Mahkemece, aracın kullanıcı el kitabında yazıldığı şekilde kullanılmaması halinde aksaklıkların çıkabileceğine, teknik özelliklerin kullanım kılavuzunda tanıtılmış olduğuna, davacının bunları bilerek ve kabul ederek satın almış olduğuna ve aracın ayıplı olmadığına dayanılarak davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı teknik özellikleri nedeniyle aracının ayıplı olduğunu ileri sürerek başka bir model ile değiştirilmesi talebi ile eldeki davayı açmıştır. Davalılar, kavramanın ısınması sonucu aracın bir müddet soğumasının beklenmesi gerektiğini , bunun kullanma kılavuzunda da yazılı olduğunu, aracın teknik düzenlemesinin bu şekilde olduğunu, ayıplı olmadığını, davacının aracı kullanma kılavuzuna göre 2008/2570-8225 kullanmadığını bildirerek davanın reddini dilemişlerdir....
Ayıp nedeniyle satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde, doktrinde; "mutlak metod", "nisbi metod" ve "tazminat metodu" adıyla bilinen değişik görüşler mevcutsa da, gerek Daire, gerekse Yargıtay tarafından öteden beri uygulanan "nispi metod" olarak adlandırılan hesaplama yöntemi benimsenmektedir. Bu metoda göre; satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir. Başka bir ifade ile satılanın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeriyle, ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanmaktadır. Somut olayda; Yargılama sürecinde aracın dava dışı 3. bir kişiye satıldığı da dosya kapsamından sabit olmakla, davacının ilgili araçtaki mevcut olan gizli ayıp nedeniyle değer kaybını istemeye hakkı olduğu gözetilerek(Yargıtay 3....
Plaka sayılı “...l “....” tip ve Motor No:.... şasi no: ....olan aracı Bornova 3.Noterliğinin 15.07.2014 tarihli “Araç satış sözleşmesi” ile satın aldığını, 21/02/2018 günü aracı “...Sokak No:... /İzmir adresli evinin bulunduğu site içerisinde park ettiğini, 22/02/2018 günü saat 03.30 sıralarında kapıcılarının haber vermesi üzerine aracının yandığını öğrendiğini, aşağıya indiğinde evlerinin önünde park ettikleri aracın yanına gittiklerinde itfaiyenin gelmiş ve yanan aracını söndürmeye çalıştığını gördüğünü, kamera görüntülerinin incelendiğinde aracın sol ön tekerlek tarafından bir kıvılcım çıktığını ve ardından aracın yanmaya başladığının görüldüğünü ve tespit edildiğini, müvekkilinin aracı gizli ayıplı olması neticesinde park halinde iken yanmış ve müvekkilinin zararına sebebiyet verdiğini, aracın gizli ayıplı olması nedeni ile davalılara Bornova 2....
Davalı vekili, savunmasında özetle; davacının yasal süresi içinde ayıp ihbarında bulunmadığını, TTK'nın 23.maddesinde belirlenen süreler içinde aracın muayene edilerek ayıp ihbarında bulunulmadığını, müvekkilinin aracın satıcısı olmayıp ithalatçısı olduğunu, bu nedenle satıcı olmayan müvekkiline karşı aracın misliyle değiştirilmesi talebinin ileri sürülemeyeceğini, davacının talebinde birden çok seçimlik hakkını kullandığını bu nedenle hangi seçimlik hakkın kullanıldığının açıklattırılması gerektiğini, araçta üretim hatasından kaynaklı bir ayıp bulunmadığını, ayıplı olduğu belirtilen hususların kullanıcı hatasından kaynaklandığını, aracın yetkili servisçe tamir edilerek arızasız şekilde davacıya teslim edildiğini, tamir sırasında ücretsiz onarım hakkının kullanılması nedeniyle artık satılanın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin talep edilemeyeceğini, mahkemece aksine kanaat getirilmesi halinde elde edilen yararların tahsili gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
Davacı vekilinin 17/11/2021 tarihli beyan dilekçesi ile; Aracın gizli ayıplı olarak satımından dolayı satış bedelinden indirim yapılmasına, Araçtaki ayıp nedeniyle yapılan masrafların ve tespit edilen değer kaybı ile birlikte aracın hasarı nedeniyle 24 günlük zaman diliminde aracın kullanılmamasından kaynaklanan zararın ödenmesine, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL'nin ihtarın çekildiği tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep etmiş olduğunu, bu talebindeki 10.000,00 TL'nin şimdilik; Ayıplı aracın hasar ve onarım bedeli olarak 7.000,00 TL, Ayıplı aracın satış bedelinden indirim bedeli olarak (değer kaybı) 2.600,00 TL, Aracın kullanılmama bedeli olarak 400,00 TL'nin fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla ihtarın çekildiği tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak müvekkili tarafa verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
