Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava ,taraflar arasında yapılan sözleşmeye konu koltuk takımının ayıplı olduğundan bahisle ödenen satış bedelinin iadesi talebi ile açılmıştır.Her ne kadar mahkemece taraflar arasındaki sözleşmenin hukuki niteliği eser sözleşmesi kabul edilerek görevsizlik kararı verilmiş ise de davacının katalogdan ürün beğenmek suretiyle hazır malı satın aldığı sipariş ibaresinin ürünün daha sonra teslimine ilişkin bir açıklama olduğu bu hali ile Tüketici Kanunu kapsamında hazır mal satışı olmasına rağmen sözleşmenin eser sözleşmesi olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyi olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 1.6.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonmik eksiklikler içeren mollar ayıplı mal olarak kabul edilir” şeklinde düzenlenmiş olduğunu, aynı yasanın 11. maddesinde de malın ayıplı olduğu durumlarda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiş olduğunu, buna göre betirtilen ayıplı ürünlerin ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bu mümkün olmadığı tekdirde sözleşmeden dönme hakkı kapsamında ayıplı ürünlerin iadesi ve bedelinin ödenmesi amacıyla Düzce 2....

    TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 15/11/2021 NUMARASI : 2020/290 ESAS - 2021/1178 KARAR DAVA KONUSU : MALIN AYIPLI OLMASI NEDENİYLE SÖZLEŞMENİN FESHİ VE BEDEL İADESİ KARAR : Antalya 2....

    Dava; ayıplı araç nedeniyle, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile uğranılan zararın giderilmesi talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin kabulüne, sair taleplerinin reddine karar verilmiştir. Dosyanın istinaf sebepleri ile birlikte HMK nun 355. maddesi çerçevesinde incelenmesi sonucunda; Davacının talebinin ayıplı araç nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile birlikte uğradığı maddi zararların giderimi talebine yönelik olduğu, aracın kilometresinin düşürülmesi nedeniyle, aracın ayıplı olduğu, söz konusu ayıptan satıcının ayıbı bilmese dahi sorumlu olduğu, ancak ilk derece mahkemesinin, davacının ıslah dilekçesinde, maddi zarara yönelik talebinin de bulunduğu dikkate alındığında, ilk derece mahkemesinin davacının taleplerinden bir kısmı hakkında hüküm kurmadığı anlaşılmaktadır. Bu tespite göre ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya aykırı olarak verildiğinden kaldırılması gerekmektedir....

      Dava konusu olayda, davacı 10.04.2007 tarihinde satın almış olduğu aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek, tercih hakkını öncelikle aracın yenisi ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde bedel iadesi olarak kullanmışsa da, daha sonra 04.05.2009 havale tarihli ıslah dilekçesi ile araç bedelinin ödetilmesini istemiştir. Davacının, dava dilekçesinde ve az yukarıda belirtilen, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesinde kendisine tanınan seçimlik haklardan olan "bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme" seçeneğini tercih etmiş olmasına ve yargılama aşamasında ve 7.5.2009 günlü celsede de islaha karşı çıkılmamış olmasına göre, davacının bu talebi dikkate alınarak, araç bedelinin ödetilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde aracın ayıpsız yeni misli ile değiştirilmesine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

        Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.” düzenlemesine yer verilerek, ürünün ayıplı çıkması halinde tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemeyle tüketiciye ayıplı mal nedeniyle tanınan seçimlik haklarından biriside ayıplı malın iadesi ve ödenen bedelin tahsilidir. Tüketici, yasayla kendisine tanınan dört seçimlik hakkından birini tercih etmekte özgürdür....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki ayıplı mal satışı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 9.1.2009 tarihinde satın aldığı koltuk takımının ayıplı çıktığını belirterek takımın iadesi ile bedelin tahsiline veya değiştirilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu koltuk takımının yenisi ile değiştirilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde ayıplı takımın iadesi ile bedelin iadesi veya değiştirilmesi istemi ile davayı açmıştır. Satın alınan malın ayıplı çıkması halinde tüketici seçimlik haklarından bir tanesini isteyebilir....

            Dava, ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, ödenen tutarın tahsili, sözleşme nedeniyle düzenlenen kambiyo senedinin iptali ile ayıplı malların davalıya iade edilmesi nedeniyle davalıya borçlu olunmadığının tespiti, Ankara 14. İcra Müdürlüğünün 2018/12908 E sayılı dosyasının iptali, nakliye ve noter ihtar bedelinin tahsili, kötü niyetli başlatılan icra takibi nedeniyle 7.500 TL' nin yüzde yirmisi oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesi taleplerine ilişkindir....

              kusur atfedilemeyeceği birlikte değerlendirildiğinde davaya konu cep telefonun ayıplı mal niteliğinde olduğunu, davacının dosyaya yansıyan gerçek iradesinin en başından bu yana sözleşmenin feshi seçimlik hakkının kullanımı olduğu anlaşılmakla, şartları oluşan davanın kabulü ile sözleşmenin feshine karar verilmesi gerekir iken davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

              Davacının dava dilekçesi ile, taraflar arasında alım satım sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme gereğince davalıdan ticari mal satın alındığını, satın alınan malın ayıplı olması nedeniyle davalıya irsaliyeli fatura ile iade edildiğini, davalının ayıplı malın iadesini kabul ettiğini, ancak buna rağmen ayıplı mala ilişkin davacının yapmış olduğu ödemeyi davalı tarafın geri iade etmemesi üzerine davacının, davalı hakkında icra takibi yaptığı, davalının icra dairesinde borca itiraz ettiği ve takibin durduğu, bunun üzerine davacının itirazın iptali, takibin devamı konusunda dava açtığı, Mahkemece, İtirazın iptali davasında görevli mahkeme, HMK’nun 6. ve 10. maddelerine göre belirlenir. Buna göre itirazın iptali davasında yetkili mahkeme HMK. m. 6’a göre, davalının ikametgahının bulunduğu yerdeki mahkemedir. Bu maddeler doğrultusunda davalı T3 Tic. Anonim Şirketinin adresinin " Eğitim Mah. Ünal Sok....

              UYAP Entegrasyonu