Dava konusu olayda davacı tercih hakkını öncelikle aracın yenisi ile değiştirilmesi olarak kullanmış olup, araçtaki boya hatasının davacının kullanımından kaynaklanmayıp fabrika çıkışlı imalat hatası olduğu anlaşıldığına göre, mahkemece davacının talebi doğrultusunda aracın ayıpsız olan yenisi ile değiştirilmesine, 4077 sayılı yasanın 4.maddesinin 3.bendi gereğince imalatçı-üretici de satıcı ile birlikte ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer ... seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumlu olduğundan, her iki davalının da ayıplı mal nedeniyle sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 17.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava ayıplı olduğu iddia edilen araç nedeniyle aracın yenisiyle değiştirilmesi veya satış sözleşmesinden dönme ve bedelin iadesi talebine ilişkindir.Taraflar arasında araç alım satımı konusunda bir uyuşmazlık olmayıp, uyuşmazlık söz konusu aracın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise aracın yenisi ile değiştirilmesi veya bedel iadesi gerekip gerekmediğine ilişkindir....
Bu nedenle haksız davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Dava; satıma konu ürünün ayıplı çıkması sebebiyle aynı özelliklere sahip ayıpsız bir misliyle değiştirilmesine yönelik ticari satıma konu malın iadesine ilişkin tazminat davasıdır. Taraflar arasında; ticari satıma konu TVnin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın gizli ayıp mı açık ayıp mı niteliğinde olduğu, söz konusu arızasının kullanıcı hatasından meydana gelip gelmediği, söz konusu ürün ayıplı ise ürünün ayıpsız bir misliyle değiştirilme koşullarını oluşup oluşmadığı noktalarında uyuşmazlık bulunduğu belirlenmiştir. Mahallinde keşif yapılarak televizyon alanında uzman elektrik mühendisi bilirkişi tarafından rapor düzenlenmiştir. 26/10/2021 tarihli keşif yerinde dinlenen tanık ... beyanında; ......
Hukuk Dairesinin 17.11.2008 gün , 2008/6937 E, 2008/13579K sayılı ilamı ile Honda şirketinin Civic model aracında boya akıntısı sebebiyle tüketicinin ayıpsız misli ile değiştirilmesi talepli davasının kabulüne karar verildiğini, bu nedenle ayıplı malın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Maddesi: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2005/4- 487 K. 2005/553 T: 05.10.2005 sayılı kararında: anlaşılacağı üzere dava konusu talep zamanaşımına uğramış olduğundan davanın usulden reddi gerektiğini davacı talebi, hak-nesafet kurallarına ve hakkaniyet ilkesine aykırılık, taraflar arasındaki hak ve menfaat dengesinde orantısızlık teşkil ettiğinden ve ayrıca aracın ayıpsız misli ile değişiminde imkansızlık olduğundan, davacı aracın ayıpsız misli ile değişimini talep edemeyeceğini 6502 sayılı yasanın 11/1 ve 11/3 maddesine göre; aracın misli ile değişim talebinin, "imkân varsa” ve "orantısız güçlükleri beraberinde getirmiyorsa" şartına bağlı olduğu, dolayısıyla aracın ayıpsız misli olmadığı durumda, davacının ayıpsız misli ile değişim talebinin yerine getirilmesinin imkansız olduğu ve yasal olarak mümkün olmadığının ortada olduğunu 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 227. maddesi uyarınca da; ayıpsız misli ile değişim seçimlik hakkını kullanabilmesi, "imkan varsa" şartına bağlandığını Alıcının...
yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesine, bu taleplerinin reddedilmesi halinde ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi ile yine müvekkilinin ayıplı mal nedeniyle uğradığı manevi zararlarının bedeli olarak 5.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, "Dava ayıptan kaynaklı ayıpsız misliyle değişim, yahut sözleşmeden dönülerek bedel iadesi istemine ilişkindir. Her ne kadar Ömer Faruk Serin vekili 27/08/2018 tarihli dilekçesinde, 6502 sayılı Kanun uyarınca müvekkilinin tüketici olduğunu, dava konusu aracın ayıplı olduğundan bahisle ayıpsız misliyle değişim, yahut sözleşmeden dönülerek bedel iadesi istemini talep etmişse de; dosya arasında bulunan 22/01/2020 tarihli Fatsa İlçe Emniyet Müdürlüğü'nün cevabi yazısında dava konusu aracın 14/03/2019 tarihinde Mehmet Enez'e devrinin yapıldığı, davayı takip etme hususunda dava konusunu devralan davacı Mehmet Enez'e çıkarılan meşruhatlı davetiyeye 05/03/2020 havale tarihli dilekçeyle cevaben, davayı takip etmeyeceğini bildirmiştir. Bir dava açıldıktan sonra da sahip olunan tasarruf yetkisi gereği dava konusu olan hak veya malın üçüncü kişilere devri mümkündür....
seçimlik haklarını terditli olarak kullanmak istediğini ileri sürerek öncelikle malın ayıplı olduğunun tespitine, sonrasında malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin ve yapmış olduğu masrafların müvekkiline iadesi taleplerinin yerine getirilmesine, taleplerinin gerçekleşmesinin mümkün olmaması halinde ise ödenen bedelin (24.000,00 TL) ve yapmış oldukleri masrafların iadesi (17.700,00 TL) ile birlikte sözleşmeden dönmüş sayılmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
aynı özelliklere sahip ayıpsız misli ile değiştirilmesine, davacıda bulunan dava konusu aracın davalıya iadesine, karşılıklı edimlerin aynı anda ifasına, davacı tarafın aracın kullanılamadığı döneme ilişkin zarar talebinin reddine, karar verilmiştir....
Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur." her iki davalınında (satıcı/ithalatçı) ayıptan sorumlu olduğu bu nedenle değer kaybının davacı tarafından davalıya ödenmesi ile tüketicinin aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebi uygun görülerekdüğü ..." gerekçesiyle, davanın kabulü ile, dava konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilerek davacıya verilmesine, dava konusu aracın davalılara iadesine, davacının kullanımında oluşan 4.016,16- TL değer kaybının davacıdan alınarak davalılara verilmesine karar verilmiş, verilen karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....