Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) : 2019/295 Esas, 2020/265 Karar sayılı ve 30/10/2020 tarihli kararı ile; Davanın kabulü ile, davaya konu ‘Samsung Qe 82q60ra 82” 4k uhd smart Qled’ televizyonun ayıpsız misli ile değiştirilmesine, şeklinde karar verilmiştir....

Karar Düzeltme Sebepleri Davalı vekili; dava konusu araçta var olduğu iddia edilen ayıbın ağır kusur ya da hile ile gizlenmediğini, bu nedenle zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, araçta herhangi ir arıza veya ayıp bulunmadığını, davanın kabulü anlamına gelmemekle birlikte misli ile değişim yönünde karar verilmesi şeklindeki bozma gerekçesinin hakkaniyete aykırı olduğunu beyan ederek bozma kararının düzeltilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, satın alınan araçtaki ayıp iddiasına dayalı ayıpsız misli ile değişim istemine ilişkindir. 2....

    Araçta devam eden bir arıza bulunmadığından ve giderilmiş olduğundan misli ile değişim veya bedel iadesi yapılması mümkün değildir. Ancak araçtaki arızlara bağlı olarak 31/12/2016 tarihli, 07/01/2012 tarihli, 11/01/2017 tarihli, 17/01/2017 tarihli, 03/02/2017 tarihli onarım işlemleri ile ilgili davacıdan onarım ücreti olarak toplamda 7.805,54 TL tahsil edilmiştir. Araçtaki arızanın araçta herhangi bir değer kaybına neden olunmaksızın giderilmiş olduğu anlaşılmaktadır. 18/10/2021 tarihli raporda dava konusu araçtaki şikayete konu beyin arızaları kullanıcı kaynaklı olmadığı aracın imalatından kaynaklı ayıpla ilgili de olmadığı otobüsün yapmış olduğu km yani metal yorgunluğuna bağlı arızalar olduğu tespit edilip araçta ayıp bulunmaması nedeniyle misli değişim ya da bedel iadesini mümkün olmayacağı ancak 7.805,54 TL onarım bedenilinin istenebileceği rapor edilmiştir....

      İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ :Davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesi ile; mahkemece sadece masanın ayıplı olmasına rağmen sandalyeleri de kapsayacak şekilde ayıpsız misli ile değişim kararı verilmesinin doğru olmadığını, davaya konu koltukların kumaşlarının ayıplı olmadığını ve kumaşlarının leke tutmadığını bilerek satın alındığını beyanla, hukuka aykırı olan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin olarak yapılan incelemede; Dava, davaya konu mobilyaların ayıplı olması nedeniyle ayıpsız misli ile değişim talebine ilişkindir....

      Oto'ya, servis bakımı yapılması için teslim edildiğini, bunun üzerine de aracın bakımı ve arıza ile ilgili gerekli parça değişimleri yapıldığı söylenerek, geri teslim edildiğini, aracın satın alındığı günden bu yana toplamda 8-10 kez fren sistemi ile ilgili aynı arıza ile karşılaşıldığını, aynı arızanın tekrarlanmayacağı söylenmesine rağmen arızanın sürekli tekrar ettiğini, söz konusu arızanın müvekkilinin kullanımından da kaynaklanmadığını, ayıpsız misli ile değişim taleplerinin karşılanmadığını, aracın serviste kaldığı her gün için kazanç kaybı söz konusu olduğunu beyan ederek; aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini ve sonradan artırılmak üzere, 500,00 TL kazanç kaybının tahsilini talep etmiştir. Davalı .......

        Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, dava konusu aracın gizli ayıplı ve imalat hatalı olduğu, aracı almakla beklenen amaca ulaşılamadığı, bu nedenle ayıplı aracın misli ile değiştirilmesi yönündeki talebin yerinde olduğu, ayrıca ticari araç olarak kullanılan araçta servise sık getirilip götürüldüğünden kazanç kaybınında ayrıca davalılardan istenebileceği yine ayıplı aracı satın alan davacının bu araca sahip olmaktan ötürü aşamalardaki yaşadıklarından dolayı psikolojisinin bozulduğu, olumsuz kişilik sergilediği ve bunun sosyal hayatına yansıdığının tanık beyanları ile anlaşılmakla manevi tazminat davasınında yerinde olduğu ve davalıların dava konusu haklarından birlikte sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 2.623,95 TL kazanç kaybı ve 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davaya konu aracın misli ile değiştirilmesine karar verilmiş, hüküm...

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davaya konu aracın ayıplı olması nedeniyle misli ile değiştirilmesi ve araç kiralama bedelinin tahsiline ilişkindir. 2....

            Dava, davacı tarafından 18.11.2016 tarihli fatura ile sıfır -0- km olarak satın alınan aracın gizli ayıplı olduğu iddiasına dayalı, misli ile değişimi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

            Hukuk Dairesinin 2016/945 E. 2016/7613 K. sayılı, 27.04.2016 tarihli ilamı ile "1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davacı tarafın davaya konu talebi, davalılardan satın aldığı traktörün misli ile değiştirilmesi yönünde olup, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde aldırılan 13/07/2012 havale tarihli raporda ise arızanın üretim hatasından kaynaklandığı, keşif tarihine kadar geçen sürede atıl halde bulunduğu, uzun süre çalışmaması nedeniyle başka arızalarının da olabileceğinin saptanmış olması karşısında davacının aracın misli ile değişim isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir." gerekçesiyle bozulmuştur....

              Somut uyuşmazlıkta, davacı davalıdan satın aldığı aracın ayıplı olması nedeniyle misli ile değişim talepli eldeki davayı açmıştır. Davacının, dava konusu aracın bilirkişi incelemesi yapılana kadar serviste bulundurulmasına yönelik tedbir talep ettiği, davanın konusunun tedbir talep edilen, aracın misli ile değiştirilmesi olup, aracın bulunduğu Mengerler Servisinin davada taraf olmadığı, aracın bulundurulma külfetinin yükletilemeyeceği, böylece davacının bu tedbir yönünden hukuki yararı bulunmadığından davacının tedbir talebinin reddi yerindedir. Bu nedenle davacının istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Sonuç itibariyle; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              UYAP Entegrasyonu