Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-K. sayılı ilamı ile asıl ve birleşen davalar hakkında ayrı ayrı karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece, bozmaya uyularak, davacı tarafın satış konusu malı 31.05.2010 tarihinde teslim almasına rağmen TTK'nun 23. maddesinde belirtilen sürede ayıp ihbarında bulunmaması nedeniyle ayıplı malı kabul etmiş sayılacağı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm davacı-birleşen davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin asıl davaya ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava ayıplı mal satışı iddiasına dayandığı halde birleşen dava süresinde mal teslim edilmemesi nedeniyle başka yerden mal temin edilmek zorunda kalındığı ve bundan dolayı zarara uğranıldığı iddiasına dayalı olup birleşen davanın ayıp iddiası ile ilgili olmadığı açıktır....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 19.08.2004 tarihinde satın aldığı aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek 25.985.311.000Tl araç bedeli ile, 1.000.000.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının manevi tazminat talebinin reddine, araç bedeli 25.985.31 YTL nın dava tarihinden yasal faizi ile davalılardan alınmasına karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir....

      HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE:Dava, davacının tüketici hakem heyeti kararıyla ayıplı mal iadesi bedelini ödediği, ödemek zorunda kaldığı bedelin tedarikçi ve yetkili servis firmasından talep edip edilemeyeceğine ilişkin rücuen tazminat davasıdır....

        HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE:Dava, davacının tüketici hakem heyeti kararıyla ayıplı mal iadesi bedelini ödediği, ödemek zorunda kaldığı bedelin tedarikçi ve yetkili servis firmasından talep edip edilemeyeceğine ilişkin rücuen tazminat davasıdır....

          Ortaköy Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise, 30.10.2013 tarihli duruşmada verilen ara karar ile davanın apartmanın çatı katına ilişkin olması nedeniyle apartmanın ortak kullanım alanına yönelik olduğu gerekçesiyle davaya Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla devam edilmesine karar verilmiş, 05.02.2014 tarihli karar ile de davanın konut satımına ilişkin ayıplı mal tesliminden kaynaklanan bir dava olmayıp, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 4/c maddesi uyarınca ortak yer olan çatıda meydana gelen hasarın tazminine ilişkin olduğu, tazminat davalarında genel mahkemelerin görevli olduğu, dava değerine göre Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 4822 sayılı Kanunla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde, kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde, "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü...

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı malın iadesi ve tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle tazminat davasıdır. Davalılar vekilleri, İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu belirtmiş, esasa ilişkin de süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, davanın süresinde açılmadığını, malın ayıplı olmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, benimsenen bilirkişi kurulu raporlarına göre, davalıların sorumluluğunu gerektiren bir durum olmadığından ve TTK.nun 25. maddesindeki teslimden itibaren altı aylık sürede açılmayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, ayıplı mal nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 19.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 13.10.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, tacirler arazi ayıplı mal satışı nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 19.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 4.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, araç satım sözleşmesinden kaynaklanan, ayıplı mal satımı nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup dosyanın Yargıtay Yasası'nın 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'ne aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 29.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    Tüketici ise “bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır. Öte yandan 4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesinin 3. fıkrasında da, “İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10. maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz.” Hükmü bulunmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu