ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/598 Esas KARAR NO : 2021/1137 DAVA : Misli İle Değişim (Ticari Satımdan Kaynaklanan ) DAVA TARİHİ : 28/10/2020 KARAR TARİHİ : 15/12/2021 Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Misli İle Değişim (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi. İDDİA VE TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili tarafından ticaret işletmesinde kullanılmak üzere davalı ......
değişim talebinin hakkaniyete uygun olduğu, aracın arızasının giderilememesi üzerinde 2011 yılında davacı tarafından davalıya misli ile değişim talebini iletildiği ve akabinde eldeki davanın açıldığı, yargılama sürecinin uzamasından davacının sorumlu olmayacağından, davacı tarafından aracın uzun süredir kullanılıyor oluşunun davaya bir etkisinin olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu olup, davalı Koluman......
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetkili servis kararına göre ürünün ayıplı bulunduğunu, fakat davacının değişim talebi nedeniyle işlemin sürüncemede kaldığını, ürünün stokta olmaması nedeniyle servis tarafından iade kararı verilmiş ise de davacının iadeyi kabul etmediğini, ... tarihinde dava açıldığını, bu davanın açılmasından sonra ... tarihinde ürünlerin ayıpsız misli ile değişiminin gerçekleştiğini, davanın reddine reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava; satım sözleşmesine konu üründeki ayıp nedeniyle ürünün ayıpsız misli ile değişimi talebinden ibarettir. Davalı taraf cevap dilekçesinde ürünün ayıplı olduğunun yetkili servis tarafından kabul edildiğini beyan etmiştir. Davadan sonra ... tarihinde ürünlerin ayıpsız misli ile değiştirildiği davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır. Bu nedenle dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
kısmen kabulüne, davacının dava konusu aracın misli ile değiştirilmesi talebinin reddine, 17.000,00-TL'nin 20/03/2020 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile bilirkişi raporu ve davacının seçimlilik haklarına ilişkin talebi dikkate alınarak 6502 sayılı yasanın 11/1-ç maddesi gereğince; ...36 plakalı ... marka, Yeni ... HP 1.6 115 HP, ... ...- Sport tipi 2010 model aracın ayıpsız aynı niteliklere sahip yeni model misli ile değiştirilmesine, her üç davalıdan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin tazminat ve masraf taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, asıl ve birleşen davalar taraflarınca temyiz edilmiştir. 1-Asıl dava, davacı ... tarafından açılmış, asıl dava davacısı dava dilekçesinde ayıp nedeni ile misli ile değişim veya bedel iadesi ile zarar ve masraflarının karşılanmasını talep etmiştir. Birleşen dava davacısı ise asıl dava davalısı ... Pazarlama İhracat İthalat Mümessillik A.Ş. olup, birleşen dava davalısı, asıl dava davacısı .... Bu dava ile alacak talepli başlatılan icra takibine haksız itirazın iptali talep edilmiştir....
İlk derece mahkemesi yapılan yargılama sonucunda, araçtaki boya kalınlık değerlerinin araçtan yararlanmayı teknik olarak etkilemediğini, araçtaki boya kalınlıkları nedeniyle mevcut olan gizli ayıbın %3 mertebesinde değer kaybına neden olduğunu bu nedenle ayıpsız misli ile değişim talebinin orantısız olacağını, taraflar arasındaki menfaatler dengesi ve hakkaniyet kuralları gereğince misli ile değişim yerine değer kaybına hükmedilmesi gerektiğini gerekçe göstererek 1.913,80 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermiştir. Hüküm fıkrası incelendiğinde aracın fatura değeri esas alınarak kabul ve red oranı üzerinden davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olduğu görülmektedir. Davacı açmış olduğu dava ile aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep etmiştir. Dosya kapsamında üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan 01/06/2018 tarih ve 19/11/2018 tarihli kök ve ek raporlar mevcuttur....
Davalı T6 vekili, aracın ayıplı olmadığını, davacının kötü niyetli olarak yasal zamanaşımı süresine yakın bir tarihte dava açtığını, ayıbın derhal bildirme yükümlülüğünü ihlal ettiğini, davacının aracı iki yıla yakın süre kullandığını ve araç ile 95.000 km sürüş gerçekleştirdiğini, araçta bir hasar var ise sorumluluğunun ithalatı gerçekleştiren diğer davalıya ait olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur. Davacı taraf araçtan boyamadan kaynaklanan hata ve eksikliklerin bulunduğunu bu nedenle aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi yapılan yargılama sonucunda, dava konusu aracın gizli ayıplı olduğu, ayıbın makul ve yeterli bir gözden geçirme ile fark edilemeyeceği, araçtaki ayıbın önemli ölçüde değer kaybına yol açtığı gerekçesiyle talebin kabulü ile aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar vermiştir....
Hukuk Dairesinin 13.12.2022 tarihli ve 2022/1712 Esas, 2022/9402 Karar sayılı BOZMA kararı Taraflar arasındaki ayıplı mal nedeniyle misli ile değişim davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun (kısmen) kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne, araçta meydana gelen hasar nedeniyle doğan 5.000,00 TL değer kaybının davalıya ödenmesi koşuluyla dava konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 13.12.2022 tarihli ve 2022/1712 Esas, 2022/9402 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi ilk karar gerekçesini tekrarla direnme kararı vermiştir....
Bu minvalde davacının istinaf ve temyiz taleplerinde misliye değişim talep ettiği gözetildiğinde tüketicinin seçimlik hakkını misli ile değişim yönünde kullanmış olduğunun kabulü gerekir. Yukarıda açıklandığı üzere, tüketici seçimlik hakkını ayıpsız misli ile değişim yönünde kullanmış olup, stoklarda bu aracın mislinin bulunmaması halinde, infaz aşamasında İİK 24. maddesinin uygulanması imkanı bulunduğundan, ilk derece mahkemesince bedel iadesine hükmedilmesi hatalı olmakla, bu husus bozma sebebi yapılmıştır. İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK'nın 373. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, iş bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir....
Ayrıca davalı ithalatçı şirketin ayıpsız misli ile değişim sorumluluğunun 3 yıllık garanti süresi ile sınırlı olup anılı süre geçtikten sonra davanın ikame edildiği de saptanmış olup; yargılama kapsamında sübut bulmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir....