K A R A R Davacı, 05.10.2004 tarihinde davalıdan satın aldığı oturma grubunun profil aksamının ayıplı olup paslandığını, davalının değiştireceklerini söyleyerek bu parçaları söküp götürdüğünü aylardır kendisini oyaladıklarını,satış bedelinin 1.810.000.000 TL olup taksitle 1.100.000.000 TL ödediğini, maldaki ayıbın giderilmemesi nedeniyle ayıplı ürünün geri alınarak ödediği bedelin davalıdan alınmasını istemiştir. Davalı,davacıya satılan malın ayıplı olmadığını,kullanma hatası nedeniyle metal kısımların paslandığını,müşteri memnun olsun diye bu parçaları söküp bölge bayiliğine ve oradan da fabrikaya gönderdiklerini ,bu işlemin uzun süre alacağını, metal aksamı değiştirme taleplerini davacının kabul etmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece ,davanın kısmen kabulüne;bedel iadesi isteminin reddi ile koltuk takımının metal kısımlarının ayıpsız yenisi ile değiştirilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, 2918 sayılı Yasanın 20 maddesi uyarınca, resmi şekil şartına uyulmadan yapılan araç alım satımına ilişkin sözleşmenin geçersiz olduğunu, tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden aldıklarını iade yükümlülüğü altında olduklarından, davalıya iade edilen kamyon nedeniyle ödeme yaptığı miktarın davacıya iadesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 20.500....
A.ş. den 2012 model bir araç satın aldığını, aracı kullanmaya başladıktan bir süre sonra direksiyon airbag kapağında çatlama meydana geldiğini, servise başvurusu üzerine sürücü airbag ünitesinin değiştirilmesine rağmen sorunun tekrarladığını ve yeniden değişim sağlandığını, ikinci değişim işleminden sonra aynı sorunun yaşanması üzerine aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesi ya da bedel iadesi yapılması için başvurduğunu fakat herhangi olumlu bir yanıt alamadığını ileri sürerek ayıplı araç bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davalı ... Finansman A.ş. yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden ise kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davacı ... davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, ayıplı araç satışından kaynaklanan bedel iadesi istemine ilişkindir. Davacı, satın almış olduğu aracın ayıplı olması nedeniyle, davalı ......
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Davacı, sözleşmeden dönerek bedel iadesini talep etmiş olup davaya konu ayıplar nazara alındığında bedel iadesini gerektiren bir husus olmasa da çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince anılan yasanın 4/2. maddesine göre davacının ücretsiz onarım ve bedel indirim hakkının olduğunun kabulü gerekir. Yukarıda açıklandığı üzere toplanan deliller doğrultusunda bedel indirimi ve ücretsiz onarım hususları gözetilerek hakkaniyete uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu husus dikkate alınmadan eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir....
Bu nedenle, davalıların murisleri tarafından açılan bedel artırım davasının kesinleşip kesinleşmediği mahkemesinden araştırılıp, verilen kararın kesinleşme şerhi verilmiş onaylı bir örneğinin, yine dava konusu taşınmazın kamulaştırılması nedeniyle adli ve idari yargı mercilerinde yukarıda sözü edilen dava dışında eldeki bu davadan önce veya sonra açılmış kamulaştırmanın iptali, bedel artırım ya da indirimine ilişkin başka dava bulunup bulunmadığı, varsa sonuçlanıp sonuçlanmadığı hususunun ilgili mahkemesinden sorulup belgeleri ve cevap yazıları ile sonuçlanmış dava varsa hükümlerin kesinleşme şerhi verilmiş birer örneğinin temin edilmesinden, 2-Davaya konu Karacahüyük Mahallesi 56 parsel nolu taşınmazın geri çevirme kararı sonrası dosyaya konulan tapu senedine göre 21.07.2011 tarihinde kamulaştırma işlemi nedeniyle davacı idare adına tescil edildiği anlaşılmakla bu tescilin dayanağını oluşturan tüm belgelerin (ilgilisi tarafından ferağ verilip verilmediği ya da mahkeme hükmü gereği mi...
Bu fıkranın lafzından ancak 7. madde kapsamında iade edilmesi gerekirken, kanunda sayılan bazı özel durumlar nedeniyle iadeye konu olamayan taşınmazlar nedeniyle öncesinde adlarına hukuken geçerli bir tapu kaydı bulunanlar yönünden işletilebilecek bir hüküm olduğu anlaşılmaktadır. Davacılar tarafından karar düzeltme isteminde bulunulurken, idareye yaptıkları iade başvuruların, 6292 sayılı Kanunun 7. maddesinin bütün maddeleri yönünden irdelenerek taşınmazların iadesi mümkün değil ise, aynı Kanunun 7. maddenin 4. fıkrası kapsamında değerlendirilerek rayiç bedel ödenmesi veya eşdeğer bir taşınmazın verilmesi istemi olarak anlaşılması ve istemlerinin bu şekilde değerlendirilmesi gerektiği, Kanunun kendilerine seçimlik bir hak tanıdığı iddia edilmişse de; iadeye konu olmayan, evvelden şahıslar adına oluşmuş bir tapu kaydı bulunmayan dava konusu taşınmazların anılan maddenin 4. fıkrası kapsamı içine girmediği açıktır....
surette davacıya bedel iadesinin 25.09.2020 tarihinde yapıldığını, teslim süreci devam eden cihazlara ilişkin davacıdan gelen talep nedeniyle bedel iadesi yapılırken müşteri memnuniyeti odaklı yaklaşılarak davacının ödediği ücretin ortalama faizinin iade edildiğini, kusurlu olmayan ve temerrüde düşürülmeyen müvekkili firmanın söz konusu tutarın iadesinde faiz ödeme yükümlülüğü bulunmadığını ve sadece müşteri memnuniyeti gereği ortalama bir faiz bedeli ödenmiş olduğunu ve fazlaya ilişkin talebinin kabulünün mümkün savunarak davanın reddini istemiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece davacının aracı kullanmadığı ve davalının daha önce temerrüde düştüğü görmezden gelinerek 118.000,00 TL'nin iadesi hususunda ödeme tarihinden itibaren faize hükmetmesi gerekirken, aracın iadesi tarihinden itibaren faize hükmedilmesine karar verilmesi hukuka aykırı olup kararın bu yönüyle ortadan kaldırılması ve ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesine karar verilmesi gerektiğini beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı tarafça, davacı vekilinin istinaf dilekçesine karşı cevap dilekçesi verilmemiştir. DELİLLER: Kocaeli 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 17/01/2020 Tarih - 2019/65 Esas - 2020/33 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: DAVA; ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir....
Davacı, davalıdan aldığı aracın gizli ayıplı olduğundan bahisle, bedel iadesi istemiştir. Ancak dosya kapsamı incelendiğinde, davacı tanıklarından ... verdiği ifadesinde, aracın satın alındıktan 1 ay sonra içine su aldığını belirtmiştir. Buna rağmen, davacı tarafından derhal ayıp ihbarında bulunulmadığı, ilk olarak bu şikayetle 12.05.2011 tarihinde servise gelindiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, ayıbın süresinde ihbar edilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.5.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; TOKİ'den satın alınan dükkanın ayıplı çıkması nedeniyle onarım ya da bedel iadesi istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 03.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....