-TL’ye satın aldığı Suzuki Grand Vitara marka aracın 12.03.2007 tarihinde 15.000 km. kontrolü için servise götürüldüğünde aracın motorunda sorun olduğunun tespit edildiğini, garanti kapsamında bulunmamasına rağmen hasarın kullanılan kalitesiz benzinden kaynaklandığını belirterek tamir masrafının müvekkilinden istendiğini oysa böyle bir durumun söz konusu olmadığının Şişli 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/130 D.İş esas sayılı tespit dosyasındaki rapordan da anlaşılacağını, imalat hatasının bulunduğunu, davalı Suzuki Otomobil A.Ş.’ye başvuru yapılmış ise de bir sonuç alınamadığını ileri sürürek 34 BS 5139 plakalı 2006 model Suzuki Grand Vitara marka aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya aracın satış bedeli olan 64.942.48.-TL’ye satış tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Motor No 'lu, Beyaz renkli aracı sıfır olarak aldığı, aracın yağ yakma problemi ile servise başvuruda bulunulduğu, serviste bazı işlemler yapıldığı fakat sorunun çözülemediği, bu sebeple ayıplı aracın misliyle değiştirilmesi ya da ayıp oranında indirim yönünde işbu davanın açıldığı, tespit bilirkişisi ve mahkememizce alınan bilirkişi heyeti raporlarına göre; dava konusu araçtaki yağ eksilme şeklinin motor içinde yağın yanması suretiyle olduğunun anlaşıldığı, aracın 1.000 km'deki yağ tüketiminin, 223 g x (1.000 km/1.160 km) — 192 g olarak tespit edildiği, aracın, her 1.000 km de 192 gram yağ eksiltmesi ile 20.000 km'de aracın yaklaşık 3.845 g motor yağını tamamen kayıp ve kaçaklarda yakarak eksiltmesinin olağan sayılamayacağı, aracın servis kayıtlarında bulunan ve onarımı gerçekleştirilen önceki kayıtları da değerlendirildiğinde, sorunun kronik hale geldiği ve onarımla giderilemediğinin değerlendirildiği, davaya konu aracın ayıplı olduğu, bu ayıbın kullanımla ortaya çıktığı için gizli...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ''Dava açılmadan önce aracın farklı tarihlerinde 6 defa servise bırakıldığı, bunlardan dördünün medya sistemindeki arızaya yönelik şikayetlerden kaynaklandığı, davacının defalarca ücretsiz onarım hakkını kullanma yoluna gittiği, sistemin yurt dışından gelen parça ile değiştirildiği ancak medya sistemindeki sorunların düzelmediği, aracın farklı tarihlere ait 10 kez arıza kaydı bulunduğu, dava konusu otomobilde 6502 sayılı TKHK kapsamında değerlendirildiğinde kullanım kaynaklı olmayan üretimden kaynaklı problem yaşandığı, bu arızanın aracın ilk satın alınması sırasında fark edilemeyeceği ve ancak aracın kullanılması sonucu ortaya çıktığı için aracın gizli ayıplı olarak sayılması gerektiği, ayrıca arızanın aracın dokunmatik ekranı dahil tüm medya sistemini oluşturan unsurların komple yenisi ile değiştirilmesi ile giderilebileceği, ancak değişim sonrası gözlenmesi gerektiğinin de bilirkişi...
Satış ve Satış sonrası ve Dağıtım Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. ve diğeri aleyhine 30/11/2006 gününde verilen dilekçe ile ayıplı malın yenisi ile değiştirilmesi veya bedelinin iadesi istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; mahkemenin görevsizliğine ve yetkisizliğine dair verilen 10/09/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi ...Oto. Satış ve Satış Sonrası Dağ. Hiz. Tic. Ltd. Şti.'ni devralan davalı halefi ... Motorlu Araçlar İmal ve Satış A.Ş vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....
Ltd. şirketinden 30.12.2010 tarihinde dava konusu aracı aldığını, aracın 10.05.2011 tarihinde geri viteste iken şanzımanı kilitlediğini, bu arızanın ... kapsamında olduğunu,aracın ayıplı mal olduğunu bu arıza için ödene bedelin yasal faiziyle iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... Oto San. Tic. A.Ş.'ye cevap vermemiş ve duruşmalara katılmamıştır. Davalı ... ... Servis Tic. Ltd. Şti. ise Tüketici Yasasına göre servisin sorumluğunun olmadığını, husumet nedeniyle davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, araçtaki arızanın üretim kaynaklı olup aracın ayıplı mal olması nedeniyle davalıların müteselsilen sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı ... ... Servis Tic. Ltd....