WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.” şeklinde düzenleme mevcuttur. 4077 sayılı kanunun 4.maddesinin 3.bendinde ise (Değişik fıkra: 21/02/2007-5582 S.K./22.mad) İmalatçı-üreticinin, satıcının, bayinin, acentenin, ithalatçını ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına veya 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre kredi verenin, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumlu olacakları belirtilmiştir. Somut olayda, davacının dava konusu aracı ticari ve mesleki bir amaçla edinmediği, aracın hususi otomobil olduğu davalılar tarafından imal edilen ve satılan aracın ayıplı olaması nedeniyle geçirdiği trafik kazasında yaralandığını ileri sürerek maddi ve manevi tazminat istemiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır....

    Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde davacıya satılan römorkların ayıplı olduğu ve ayıbın üretim hatasından kaynaklandığı, tamiratla hatanın giderilemeyeceği, her ne kadar kambiyo senetleri temel ilişkiden bağımsız ise de dava konusu 27.000 TL.'lik senedin römork alışverişi nedeniyle davacı tarafından davalıya verildiğinin anlaşılmasına göre toplam 32.000 TL'nin davalıdan tahsili, davacı elindeki römorkların davalıya iadesi gerektiği, diğer taleplerin yerinde olmadığı gerekçeleri ile taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ile 32.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının elindeki 4 adet römorkun davalıya iadesine, davacının fazlaya dair talep ve davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Ticari satışlarda satılan malın ayıplı olması halinde satıcının ayıba karşı tekeffülü hükümlerinin uygulanabilmesi için gereken ayıp ihbar süreleri TTK.'nun 25/3 maddesinde düzenlenmiştir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/266 Esas KARAR NO: 2023/210 DAVA: Tazminat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) DAVA TARİHİ: 16/04/2021 KARAR TARİHİ: 15/03/2023 Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın gemi yapımı, bakımı, onarımı ve tamiri sektöründe faaliyet gösterdiğini, yerli ve yabancı firmaların gemi tamir ve bakımını kendi tesislerinde yaptığını, kullanılan malzeme ve ekipmanlaı redarik eden alt tedarikçi firmalarında da kendi malzemelerine garanti verdiğini, ayıplı ve hatalı malzemenin tespiti halinde gerekli değişim ya da para iadesi yapmasının zorunlu olduğunu, davalı -------tarihli teklif alındığı ve onaylandığını, davalı tarafından alınan malzemelerle ilgili ----- numaralı kalite raporlarının kendilerine iletildiğini, davalının ---- tutarlı faturası ile plakaların satın alındığı ve bedelinin ödendiğini, ------ malzemeler test edildiğinde uygun kalitede olmadığının...

        Mahkemece, manevi tazminat talebinin reddine, davacının uğradığı zarar olan 2468,10 YTL'nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının manevi tazminat istemi ile ilgili temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava konusu araçtaki boya atmaları ve paslanmaların üretim hatasından kaynaklandığı ve aracın gizli ayıplı olduğu, yargılama sırasında da alınan bilirkişi raporundan anlaşılmıştır. Davacı süresi içinde davalılara ayıp ihbarında bulunarak, aracın yenisiyle değiştirilmesini istemiş, sonuç alamayınca ... bu davayı açmıştır....

          Yerel mahkeme, malın ayıplı olduğunun iddia edildiğini, 4077 sayılı Kanun'un 4. maddesine göre, ayıp sonradan ortaya çıksa bile malın tüketiciye tesliminden itibaren iki yıl geçmekle davanın zamanaşımına uğradığını kabul ederek davayı zamanaşımından reddetmiştir. Davacı, aracın hava yastığının kendiliğinden açıldığını iddia ettiğine göre, bu husus gizli ayıp niteliğindedir. Şu durumda 4077 sayılı Kanun'un 414. maddesinde yer aldığı üzere, satıcının satılan malın ayıbı tüketicinin ağır kusur ve hile ile gizlenmesi halinde zamanaşımı süresinden yararlanamayacağı gözetildiğinde davanın zamanaşımına uğramadığı açıktır....

            Mahkemece, manevi tazminat talebinin reddine, davacının uğradığı zarar olan 2468,10 YTL'nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının manevi tazminat istemi ile ilgili temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava konusu araçtaki boya atmaları ve paslanmaların üretim hatasından kaynaklandığı ve aracın gizli ayıplı olduğu, yargılama sırasında da alınan bilirkişi raporundan anlaşılmıştır. Davacı süresi içinde davalılara ayıp ihbarında bulunarak, aracın yenisiyle değiştirilmesini istemiş, sonuç alamayınca ... bu davayı açmıştır....

              Mahkemece, toplanan delillere göre davacının ticari şirket olduğu, 4077 sayılı Tüketici Kanunun 15. maddesinden yararlanmasının mümkün olmadığı, monitöre ait yedek parçanın bulundurulmaması sebebiyle satılan malın ayıplı olduğunun kabulunun mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı şirket tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı şirketin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 16.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Mahkemece, "......Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Ayıplı olarak satılan malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi ya da ayıp oranında bedelinden indirim ile manevi tazminat talebine ilişkindir....

                A.Ş. hakkındaki davanın reddine, diğer davalı yönünden ise davanın kısmen kabulüne, 5.275,00 YTL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren faizi ile birlikte adı geçen davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin maddi tazminat ile manevi tazminat isteminin ise reddine karar verilmiş, hüküm, davacı ve davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. 2008/11919-2009/2639 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ...’ın tüm, davacıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, satılan mala bağlı olarak verilen hizmetin ayıplı olması nedeniyle doğan maddi ve manevi zararın tazminine ilişkin olup, olay ve dava tarihinde yürürlükte olan 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 4/2 maddesinde; "Ayıplı maldan ve/veya ayıplı malın neden olduğu her türlü zarardan dolayı tüketiciye karşı satıcı, bayi, acenta, imalatçı-üretici...

                  Davacı tarafından ibraz edilen 10/05/2018 tarihli dilekçede cihazın tamir edilmesi ve kullanılması nedeniyle bedelin iadesi söz konusu olmayacağı, davaya ilişkin talebin 13.669,59-TL onarım bedeli ile sınırlı kaldığı belirtilerek, onarım bedeli yanında tespit edilecek diğer zararın tazminini talep etmiştir. Bahsi geçen dilekçenin içeriğinden anlaşıldığı üzere davacı talebini onarım bedeli ve cihazın kullanılamamasından kaynaklanan zarar ile sınırlandırmış, ayıplı malın iadesi ve bedelin geri verilmesi ile ilgili herhangi bir talepte bulunmamıştır. Davalı tarafça bu beyana muvafakat edilmediğinden davacının ayıplı malın iadesi ve bedelin geri verilmesi talebi ile ilgili beyanı HMK 123. maddesinde düzenlenen davanın geri alınması olarak kabul edilemez ise de davacının bu beyanı ile dava dilekçesindeki talebin sınırlandırılması yoluyla kısmi feragatte bulunulduğunu kabul etmek gerekir. Doktrinde buna talep sonucunun daraltılması (azaltılması) da denilmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu