Dava, davacı tarafından davalıdan satın alınan 7.000 bedel karşılığı yatak odasının ayıplı olması sebebiyle ürünün misli ile değişimi, mümkün olmadığı taktirde bedel indirimine karar verilmesini talep etmiştir. 6502 s.TKHK.nun 8.m.sinde ayıplı mal, " (1) Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. (2) Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir. (3) Sözleşmeye konu olan malın, sözleşmede...
Bu ürünlere, Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun ve ilgili diğer mevzuat hükümleri uygulanır." şeklindeke yasal düzenlemey göre davacıya satılan malların ayıplı olduğunun ve davacının iş bu ürünlerden beklediği faydanın da karşılanmadığının kabulü gerektiği ve Kanunun 11.maddesi gereğince de davacının ayıplı ürünlerin teslimi ile bedelin iadesi talebinde haklı olduğu anlaşılmakla; davalının tüm istinaf nedenlerinin esastan reddi gerekmektedir. Bu değerlendirmeler ile dava konusu uyuşmazlığa ilişkin yasal düzenlemeler doğrultusunda, tüm dosya kapsamında toplanan delillere göre; davalının istinaf başvurusunun HMK m.353/1- b-1 uyarınca oybirliğiyle esastan reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Davacı,davalıdan satın aldığı mobilya ve buzdolabının ayıplı olduğu gerekçesi ile ödediği satış bedelinin iadesi talebi ile eldeki davayı açmıştır.4077 sayılı Kanunun 4/2 maddesi gereğince tüketici malın teslimi tarihinden itibaren 30 gün içinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür.Dosya içeriğine göre satışa konu malların açık ayıplı olduğu anlaşılmaktadır.Davalı satışa konu malları 17.6.2006 tarihinde teslim ettiğine dair belge ibraz etmiş davacı ise malların 3.3.2007 tarihinde teslim edildiğini iddia ederek buna ilişkin irsaliyeli fatura dosyaya konulmuştur....
İstinaf dilekçesinde özetle; ayıbın müvekkil firmadan kaynaklanmadığını, sorumluluğun satıcı değil üretici firmada olduğunu, söz konusu sıkıntıların bedel iadesi ya da ürünün değiştirilmesini gerektirecek ayıplar olmadığını, mobilyanın ayıplı veya teşhir ürünü olduğuna ilişkin kesin ve inandırıcı delil bulunmadığını, davacının dava konusu mobilyaları da kullandığı hesap edilirse bilirkişinin yıpranma payını da hesap etmesi gerektiğini, sehpa ile ilgili kabulünde yerinde olmadığını, müvekkilinin bir çok markanın ürününü satmakta olduğunu, davacının delile dayanmadığı için delillerini bildiremeyeceği ve delillerini sunamayacağı açıkça belli iken telefon kayıtlarının delil olarak dikkate alınamayacağını belirterek bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK' nın 353. Maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır. Dava, ayıplı ürün satışından kaynaklı bedel iadesi talebine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; ayıplı malın iadesi, bedel iadesi ve maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır. Satış sözleşmesi tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un (TKHK) ayıplı mal başlıklı 8. maddesinde; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır....
Mal bedeli tahsil edildiğine göre malın fatura satış bedeli üzerinden hüküm kurulması gerekirken, satıma konu malın güncel rayiç değerine göre hüküm oluşturulması doğru görülmemiştir. Zira bir taraf malı kullandığı ve bundan yarar sağladığı gibi,diğer tarafta satıma konu malın bedeli olan parayı kullandığından mal bedelsiz para faizsiz ilkesinin gözetilmesi gerekir. Davalı mal bedelini tahsil ettiğine göre, birlikte ifa kuralı gereğince malın davacıya iadesine ve faizin malın iadesi tarihinden itibaren yürütülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir. Söz konusu malın satış bedeli 4.999,50 TL' dir. Malın gizli ayıplı olduğu sabit olup, bu durumda ayıplı malın ve fatura konusu malın bedelinin mal faizsiz olarak iadesi istenebilir. Ancak mal iade edildiği tarihten itibaren malın bedeli ödenmediği takdirde faiz isteminde bulunulabilir....
Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Davacı, davalı şirketten satın aldığı televizyonun ekranında bulanıklık ve karartıların bulunduğunu, yetkili servisin ayıbı kabul etmediğini iddia ederek, ayıplı televizyonun davalıya iadesi ile bedelin kendisine ödenmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir....
. - K A R A R - Dava; finansal kiralama sözleşmesine dayalı olarak davalı kiralayanın, davacı kiracıya ayıplı mal teslim etmesi iddiasına dayalı kiralanan mal nedeni ile 1.739,810,600TL'nin istirdatı ve 2.510.530.740TL için borçlu olmadığının tespiti, olmadığı takdirde sözleşmenin feshi ve malın iadesi istemine ilişkindir. Davacı ......
Dava konusu mobilyaların bir kısım parçalarının ayıplı olduğu, 6502 Sayılı Kanun'un 10/1 maddesi gereğince, varlığı bilirkişi raporuyla da subut bulan ayıp, malın teslim tarihinden itibaren altı ay içerisinde ortaya çıkmış olmakla, teslim tarihinde de varlığının, dolayısıyla malın imalattan kaynaklı ayıplı olduğunun kabulünün gerektiği, aksinin de davalı tarafından ispat edilemediği, mobilya takımlarının takım bütünlüğü oluşturduğu ve yalnızca ayıplı parçaların iadesi halinde takım bütünlüğünün bozulacağı, davacının 6502 Sayılı Kanun'un 11. maddesi gereğince sözleşmeden dönme ve bedel iadesi seçimlik hakkını kullanabileceği anlaşılmış bu kabule göre hüküm kurulmuştur." gerekçesiyle; davanın kabulü ile, davacı tarafından ödenen 6.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, sözleşme nedeniyle kalan 7.000,00 TL'lik kısım için davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, sözleşmeden dönme nedeniyle davalı tarafından...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, davacı ...’un davalıdan dijital baskı makinesi satın aldığını, satım bedelinin bir kısmının ödendiğini, bakiye borç için davalıya bonolar verildiğini, ürünün gizli ayıplı olması nedeniyle davalıya ihtarname gönderildiğini, davalının bonolara dayalı takipler yaptığını, ayıp nedeniyle davacıların bono bedelinden sorumlu olmadıklarını ileri sürerek, malın iadesini, davalıya yapılan ödemelerin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekilli, dava konusu makinenin ayıplı olmadığını, süresinde ayıp ihbarının yapılmadığını, sözleşme ile takip konusu bonoların farklı olduklarını savunarak, davanın reddini istemiştir....