İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacının satın aldığı aracın ayıplı olması nedeniyle ayıpsız misli ile değişimi istemidir. İlk derece mahkemesince davanın kabulü ile davaya konu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesi neticesinde; 6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir....
değişim talebinde bulunduklarını ancak herhangi bir dönüş alamadıklarını belirterek davaya konu aracın gizli ayıplı olması nedeniyle ayıpsız bir benzeri ile değişimine, değişim kabul edilmez ise şimdilik 500 TL olmak üzere araçtaki ayıp oranında satış bedelinden indirimine karar verilmesini talep etmiştir....
değişim talebinde bulunduklarını ancak herhangi bir dönüş alamadıklarını belirterek davaya konu aracın gizli ayıplı olması nedeniyle ayıpsız bir benzeri ile değişimine, değişim kabul edilmez ise şimdilik 500 TL olmak üzere araçtaki ayıp oranında satış bedelinden indirimine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, ilama konu araçtaki gizli ayıp nedeniyle taraflar arasında bir süredir uyuşmazlık bulunduğu, bu nedenle ilamın karşılıklı edim içeren bir sözleşme gibi infazının mümkün olmadığı, aracın ayıplı olduğunun mahkeme kararıyla tespit edilmesi karşısında ayıplı mal sahibinin ilamlı takip başlatmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, ilamlı takibin başlamasından sonra ayıplı aracın iadesinin ve misli ile değiştirilmesinin ve hatta misli ile değiştirme mümkün değilse aracın bedelinin tahsilinin gündeme gelebileceği dikkate alınarak, borçlunun ileri sürdüğü nedenle icra emrinin ve takibin iptalinin mümkün olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir....
değişim talebinin hakkaniyete uygun olduğu, aracın arızasının giderilememesi üzerinde 2011 yılında davacı tarafından davalıya misli ile değişim talebini iletildiği ve akabinde eldeki davanın açıldığı, yargılama sürecinin uzamasından davacının sorumlu olmayacağından, davacı tarafından aracın uzun süredir kullanılıyor oluşunun davaya bir etkisinin olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu olup, davalı Koluman......
satıldığını, müvekkilin aracında bu gizli ayıbın yeni meydana geldiğini, müvekkilin aracındaki gizli ayıp nedeniyle araç değer kaybına uğradığını, bu araçtaki gizli ayıbın giderilmesinin mümkün olmadığını, aracın ayıpsız bir misli değiştirilmesinin gerektiğini, müvekkilin mağduriyetinin söz konusu olduğunu, açıklanan bu nedenler ile aracın misli ile değiştirilmesini, aksi taktirde aracın belirlenecek değer kaybının ödenmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, tarafların iddia ve savunmalarının araştırılması ile dava konusu ürünün ayıplı olup olmadığının tespiti açısından konusunda uzman bilirkişiden alınan rapor ile "dava konusu televizyonun LG yetkili servisince düzenlenen servis formunda, yapılan kontrollerde cihazın panelin arızalı olduğu, parça stoğu olmadığından değişim formunun düzenlendiği, ürünün panel arızasının üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğu" belirlenmiştir. Dosya içinde mevcut 05/06/2020 tarihli Servis Formu'nun incelenmesinde; müşteri şikayeti hanesinde "renklenme, renk kayması", teknisyenin notu hanesinde ise "yapılan kontrollerde cihazın panelinin arızalı olduğu tespit edilmiştir. Parça stoğu olmadığından değişim formu düzenlendi. Ücret iadesi olarak sonuçlandı." açıklamalarının bulunduğu anlaşılmıştır....
Hukuk Dairesinin 2019/1754 esas 2019/9518 kararı da dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurularak -Davanın KABULÜ ile; Davaya konu VR7ACYHZRKL129958 şasi nolu 10Q4DL0062133 motor nolu 2019 model Citroen Marka C5 Aircross model aracın ayıpsız misli ile değişimine, bedeli davacı tarafından karşılanmak suretiyle davaya konu ayıplı aracın tüm takyidatlarından ari olarak davalıya iadesine, ..." şeklinde karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı tarafından yasal süresinde istinafa başvurulmuştur....
den 06/12/2013 tarihinde 2013 model Nissan marka aracı 67.250 TL bedel karşılığında satın aldığını, aracın ilk kez 14/01/2014 tarihinde olmak üzere bir yıl içinde 5 kere aküden kaynaklanan sebeplerle yolda kaldığını, yetkili servis tarafından arızanın tespit edilip giderilemediğini, ayıpsız misli ile değişim talebinin reddedildiğini, ileri sürerek aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine olmazsa 67.250 TL'nin yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar aracın ayıplı olmadığını yetkili servisin araçta kaçak, akü şarj sisteminde bir sorun tespit edemediklerini ileri sürerek davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, davalılar tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalıların istinaf başvurusu bölge adliye mahkemesince esastan reddedilmesi ile hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava satım konusu ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine ilişkindir....
Ne var ki, araçtaki bu ayıbın yetkili servis tarafından yapılan tüm tamir işlemlerine rağmen giderilemediği, bu nedenle duyduğu güvenin sarsılması nedeniyle araçtan beklediği yararı sağlayamayan davacının seçimlik hakkını kullanmış olduğu da dikkate alındığında, aracın misli ile değişim koşulları oluşmuştur. Buna göre, ilk derece mahkemesince; davacının, aracın misli ile değişim talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, işbu karara karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir....