Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava konusu araçta bilirkişilerce tespit edilen sorununun üretim hatasından kaynaklandığı, araçta kullanıcı hatasından kaynaklanan bir sorunun bulunmadığı, aracın ayıplı halde davacıya satıldığı anlaşılmaktadır (TKHK md. 8). Bu durumda, davacı ayıplı araç satışı nedeniyle seçimlik haklarından aracın ayıpsız misli ile değişimini davalı ithalatçıdan isteyebilir (TKHK md. 11/1- ç/2). Dosya kapsamı, yerel mahkeme gerekçesi ve özellikle mahkeme ve taraf denetimine elverişli bilirkişi raporunda davacının yeni olarak satın aldığı araçtaki kapının satın alma tarihinden önce değişmiş olduğu şeklindeki tespit dikkate alındığında bu haliyle davacının, "0" km zannıyla satın aldığı araçtaki mevcut ayıbı bilerek ayıplı aracı kullanmaya ve kabul etmeye zorlanamayacağı, araç üzerinde hasar, takyidat ve mahrumiyet kaydı bulunmadığı da göz önüne alınarak davada aracın ayıpsız misli ile değişimi şartlarının oluştuğu anlaşılmıştır....

Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan misli ile değişim istemine ilişkin olup taraflar arasındaki uyuşmazlık araçta meydana gelen boya dökülmelerinin üretimden kaynaklı bir ayıp olup olmadığı konusunda toplanmaktadır. Mahkeme, araçta değişen parça olmaması ve hasarsız olarak komple boya gerektirdiği dikkate alındığında aracın komple boyanması durumunda aracın normal piyasa ederinin altında bir değerle satılabileceği, değer kaybının 11.000,00 TL olduğu, aracın 6502 sayılı kanunun 11. Maddesinde belirtilen ayıplı mal olduğu, bu durumda davacının yasada belirtilen seçimlik haklarından aracı ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep etmekte haklı bulunduğu gerekçesiyle davacının davasının kabulü ile aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar vermiştir....

    misli ile değiştirilmesi talep ve dava etmiştir....

      Dava, ayıplı olduğu iddia edilen aracın öncelikle misli ile değiştirilmesi, bunun mümkün olmaması halinde sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ve ayıp nedeniyle uğranılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

      Gereğince, ayıplı mal olduğu kanaatinde olduklarını, ayıplı malın ilgili kanunda tanımlandığını, anılan bu sebeplerle; Sayın Mahkeme huzurunda görülecek dava dosyasına konu malın ayıplı olduğu filhakika ortada olduğundan ve davaya konu ayıplı malda bulunan arızalar onarılamayacak durumda olduğundan müvekkil şirketin menfi ve müspet zararları da göz önünde bulundurularak mağduriyetinin giderilmesi maksadıyla davaya konu ayıplı malın ilgili kanun ve yönetmelik uyarınca misli ile değiştirilmesine, yargılama giderleri ve vekaleti ücretin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Maddesine göre ayıplı mal tüketiciye teslimi anında taraflarca kararlaştırılmış olan örnek yada modelde uygun olmaması yada objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeni ile sözleşmeye aykırı olan maldır. 6502 sayılı yasanın 11.maddesinde, tüketicinin ayıplı mala karşı seçimlik hakları düzenlenmiştir. Buna göre malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Aracın misli ile değimi yönünde davacının seçim hakkını kullandığı anlaşılmıştır....

        Bu durumda bölge adliye mahkemesince, ayıptan kaynaklı seçimlik hakkını ücretsiz onarım yönünde kullanan tüketicinin, daha sonra aynı ayıplar için ayıpsız misli ile değişim hakkını kullanamayacağı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın 371. maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 28/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi...

          Davacı araçtaki üretim hatasından kaynaklı gizli ayıbı 01/07/2015 tarihinde aracı yetkili servise bırakması ile öğrenmiş ve 07/08/2015 tarihli ihtarname ile TBK 227 md gereğince bozucu inşai seçimlik hakkını kullanmış, davalı satıcıya 12/08/2015 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile aracın 0 misli ile değiştirilmesini istemiş, alıcı verilen 3 günlük süre içinde değişimi yapmamış ve temerrüde düşmüştür. Davacı dava dilekçesinde " ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, mümkün olmadığı takdirde sözleşmenin iptali ile sözleşme bedelinin iadesi " istediğini açıklamıştır. Ancak 12/11/2019 tarihli celsede davacı vekili seçimlik hakkını aracın 0 km misli ile değiştirilmesi olarak kullandıklarını açıklamıştır. Mahkememizce Yargıtay 13 HD nin 2015/33130- 2017/12193 sayılı ve 06/12/2017 tarihli kararı dikkate alınarak bu açıklama gereğince hüküm kurulmuştur....

          ilkesi gözetilerek nisbi metod yöntemi ile değer kaybının ve kullanım bedelinin belirlenmesi ve ayıbın mahiyeti de dikkate alınarak davacının ayıptan ari misli ile değişim talebinin hakkaniyete ve iyiniyet kurallarına uygun düşüp düşmeyeceğinin değerlendirilmesinin yapılması gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            GEREKÇE: Eldeki davada; davacı, dava konusu aracın gizli ayıplı olduğu gerekçesiyle ayıplı aracın misli ile değişimini, mümkün olmadığı takdirde ayıp nedeniyle araçta oluşan değer kaybının (bedelde indirim) davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline verilmesini talep etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu