Şti. arasındaki ayıplı mal nedeniyle misli ile değişim/bedel iadesi davasına dair Hatay 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 06.10.2020 günlü ve 2019/273 Esas – 2020/189 Karar sayılı hükmün bozulması hakkında Dairemizce verilen 08.12.2021 günlü ve 2021/4119 Esas – 2021/12661 Karar sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....
Şti. arasındaki ayıplı mal nedeniyle misli ile değişim/bedel iadesi davasına dair Hatay 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 06.10.2020 günlü ve 2019/273 Esas – 2020/189 Karar sayılı hükmün bozulması hakkında Dairemizce verilen 08.12.2021 günlü ve 2021/4119 Esas – 2021/12661 Karar sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....
Şti. arasındaki ayıplı mal nedeniyle misli ile değişim/bedel iadesi davasına dair Hatay 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 06.10.2020 günlü ve 2019/273 Esas – 2020/189 Karar sayılı hükmün bozulması hakkında Dairemizce verilen 08.12.2021 günlü ve 2021/4119 Esas – 2021/12661 Karar sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....
Şti. arasındaki ayıplı mal nedeniyle misli ile değişim/bedel iadesi davasına dair Hatay 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 06.10.2020 günlü ve 2019/273 Esas – 2020/189 Karar sayılı hükmün bozulması hakkında Dairemizce verilen 08.12.2021 günlü ve 2021/4119 Esas – 2021/12661 Karar sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....
Davacılar vekili; davanın açıldığı 06.06.2013 tarihi itibariyle bedel tenzilinden ithalatçı ile satıcının müteselsil sorumluluğu olması gerektiğini, ithalatçının bedel tenzilinden sorumsuzluğunun 28.05.2014 tarihli düzenleme ile getirilmiş olması nedeniyle, dava açılış tarihi itibariyle bedel tenzilinden de davalı olan Mercedes Benz Şirketi açısından da davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2....
Y A R G I T A Y K A R A R I Dava dilekçesinde, davalıya 24.04.2009 tarihli sözleşme hükümleri gereğince danışmanlık hizmeti karşılığı 59.000,00 TL ödendiği, ancak, sözleşmede belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle bu miktarın iadesi için ... 1.İcra Müdürlüğü'nün 2009/8910 sayılı takip dosyası ile yapılan takibe vaki haksız itirazın iptali istenilmiştir. Davalı, yetkili icra dairesinde takip yapılmadığı nedeniyle olmadığı takdirde ise davanın esastan reddini dilemiştir. Mahkemece, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davasında borçlunun ikâmetgâhı olan icra dairesinin yetkili olduğu, borçlunun icra takibine vaki yetki itirazında haklı olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, sözleşme ile belirtilen edimlerin yerine getirilmemesinden kaynaklanan bedel iadesi isteminden ibarettir....
ve imha edilmesi nedeniyle toplam 12.623,31 TL maddi zarara uğradığını ileri sürerek, müvekkilinin zorunlu olarak taktırmak zorunda olduğu soğutma cihazı için ödediği 67.760,00 TL bedel ile imha edilen etler karşılığı 12.623,31 TL toplamı 80.965,31 TL maddi zararının dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece ; "...Dava ayıplı ifa nedeniyle bedel olarak ödenen traktörün iadesi olmadığı takdirde bedel iadesi ile bozuk olduğu iddia edilen traktörün vermiş olduğu zarar nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir. Davacı vekili davalıdan aldığı traktörün alındıktan hemen sonra arıza yapması nedeniyle davalıları aradığını ve traktörün tamir için 1.200,00 TL para gönderildiğini traktörün arızasının çok maliyetli olması nedeniyle traktörü yaptırmadan beklettiğini ve zararları olduğunu iddia ederek dava açmıştır. Davacının davasında belirtmiş olduğu traktör mevcut arızaların ne kadar olduğunun tespiti talimat yoluyla dava konusu traktör üzerinde teknik bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmış ve traktörde meydana gelen arızanın toplam giderilme maliyetinin 1.900,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Bilirkişi raporunun içeriğinden davacının beyanına göre silindir kapak ve contasının yeni değiştirildiğinin beyan edildiği ve bu husununda bilirkişi tarafından gözlemlendiği ifade edilmiştir....
Davacı, davalı belediyeden 12.03.1971 tarihli encümen kararı ile ve tapuda 08.09.1993 tarihinde 260 metrekare arsa satın aldığını, daha sonra bu arsa üzerinde inşaat yapmak üzere davalı belediyeye başvurduğunda taşınmazın heyelan bölgesi "Afete Maruz Bölge" sınırları içerisinde kalmış olması nedeniyle inşaat izni verilmediğini, söz konusu hukuki ayıp nedeniyle zarara uğradığını bildirerek 25.000 YTL'nin tahsilini istemiştir. Davalı belediye, taşınmazın satışında davacının aldatılmasının söz konusu olmadığını savunmuştur. Mahkemece, dava konusu mahallin 1966 tarihinden beri afete maruz bölge olunduğunun yörede bilindiği ve belediyenin davacıya inşaat izni verileceğine dair herhangi bir taahhüdü bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Tüm bu açıklamalar ışığında davacının bedel iadesi talebinin ancak davalı Hol-Tur'a karşı ileri sürülebileceği anlaşıldığından bu davalı yönünden bedel iadesi talebinin kabulüne, davalı arsa sahipleri hakkında açılan davanın sözleşmenin tarafı olmadıklarından reddine ve kira tazminatı talebinin ise akdin feshi ile bedel iadesi istendiğinden koşullar oluşmadığı için reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçelerle; 1- Davacı tarafından davalılar T8 T6 T7 T5 T3 T4 T10 ve T9 aleyhine açılan bedel iadesi davasının işbu davalıların taraf sıfatının bulunmaması sebebiyle HMK 114/1.d, 115/1,2 maddeleri gereğince husumet yokluğundan USULDEN REDDİNE, 2- Davacı tarafından davalı T12 T13 aleyhine açılan davanın KABULÜ ile taraflar arasındaki 02.01.2014 tarihli "HOLTUR 2 Satış Sözleşmesi"nin FESHİNE, 3- Davacının ödemiş olduğu 50.000,00- TL'nin temerrüt gerçekleşmediğinden dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalı T12 T13'den alınıp DAVACIYA VERİLMESİNE...