Somut olayda dava konusu bağımsız bölüm 12/06/2012 tarihinde 120.000,00 TL bedel karşılığında davacı tarafından davalı Kara İnşaat Taah. San Tic. Ltd. Şti'den satın aldığı, davacının bu konutta 29/10/2013 tarihinde taşındığı ve dairenin oturma odası ve mutfağının tavanında yağan şiddetli yağmurlar sonucunda su sızıntıları ve tavanda dökülmeler meydana geldiğini belirttiği, bu haliyle ayıbın açık ayıp niteliğinde olmadığı ve gizli ayıp olarak değerlendirilmesi gerektiği ve yargılama sırasında dinlenen tanık anlatımlarından davalı tarafça bir kısım onarımların yapıldığının anlaşıldığı, buna göre süresinde ayıp ihbarında bulunulduğu kabul edilerek bilirkişi raporunda belirlenen zarara göre taşınmazın değeri nazara alındığında bedel iadesi ve satılanın geri verilmesi hakkının kullanılmasının orantısız olduğunun anlaşıldığı ve belirlenen zarara göre ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya uygun olduğu kabul edilmiştir....
Bu yasal düzenlemeyle tüketiciye ayıplı mal nedeniyle tanınan seçimlik haklarından birisi de ayıplı malın iadesi ve ödenen bedelin tahsilidir. Tüketici, yasayla kendisine tanınan dört seçimlik hakkından birini tercih etmekte özgürdür. Öte yandan, 14/6/2003 tarihli ve 25138 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ......
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, dava konusu ayıplı olduğu iddia edilen aracın öncelikle ayıpsız misli ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde sözleşmenin feshi ile bedel iadesi, bu talep de kabul görmezse aracın ayıplı değerinin satış fiyatından düşülerek aradaki farkın iadesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 227 ve 228 inci maddeleri. 3. Değerlendirme 1.Dava, davalılar tarafından ithal edilen ve satışı yapılan aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak davaya konu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, olmadığı taktirde aracın iadesi ile bedelinin tahsili, bu talepleri de kabul görmezse aracın ayıplı değerinin satış fiyatından düşülerek aradaki farkın iadesi istemine ilişkindir. 2. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın davalılar tarafından temyizi üzerine Dairenin (Kapatılan 19....
HUKUK DAİRESİ Dava; geçerli taşınmaz satışı nedeniyle açılan, muvazaa nedenine dayalı tapu iptal tescil, olmadığı takdirde bedel iadesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine 15/01/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
söylemelerine rağmen bir sonuç alamadığını, saatin arızaları nedeniyle özetle 27.12.2018 , 15.01.2019 , 22.02.2019 , 04.02.2019 tarihlerinde ilgili garantiye götürdüğünü, arızaların davacı sebebiyle kaynaklanmadığı söylenerek ücretsiz onarım yapıldığını, gittiği son iki seferde saatin arızası nedeniyle sözleşmeden döndüğünü ve ücret iadesi istediğini talep ettiğini ancak iade alınamayacağı söylenerek onarılan saatin tekrar kullanması için Davacı'ya verildiğini, saatin halen kullanılamaz halde olduğunu ve kullanamadığını, saatten beklenen menfaati sağlayamadığı için mağdur olduğunu, bu nedenlerle Gebze 1.Noterliği 17.07.2019 Tarihli , 09203 Yevmiye Numaralı ihtarname ile de yazılı olarak davalılara ayıp nedeniyle sözleşmeden döndüğünü ve bedel iadesi talep ettiğini bildirdiğini ancak taleplerinin saatin kullanıcı kaynaklı olarak problemler çıkardığı iddiasıyla kabul edilmediği, Davalının ihtarnameye cevabındaki iddiaları kabul etmediği, tüm bu garanti ve tamir işlemlerine rağmen saatin...
