Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/262 Esas- 2016/315 Karar sayılı alacak davalarında ; mahkemece sözleşmede tarafların imzasının bulunmadığı, ayıplı ürünlerin davalıya ait olduğunun ispatlanamadığı, davacının deposunda bulunan ürünlerden davalının sorumlu tutulamayacağı gerekçeleri reddine karar verilmiş, mezkur kararlar Yargıtay 19. Hukuk Dairesi tarafından onanarak kesinleşmiş olduğu, bu sebeple taraflar arasındaki ticari satıma konu emtianın ayıplı olması ve iadesine konu davaların kesinleşmiş olması bu hususların yeniden incelenip değerlendirilmesine imkan bulunmadığı, Menfi tespit davalarında kural olarak ispat yükü davalıda olup, alacaklı olduğunu ispat edecektir. Yine cari hesap hareketlerine dayalı alacak iddialarında alacak kalemlerine dayanak olan faturadaki malların davalıya teslim edildiğini ispatı gerekecektir. Teslim belgesi ile ispat edilemeyen fatura taraf defterlerinde kayıtlı ise teslim edildiğini göstermektedir....

    . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin faturaya dayalı alacağını tahsil için giriştiği icra takibine davalının itiraz ettiğini, takibin durduğunu, takipten sonra davalı tarafça yapılmış ödemeler mahsup edildikten sonra 5.600,07 TL alacak kaldığını, davalının ayıplı mal nedeniyle uğranılan zararın takas edildiği yönündeki itirazının usulüne uygun ayıp ihbarı bulunmadığından haksız bir itiraz olduğunu ileri sürerek bakiye alacak bakımından itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; ayıplı hizmet iddiasına dayalı maddi-manevi tazminat taleplerine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermek için yeterli değildir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu kapsamda; Davacı tarafından davada maddi tazminat talebinde de bulunulmuş olup mahkemece bu talep yönünden toplam alacak miktarının belirlenmesi yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılmadan tahkikatın sonlandırılması doğru değildir....

      Davacı asıl alacak üzerinden harçlandırarak davayı açmıştır. Bu sebeple fatura bedeli olan asıl alacak üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu alacak, faturaya dayalı likit alacak olduğundan, davacı lehine hükmolunan miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmiştir....

        A.Ş.ye tebliğ edilmesi ve yargılamaya onun katılımı ile devam edilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğu" belirtilerek, hükmün HUMK.nun 427/6.maddesi uyarınca kanun yararına bozulması talep edilmiştir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun “Ayıplı Hizmet” başlıklı 4/A maddesine göre; “Sağlayıcı tarafından bildirilen reklam ve ilanlarında standardında veya teknik kuralında tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da yararlanma amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddî, hukukî veya ekonomik eksiklikler içeren hizmetler, ayıplı hizmet olarak kabul edilir. Tüketici, hizmetin ifa edildiği tarihten itibaren otuz gün içerisinde bu ayıbı sağlayıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, sözleşmeden dönme, hizmetin yeniden görülmesi veya ayıp oranında bedel indirimi haklarına sahiptir....

          kısmen iptali talebine ilişkindir.Davacı yüklenici tarafından, kağıt bardak yapımında kullanılacak kartonlara baskı yapılması işine ilişkin olarak düzenlenen bir kısım faturalara dayalı olarak 9.348,63 TL asıl alacak ile 4.250,94 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.599,57 TL üzerinden davalı iş sahibi aleyhine ilamsız icra takibi başlatılmış, süresinde yapılan itiraz üzerine yine süresinde itirazın iptali davası açılmıştır.Davalı tarafça, davacı tarafından yapılan işlem sonrasında kağıt bardakların yoğun salvent koktuğu, bu nedenle kullanılamaz hale geldikleri belirtilerek, ayıplı ifa savunmasında ve davanın reddi talebinde bulunulmuştur.Dava dilekçesinde, dava değeri 8.86,14 TL asıl alacak olarak gösterilmiş, peşin nispi harç bu bedel üzerinden yatırılmış, netice ve talep kısmında da takibin 8.846,14 TL asıl alacak ve faiz ile fer'ileri üzerinden devamına karar verilmesi talep edilmiştir....

            -TL asıl alacak üzerinden düzenlendiği, davalı vekili — tarafından “Müvekkil Şirket defter ve kayıtlarının incelemesinde, alacaklı olduğunu iddia eden tarafa ilişkin herhangi bir alacak rakamı tespit edilememiştir” yönünde takibe itiraz edildiği ve takibin durduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak huzurdaki davanın açıldığı, davacı vekili tarafından yüce mahkemenize verilen cevap dilekçesinde “Davacının Kusurlu eksik ayıplı ifaya dayanan hizmeti nedeniyle davacıya ödeme yapmadıklarının beyan edildiği, .... İcra Dairesi 2020/... Esas sayılı Ödeme emrine, davalı tarafından edilen itirazın, 27.647,40.-TL asıl alacak üzerinden iptali, davalının ayıplı ifa def'i ile icra inkar tazminatı hükmünün yüce mahkemenizin takdirinde olduğu sonucuna ulaşılmıştır." şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür. Dava; .... İcra Müdürlüğünün 2020/... esas sayılı dosyasında faturaya dayalı alacak istemi ile başlatılan icra takibine davalı yanın itirazının iptali istemine ilişkindir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı ve ayıplı ekspertiz hizmeti yapıldığı iddiasına dayalı tazminat davasıdır....

              Davalı vekili istinaf dilekçesinde; zamanaşımı itirazları dikkate alınmadan hüküm kurulduğunu,bilirkişi raporunda çelişkili ifadeler bulunduğunu ve kusur oranının belirlenmediğini,raporlar arasındaki çelişkinin giderilmediğini ,davacı yadigar yönünden T7 kusuru nedeniyle davalıya kusur yöneltildiğini, bu hususun doğruluğunun araştırılmadığını, davacı T2 yönünden tedavide hizmet kusuru bulunmamasına rağmen bu davacının yol ve konaklama masraflarının davalıya yükletilmesinin de hukuka aykırı olduğunu,davacı T1 yönünden hükmedilen tazminatın ise dayanaksız ve sebepsiz zenginleşmeye neden olduğunu manevi tazminat koşullarının oluşmadığını kusur ve illiyet bağının bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava ,ayıplı diş tedavisi iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat davasına ilişkindir....

              - K A R A R - Dava, davalı şirketten satın alınan kabinli jeneratörün ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak ödenen bedelin iadesi, bunun mümkün olmaması halinde ise aynı model ayıpsız bir jeneratörle değiştirilmesi ve ayrıca malın ayıplı olması sebebiyle uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, talebin zamanaşımına uğradığını, davaya Ticaret Mahkemesi sıfatı ile bakılması gerektiğini, süresinde bir ayıp ihbarının bulunmadığını, malın iade edilmesinin koşullarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

                UYAP Entegrasyonu