tüketicinin davalı inşaat şirketine karşı sözleşmeden dönme hakkı ve bedel iadesi talebinde de bulunduğu hususunun nazara alınmadığını, halbuki davacı ile davalı Emay arasında edimler sona ermemiş olup, tapunun üzerindeki haciz ve ipoteklerin kaldırılamaması halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebi de bulunduğundan ticaret mahkemelerinin görevli olmadığını, nitekim dava bakımından davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmadığını, aksine dava konusunun 6502 sayılı kanun kapsamında ayıplı mal olduğunu bir kez daha belirtmekte fayda gördüğünü, satıcı ya da sağlayıcının tüketici sözleşmesinde ki borcunu gereği gibi ifa etmemesi halinde, örneğin satılanın ayıplı olmasından doğan uyuşmazlıkların tüketici mahkemelerinde görüleceğini, açıklanan nedenlerle Anadolu 5.Tüketici Mahkemesinin 2019/397 E , 2021/40 K sayılı kararının kaldırılmasına, görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olarak belirlenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına...
Somut olayda; Mahkemece dava konusu aracın ayıplı olduğu kabulü doğrultusunda, sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasının hakkaniyete uygun düşmeyeceği değerlendirilmesi yapılmak suretiyle 1.500,00 TL değer kaybının tazmini hüküm altına alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece; hakimin takdiri ile davacının talebinin hakkaniyet gereği değiştirilmek suretiyle kabul edilmiş olması halinde davacı tarafın aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi mümkün değildir. Bu nedenle Mahkemece davacının talebine ilişkin olarak takdir hakkı kullanılmak suretiyle ulaşılan sonuç nedeniyle davacı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki; anılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Sulh hukuk Mahkemesini ----------- dosyası ile ürünler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırdığını, yapılan bilirkişi incelemesi ve 16.06.2018 tarihli düzenlenen bilirkişi raporunu kabul etmediğini, bilirkişi raporunun sadece davacının talep dilekçesi ile bağlı kalınarak düzenlendiğini, belirterek öncelikle sözleşmeye konu ürünlerde ayıp bulunmamakla davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi taleplerinin reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve lehine vekalet ücretine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, dava konusu------ sebebiyle davacı tarafça sözleşmeden dönme ve ürün bedellerinin davalıdan tahsili talebine ilişkindir. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan----- yazılmış, İAA ---....
HUKUK DAİRESİ Dava; ayıplı araç satışı iddiasına dayalı sözleşmeden dönme ve alacak istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 15/01/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2018/692 ESAS - 2020/280 KARAR DAVA KONUSU : Ayıplı Mal Satışı Nedeniyle Sözleşmeden Dönme ve Bedel İadesi KARAR : Kocaeli 1....
ve bu parçanın kim tarafından yapıldığının bilinmediğini bu nedenle aracın ayıplı olduğuna dair iddiaların kabul edilmediğini, davacının ayıp iddasına dayanak gösterdiği sorun kendi kullanımından kaynaklı ve giderilebilir nitelikte olduğundan davacının sözleşmeden dönme bedel iadesi talebinin kabul edilemeyeceğini, davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde satılandan elde ettiği yararlarla birlikte araçları iade yükümlüğü bulunduğunu, davacı tarafından müvekkili olan şirkete yasal süreler dahilinde hiçbir ayıp ihbarında bulunulmadığını, davaya konu edilen araçtaki ayıp iddiasını hiçbir şekilde kabul anlamına gelmediğini huzurdaki davanın neticesi üretici firma olarak ---- doğrudan ilgilendirmekte olduğunu tüm bu nedenlerle davacı tarafça açılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: DAVA: Davacı 02.12.2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı ile 30.07.2021 tarihinde 18.500,00- TL bedel karşılığında lake mutfak dolabı yapılması ve 40- 45 gün içerisinde bitirilip teslimi hususunda karşılıklı anlaşıldığını, ancak anlaşılan süre zarfında teslimin yapılmadığını, daha geç bir tarihte (06.10.2021) teslimin yapıldığını ve daha önceden anlaşıldığı gibi lake yerine lake görünümlü bir dolap yaparak karşılıklı imza altına alınan sözleşmeden ve projeden aykırı bir imalat yapıldığını, arabuluculuk yolu ile de anlaşma sağlanamadığını beyan ederek 18.500,00- TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Ayıplı araç satışı nedeniyle alacak talebine ilişkin olarak açılan davada, Malatya 4. Asliye Hukuk ile Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle bedel iadesi istemine ilişkindir. Malatya 4....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT : Dava, satım sözleşmesinden kaynaklı satılanın ayıplı olduğu iddiasına dayalı satılanın ayıpsız benzeri ile değiştirilmesi ve terditli olarak satış bedelinin iadesi talebine ilişkindir. Davacı tarafından davalıdan --- tarihinde alınan -------- görüntü bozukluğu olduğu iddiasıyla -----müracaat ettiği, servis tarafından sorunsuz çalışır olarak teslim edildiği iddia edilmesine rağmen daha sonra sorunun devam ettiği iddiasıyla eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Davalı tarafça, husumetin kendilerine yöneltilemeyeceği ------ yöneltilmesi gerektiği ve ürünün ayıpsız olduğu iddialarıyla davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Davacı tarafından ----- ayıp ortaya çıktıktan sonra ---- götürülmesi nedeniyle ayıp ihbarının süresi içinde yapıldığı kanaatine ulaşılmıştır. Dosya kapsamına uygun olması nedeniyle hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre; davaya konu ----ayıplı olduğu anlaşılmıştır....
Davacı iş sahibi şirket vekili, davacı müvekkili şirketin ofislerinde kullanmak üzere mobilya satış sözleşmesi ile 6 parça ürünü imal ederek teslimi karşılığı 5.000,00 TL bedel ödemek konusunda anlaştıklarını, 01.04.2015 olan anlaşma tarihinde 1.000,00 TL peşinat, 02.04.2015 tarihinde 4.000,00 TL kredi kartı ile ödeme yaptığını, davalının ürünleri 2 nisanda teslim edecekken, 1-2 gün süre uzatımı istediğini ve süreyi uzattıklarını, ancak ürünlerin 07 Nisan 2015’te teslim edildiğini, sipariş formunda siyah istenen ürünlerin en önemli parçaları olan masa ve etajerin beyaz getirildiğini, ayrıca dolabın rafı ve arka panosunun ayıplı teslim edildiğini, 07 Nisan 2015 tarihli teknik servis formunda ayıpların yazıldığını buna rağmen doğru ürünlerin teslim edilmediğini, geç ve ayıplı mal teslim edildiğinden dolayı bedel iadesi talep ettiklerini 5.000,00 TL'nin dava tarihinden ticari faizi ile tahsilini talep etmiş, davalı yüklenici şirket vekili; geç teslimin söz konusu olmadığını, yapılan ilk sevkiyatta...