Bu seçimlik haklar kural olarak bedel iadesi ve misli ile değişim talepleridir. Dava konusu eşya mobilya olup her zaman göz önünde bulunan ve estetik amaçlı olarak kullanılması hedeflenen bir mal olması nedeni ile tüketicinin ayıplı eşyanın görüntüsüne katlanmasının beklenemeyeceği ve davacının kanundan kaynaklı seçimlik haklarını ve bedel iadesi istemini satıcıya karşı kullanabileceği kanaatine varılmış olup, tespit edilen olgulara göre ilk derece mahkemesince verilen kararda yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, mevcut delillere göre verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmamakla davalı tarafın istinaf isteminin Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1- b(1) maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı tarafın istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu53/1- b(1) maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 350,08.-TL....
Mahkemece, dava konusu ürünlerin arzu edilen faydayı sağlamayacağı gerekçesi ile bedel iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Ne var ki, dosya içinde mevcut12/2/2014 tarihli bilirkişi raporunda, mevcut ayıpların düşük bir maliyetle giderilmesinin mümkün olduğu bu noktada toplam bedel üzerinden 3630,00 TL bedel indirimi yapılabileceği belirtilmiştir. Öyleyse, Davalının kusurları giderme çabaları, davacının ise ürünleri teşhir ürünü olduğunu bilerek satın alması karşısında artık davacının seçimlik haklardan yalnızca bedel indirimi isteyebileceği dikkate alınmalıdır. Mahkemece bu husus gözardı edilerek bedelin tamamının iadesi sonucunu doğuracak şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. 3-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir....
Ancak dosya kapsamı itibariyle yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç bulunmadığından HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince, kazanılmış haklar ve kesinlemiş hususlar dikkate alınarak, yeniden esas hakkında hüküm tesisi ile davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin, ayıbın niteliği ve doğurduğu değer kaybı itibariyle satıcı yönünden orantısız güçlük doğuracak nitelikte olması ve sözleşmenin ayakta tutulmasının esas olması karşısında, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin reddine, ayıbın onarım ile giderimi mümkün olduğundan 2.000 TL onarım bedeli ile 2.000 TL boya nedeni ile husule gelecek kayıp olan 2.000 TL toplamı olan 4.000 TL' nin ayıbın üretim kaynaklı olması nedeniyle davalılardan müştereken ve mütelsilen tahsili ile davacıya verilmesine, söz konusu bedele, kaybın satış tarihinden itibaren mevcut olması nedeniyle satış tarihinden itibaren ve davalılar yönünden işin ticari olması nedeniyle ticari faizi ile birlikte tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/11/2020 NUMARASI : 2018/206 ESAS - 2020/299 KARAR DAVA KONUSU : MALIN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN SÖZLEŞMENİN FESHİ VE BEDEL İADESİ, OLMADIĞI TAKDİRDE AYIP ORANINDA BEDELDEN İNDİRİM VE MANEVİ TAZMİNAT KARAR : Serik 1....
40.000,00 TL olduğunu, aracın tasfiye edildiği ve tasfiye bedelinin iade edilmediği ancak iadesinin mümkün olduğunun tespit edilmesi nedeniyle sadece el konulan aracın el koyma tarihindeki piyasadaki rayiç bedel farkının davacıya tazminat olarak ödenmesi gerektiği, davacının bedel iadesi için idareye talepte bulunulması durumunda yasal faizi ile birlikte elkonma tarihinden itibaren bedel iadesi yapılacağı anlaşılmakla; bilirkişi raporunda belirtilen 40.000,00 TL ile aracın satış bedeli arasındaki fark hesaplanmakla; 4.469,05 TL'nin (40.000,00-35.530,95=4.469,05) verilmesi gerektiğine, davacının dava dilekçesinde aracı kullanamamaktan kaynaklı kazanç kaybını talep etmiş ise de, aracın el koyma tarihindeki piyasadaki rayiç bedelinin faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerektiğinin kabul edildiğinden davacının bu yöndeki talebinin reddine karar verilmesi gerektiği belirlenerek, manevi tazminat talebinin reddine, 4.469,05 TL maddi tazminatın el koyma tarihinden faizi ile birlikte davalıdan...