Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/10/2021 NUMARASI : 2020/300 ESAS-2021/490 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın vekili, dava dilekçesinde özetle; tarafların öncelikle zina (TMK md. 161) aksi takdirde hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK md. 162) ya da haysiyetsiz hayat sürme (TMK md. 163) olmadığı taktirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedeniyle boşanmalarına, davacı kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE-TÜFE oranında artırılmasına, davacı kadın yararına 200.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı erkek vekili, cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

sebebiyet veren olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun, ayrıca davacı kadın ve velayeti anneye verilen ortak çocuk ... yararına hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının da kararın kesinleşmesinden itibaren hüküm ifade edeceğinin anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir. 2- Türk Medeni Kanunu'nun 162. maddesine dayalı boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Türk Medeni Kanunu'nun 162. maddesi gereğince pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmaya karar verilebilmesi için, her türlü kötü veya onur kırıcı davranış değil, ağır derecede pek kötü veya onur kırıcı davranışın gerçekleşmesi gerekir....

    Tüm bu açıklamalar karşısında davalı erkeğin gerekçeye ve pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış sebebi ile (TMK. Md.162) boşanma kararı verilmesinin yanlış olduğuna ilişkin istinaf talebinin kabulüne, kararın gerekçesinin açıklandığı şekilde düzeltilmesine, 1 nolu bendindeki "162 ve " kelimelerinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, davacı kadının pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış sebebi ile (TMK. Md.162) boşanma isteminin reddine, davalı erkeğin sair istinaf başvurularının ise esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki karar tesis edilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; A)1- Davalı erkeğin gerekçeye ve pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış sebebi ile (TMK. Md.162) boşanma kararı verilmesinin yanlış olduğuna ilişkin istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca KABULÜ ile, ANKARA 12....

    Bu karara karşı davalı-karşı davacı erkek tarafından, kadının boşanma davasının ve ziynet alacağı davasının kabulü, kendi boşanma davasının reddi ve fer'iler yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuş, bölge adliye mahkemesince yapılan inceleme sonucunda kadının zina (TMK m. 161) ve hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK m.162) nedenlerine dayalı boşanma davalarının ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine, kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı (TMK m. 166/1) davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'ilere hükmedilmiş, erkeğin boşanma davasının reddine karar verilerek yeniden hüküm kurulmuştur....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedenine dayalı boşanma davası ile ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.01.11.2011 (Salı)...

        CEVAP Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; davacı erkeğin iddialarının asılsız olduğunu, eşini sevdiğini ve boşanmak istemediğini davanın reddini ve müşterek çocukların velâyetini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı kadının ağırlıklı olarak dini referanslarla hareket ettiği, müşterek çocuklarına da bu konuda baskı uyguladığı, eşine, müşterek çocuklarına cinsel istismarda bulunduğu şeklinde ağır ithamlarda bunduğu, ancak davacı erkeğin bu konuyla ilgili herhangi bir ceza almadığı, çocuklarının eğitim görmesini istemediği ve eşinin rızasını aramadan tarikat gezisine çıktığı gerekçesi ile davacının hayata kast ve kötü muamele veya onur kırıcı davranış nedeniyle açmış olduğu davanın reddine, davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, tarafların müşterek çocukları Yusuf Onur, Ebrar ve ...'...

          Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davanın fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma davası (TMK.md.166/son) olduğu halde karar başlığında dava türü olarak hayata kast pek kötü ve onur kırıcı davranış yazılmasının maddi hataya dayalı olup yerinde düzeltilmesinin mümkün bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20'şer TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.13.12.2010 (Pzt)...

            Maddesinde ki koşullar oluşmadığı ve davalı-karşı davacı tarafından ispatlanamadığından reddine, davalı karşı davacının terditli açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması davasında ise; davacı- karşı davalı erkeğin evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği, eşini ve çocuğunu maddi ve manevi olarak ihmal ettiği, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği, davalı-karşı davacıya hakaret ettiği, şiddet uyguladığı, tarafların 2,5 yıldır ayrı yaşadıkları bu dönemde davacı-karşı davayının davalı-karşı davacı ve çocuğu arayıp sormadığı, maddi ve manevi şekilde ihmal ettiği buna göre davacı- karşı davalı erkeğin tam kusurlu olduğu " kabul edilmiştir. Davalı-karşı davacının pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle açılan davanın reddi yönünden; Davalı-karşı davacı; hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, (TMK m.162) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) sebebiyle boşanma talebinde bulunmuştur....

            Maddesi uyarınca boşanmalarına, davacı kadının hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış nedeniyle açtığı boşanma davasının reddine, davacı kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir ve 300,00 TL yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Davalı erkek vekili; kadının kabul edilen boşanma davası ve fer'ilerine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış (TMK md. 162) ile evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir. Davalı erkek vekilinin; kadın yararına hükmedilen manevi tazminata yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir (TMK m.174)....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, Türk Medeni Kanunu'nun 162. maddesinde yer alan "Pek kötü muamele" ve "Onur kırıcı davranış" sebebine dayanarak boşanma davası açmış, dava reddedilmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davalı erkeğin eşine sürekli fiziksel şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Davalının eşine yönelik bu eylemleri pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış niteliğindedir. Türk Medeni Kanunu'nun 162. maddesindeki boşanma sebebi oluşmuştur. Türk Medeni Kanunu'nun 162. maddesi uyarınca davanın kabulü ile boşanmaya karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddi doğru bulunmamış bozmayı gerektirmiştir....

              UYAP Entegrasyonu