Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın davalılardan ...Otomotiv Ltd.Şti'nden satın aldığı, diğer davalının ithalatçısı olduğu, çift kabinli Pick-Up'ın ayıplı olduğu, ... Tüketici Mahkemesinin 2002/270 Esas, 2003/84 Karar sayılı 1.4.2003 günlü Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşen ilamından anlaşılmaktadır. Davacı bu davada önce araç için ödediği bedelin tahsilini talep etmiş, 18.8.2004 tarihli ıslah dilekçesi ile de ayıplı aracın kullanılamaması nedeniyle uğradığı kazanç kaybına (munzam zarar) ve manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri davanın reddini istemiştir....

    Dosya kapsamına göre, davacı ... ile davalı arasında 11.11.2003 tarihli 23-30 Kasım tarihleri arasında ...-... adında paket tur sözleşmesi imzalandığı, turun her iki davacıyı kapsadığı, tur bedeli olarak davacılar için 1732 USD’nin ödendiği, hizmetin ayıplı olduğu anlaşılmakta olup bu hususlar taraflar arasında ihtilafsızdır. Mahkemenin kabulü de bu yöndedir. Taraflar arasında düzenlenen sözleşme 4077 sayılı kanunun 6/C maddesi kapsamında paket tur sözleşmesidir. Mahkemece bilirkişi raporu alınmak suretiyle davanın kabulü ile ödenen tur bedelinin tamamının davacılara iadesine karar verilmiştir. Davalı tarafça sözleşme kapsamında ayıplı da olsa hizmet verildiği sabittir. Mahkemece dosyada mevcut tüm deliller değerlendirilip bilirkişiden de ek rapor alınmak suretiyle davalının sözleşmeye göre vaad ettiği hizmet ile sunduğu hizmet arasındaki fark belirlenerek ödenen tur bedelinden indirilmesi ve bu farkın iadesine karar verilmesi gerekir....

      O nedenle miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin temyiz dilekçelerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının incelenmesi yönünden; davacı ayıplı hizmet nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararının tazmini istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece davalı lehine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13. maddesi uyarınca reddedilen maddi tazminat miktarı nedeniyle 750,00 TL, reddedilen manevi tazminat miktarı nedeniyle de 750,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken; maddi tazminat yönünden 1.000,00 TL, manevi tazminat yönünden ise 1.500,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK.’nun 438/7. maddesi gereğidir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat hukukuna ilişkin davada Üsküdar 3. Asliye Hukuk ve İstanbul 5. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava; davacının sipariş vererek davalı firmadan satın aldığı çelik kapının ve montajının ayıplı olduğu iddiasıyla eve hırsız girmesi sonucu uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Üsküdar 3. Asliye Hukuk Mahkemesince, dava konusu uyuşmazlığın 4077 Sayılı Kanun kapsamına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 5....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat hukukuna ilişkin davada Sivas 2.Sulh hukuk ve 2.Asliye Hukuk(Tüketici) Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava; davacının, dairesinin pencere ve kapısının değişimini davalıya yaptırdığını, yapılan işinin ayıplı olduğu iddiasıyla eski hale getirilmesi veya ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir. Sivas 2.Sulh Hukuk Mahkemesince, dava konusu uyuşmazlığın 4077 Sayılı Kanun kapsamına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

            Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; taraflar arasında 09.09.2004 tarihinde düzenlenen sözleşmeler gereğince davalı yanın yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmediğinin kanıtlanamadığı, esasen davacının davalı tarafından verilen hizmet karşılığı 2004 yılından itibaren ödemelerde bulunduğu, ayıplı hizmet verildiğine ilişkin herhangi bir ihbarının da söz konusu olmadığı, davacının ayıplı hizmet verildiği iddiasını kanıtlayamadığı, herhangi bir zararının doğmadığı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar Dairemizin 10.12.2014 tarihli ilamı ile onanmıştır. Davacı vekili, karar düzeltme istemiştir. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....

              Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3/1 maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder.” biçiminde tanımlanmıştır. Bir hukukî işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir. Somut olayda, davacı ile davalı arasında araç satım sözleşmesi bulunduğu; davacı, satılan aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek zararının tazminini talep etmiştir....

                Vekili, davacı tarafın ilk davasında maddi ve manevi tazminat taleplerini atiye terk etmek suretiyle saklı tutmadığını, bu durumda davanın zamanaşımına uğradığını, kullanıma engel bulunmayan bir aracın davacının kendi isteği ile 13.06.2007 tarihinde yetkili servise bırakılmasından dolayı iş bu davaya konu tazminat taleplerinin hakkın kötüye kullanımını oluşturduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Davalı ... Otomotiv AŞ vekili, davacının ilk davada maddi ve manevi tazminat taleplerini atiye terk ettiğinden dava bu talepler yönünden hiç açılmamış sayılacağından bu durumda zamanaşımı süresinin kesilmeyeceğini, davanın zamanaşımına uğradığnı, davacının maddi tazminat talebine esas kalemlerini açıklaması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve benimsenen 2. bilirkişi kök ve ek raporlarına göre; taraflar hakkında kesinleşen ... 3....

                  Davacı, üretim nedeni ile ayıp iddiasına dayanarak tazminat isteminde bulunmaktadır ve uyuşmazlığın bu noktada çözümü 6502 sayılı yasa kapsamında kalmaktadır. Bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılır ve görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Hal böyle olunca, davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olduğunun kabulü gerekir. O halde, mahkemece, işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-3 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Dava, davacının davalıdan satın almış olduğu otomobilin ayıplı olması iddiasına dayalı ayıpsız misli ile değişimi talebine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu