişimini, mümkün olmaması halinde ödenen bedelin ödeme gününden itibaren Euro kuru üzerinden ödenmesine aksi halde ödeme gününden itibaren yasal faizi ile iadesine, kazanç kaybı olarak şimdilik 10.000 TL'nin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, sözleşmenin feshedilmesinden kaynaklanan 5.000 TL zarar ile 17.591,52 TL kasko bedelinin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir....

    HUKUK DAİRESİ Dava; dava konusu ticari aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı misli ile değişim talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine 10/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

      Mahkemece, dava açıldıktan sonra oluşan zararın ıslah dilekçesiyle davaya dahil edilerek davalılardan tahsilene karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 3-Manevi tazminat yönünden ise, B.K.’nun 49. maddesi hükmü uyarınca, manevi tazminata hükmedilebilmesi için; kişilik hakkının hukuka aykırı bir şekilde zarara uğraması gerekmekte olup, davacının kişilik hakkının zarara uğraması söz konusu olmadığından manevi tazminat talebinin reddi gerekmektedir. Mahkemece bu hususlar gözetilerek manevi tazminat talebinin tümden reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir. Yerel mahkeme kararının yukarıda ikinci ve üçüncü bentte açıklanan gerekçelerle bozulması gerekirken, zuhule dayalı olarak onandığı hususu bu defa yapılan inceleme ile anlaşıldığından davalıların bu yönlere ilişkin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ....

        Somut olayda, davacının davalı şirketten satın aldığı otomobillerin gizli ayıplı olduğu, davacının mahkememize açmış olduğu dava ile öncelikle misli ile değişim talebinde bulunduğu, bilirkişi kurulu tarafından ibraz edilen rapor ile, araçlardaki hasarın üretim aşamasında boyama hatasından kaynaklandığı, problemin imalat kaynaklı gizli ayıplı olduğu, bu ayıp nedeniyle araçtaki değer kaybının belirlendiği anlaşılmış olup, bilirkişi kurulu tarafından yapılan tespitler ve ilgili mevzuat hükümleri bir arada değerlendirildiğinde davacının seçimlik haklarından sadece birisini kullanabileceği, her ne kadar misli ile değişim talebinde bulunulmuş ise araçtaki mevcut ayıbın aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getireceği, davacının 2. talebinin değerlendirilmesi gerektiği, bu doğrultuda yapılan incelemeye göre de ayıbın aracın tümünü değiştirilmesini gerektirecek bir gizli ayıp sınıfına girmediği, bu bilgiler ışığında; aracın misli ile değişim...

          A.Ş’den 27.06.2007 tarihinde satın alınan sıfır 2007 model araçtaki ayıp nedeniyle aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki satışa konu aracın ayıplı olduğu dosya içeriği itibariyle sabit olduğu gibi mahkemenin de kabulündedir.Davacı,malın ayıplı olması halinde 4077 sayılı yasanın 4.maddesi gereğince değişim, sözlemeden dönme, onarım veya bedel indirimi yönünde tercih hakkını kullanmakta muhayyerdir. Dava dilekçesinde davacı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, bunun mümkün olmaması halinde araçtaki değer kaybını talep etmiş ise de, yargılama aşamasında 04.03.2009 tarihli celsede tercihini aracın ayıpsız yenisiyle değiştirilmesine hasretmiştir. Bu durumda aracı aynı model yenisiyle değiştirilmesi gerekir....

            KARAR Davacı, davalıdan toplam 19 adet mobilya ürünü aldığını, toplam bedelinin 11.730 TL olduğunu ve leke tutmaz kumaş olarak aldığı koltuk takımı kumaşının leke tuttuğunu, ürünlerin ayıplı çıktığını belirterek bedellerin iadesini talep etmiş ve 22/01/2015 tarihli celsede ise seçimlik hakkını ürünün ayıpsız misli ile değiştirilmesine dönüştürmüştür. Davalı, davacıya ürünlerin leke tutmaz olduğunun belirtilmediğini, tam tersine leke tutabileceği beyaz kumaş olduğu beyan edildiğini ileri sürerek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Davanın KABULÜNE, Dava konusu ürünün 6502 sayılı yasanın 11/1-ç de yazılı ayıpsız bir misli ile değiştirilmesine, karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı eldeki dava ile satın aldığı ürünlerin leke tutmaz kumaş olarak satıldığını, ancak kirlenmenin olduğunu ve leke tuttuğunu, malların ayıplı olduğunu ileri sürerek ayıplı malların misli ile değişimine karar verilmesi istemi ile eldeki davayı açmıştır....

              Aynı yasanın 323/1-ğ bendi uyarınca da "Davayı kazanan taraf davasını bir vekil vasıtası ile takip etmiş ise, haksız çıkan taraf yargılama gideri olarak vekalet ücretine de mahkûm edilir." Mahkemece, aracın satış tarihinde ayıplı olduğu sabit ise de aracın bedeli ile oranlandığında aracın ayıpsız misli ile değişimin objektif iyi niyet ile bağdaşmayacağı gerekçesiyle, değer kaybı oranında davanın kabulüne karar verilerek, davalılar yararına vekalet ücreti takdir edildiği görülmektedir....

                A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davaya konu aracın ayıplı olmadığını, davacı yanın ücretsiz onarım hakkını kullandığını, ayıpsız misli ile değişim şartlarının oluşmadığını, keşif esnasında ayıbın devam edip etmediğinin saptanamadığını beyanla istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Davacı, davalıların satıcısı ve ithalatçısı oldukları aracın ayıplı olduğu iddiasıyla misli ile değişim ve tazminat talebinde bulunmuştur. Dosya içinde mevcut 14/11/2018 tarihli faturanın incelenmesinde, dava konusu aracın, davacı tarafından, davalı T4 San. A.Ş.'den, 173.827,20- TL bedel karşılığında satın alındığı anlaşılmış olup, taraflar arasında satışa, bedele, bedelin ödendiğine ve diğer davalının dava konusu aracın ithalatçısı olduğuna ilişkin ihtilaf bulunmamaktadır....

                UYAP Entegrasyonu