Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-TL bedel ile satın alındığını, davacının aracı kullanmaya başlamasından sonra, aracın 2- 3 kez aniden motorun stop etmesi sorununun ortaya çıktığını, serviste yapılan incelemede, aracın daha önce kaza yaptığı, orjinal parçalar yerine çıkma parçalar ile onarıldığının tespit edildiğini 7.014,00- TL onarım bedeli talep edilmesi üzerine davacı tarafından onarım yaptırılmadığını, davacı tarafından davalıya yapılan ihbar ile aracın satın alınmadan önce var olan ayıplarının tazmininin istendiğini, davalının kayıtsız kalması üzerine, aracın davalıya iadesi ve ödenen 15.300,-TL nın, 7.014,00- TL araç tamir bedeli, 80,00- TL araç çekme bedelinin ve 2.000,00TL manevi tazminatın 29.12.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Bu durumda mahkemece, dava konusu ayıplı aracın teknik donanımını gösteren bilgi ve belgelerin (araç kataloğu, kitapçığı vb) temin edilerek bu araçtaki özellikler ile haczin yapıldığı tarihteki aynı marka ve model (sıfır kilometre) aracın yine teknik donanımını gösteren bilgi ve belgelerin (araç kataloğu, kitapçığı vb) getirtilerek (bilirkişi incelemesiyle) fiyata etkili teknik donanımlarının karşılaştırılması, bu suretle ayıplı araçta bulunmayan özelliklerin değerleri tespit edilip, bu karşılığın haciz tarihindeki sıfır kilometre aracın değerinden mahsubu suretiyle ayıpsız araç yerine talep edilebilecek miktarın bulunması gerekir....

    K A R A R Davacı, davalılardan ... 9.06.2009 tarihinde sıfır km araç satın aldığını, 4.06.2001 tarihinde aracını takas için satın almış olduğu bayinin servisine götürdüğünü ,servis elemanlarınca aracın bagaj kapısının boyasının orjinal olmadığının tespit edildiğini, 6.06.2011 tarihinde davalı tarafa ayıplı aracın iadesi ile bedelinin ödenmesi yönünde ihtarname gönderdiğini, davalılarca talebinin yerine getirilmediğini ileri sürerek ayıplı aracın iadesi ile bedeli olan 28.100 .TL' nın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar aracın ayıplı olmadığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini dilemişlerdir....

      Davalı, araçtaki pert kaydının araç dosyasında bulunduğunu, satış işlemi sırasında alıcının bunu bildiğini, aynı özelliklere sahip aracın 26-27 bin TL civarında olup, aracın bu nedenle 20.0000 TL'ye satıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, aracın ikinci el araç olması, davacının aracı satın alırken üzerine düşen gerekli araştırmayı yapmadığı, resmi satış sözleşmesinde aracın değerinin 20.000 TL olarak gösterildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ayıplı araç satışından kaynaklanan değer kaybı alacağı isteğine ilişkindir. Davacı aracın ayıplı olduğunu, daha doğrusu pert olduğunu, bunu satıştan sonra öğrendiğini, davalı ise davacının aracın pert olduğunu bilerek satın aldığını savunmuştur. Bu durumda aracın pert olarak satıldığının ispatı davalı tarafa düşer, Davalı bu durumu yasal delillerle ispatlayamamıştır. Dava tarihi ve değer itibariyle tanık dinlenemez....

        Aracın boyasının teknik inceleme sonucu ayıplı olduğu sabit olmakla birlikte davacı aracı 18.06.2005 tarihinde satın almış ve dava tarihine kadar geçen yaklaşık 5 yıllık sürede kullanmaya devam etmiştir. Aracın boyası dışında araçtan yararlanmaya engel her hangi bir ayıbının bulunmadığı,aracın boyasındaki mevcut ayıbın ise aracın kullanımını etkileyen bir nitelik taşımadığı ancak aracın değerini etkileyen bir unsur olduğu anlaşılmaktadır. Davaya konu aracın kullanım süresi ve ayıbın niteliği dikkate alındığında sözleşmenin feshinin davalılar açısından ağır sonuçlar doğuracağı,aracın değeri ile aracın boyasındaki ayıptan kaynaklanan değer kaybı karşılaştırıldığında, anılan yasa hükmü uyarınca araç bedelinin iadesi yerine ayıp nispetinde bedelin tenzili yoluna gidilmesinin hakkaniyete uygun olacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

          Mahkemece davanın kabulü ile aracın davalıya iadesine, araç bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara,kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava konusu araçta meydana gelen arızaların bedel iadesini gerektirecek şekilde gizli ayıplı olduğu kabul edilerek araç bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline, aracında davalıya iadesine karar verilmiştir.Araç halen davacının kullanımında olduğuna göre davacı aracı davalıya teslim etmedikçe araç bedeli için faiz talebinde bulunamaz. Aksi halde davacının sebepsiz zenginleşmesine yol açılır....

            araç bedeli olarak maddi tazminat talebinde bulunmuştur....

              Mahkememizce olayda manevi tazminat koşullarının bulunmadığı dikkate alınarak manevi tazminat isteminin bütünüyle reddine karar verilmiş, reddedilen miktar yönünden davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan lehine reddedilen kısım üzerinden 1.000,00 TL vekalet ücretine karar verilmiştir. (Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Esas No : 2014/9468 Karar No : 2015/17463) Sonuç olarak; davacı tarafın ayıp oranında sözleşme bedelinden indirim, araç onarım bedeli ve araç mahrumiyet bedeli taleplerinin ile manevi tazminat talebinin reddine dair aşağıda ki şekilde hüküm tesis edilmiştir..." şeklindeki gerekçe ile, davanın reddine, Ayıp oranında sözleşme bedelinden indirim bedelinin Reddine, Araç mahrumiyet bedeli talebinin Reddine, Araç zorunlu onarım bedeli talebinin Reddine, Davacı tarafın manevi tazminat isteminin yasal şartları oluşmadığından reddine, dair karar verilmiştir....

              Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, davacının haksız kazanç elde etmek için davrandığını, kendi servisine götürüp incelettiğini, manevi tazminat istenemeyeceğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; "1- Kadıköy 30 Noterliğinin 29/05/2018 tarih 25273 yevmiye nolu ve 34 XX 380 plakalı 2004 model, CLK 200 tipi Mercedes marka aracın gizli ayıplı olduğu anlaşılmakla, araç satış sözleşmesinin feshine, 2- Araç satım bedeli 64.000 TL'nin davalıdan alınarak davacıya iadesine, bu miktara dava tarihi olan 13/7/2018 tarihinden yasal faiz yürütülmesine, 3- Davacının bu araç sebebi ile yaptığını söylediği masrafların kısmen kabulü ile 8.500 TL'lik faturanın 1000 TL'sinin dava tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine, 4- Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, 5- Davacının manevi tazminat talebinin reddine," karar verilmiş; bu karar davacı ve davalı tarafından istinaf edilmiştir....

              A.Ş’den satın aldığı Peugeot 406 Coupe aracın ayıplı olması nedeniyle açtığı önceki davada, aracın ayıplı olduğunu,iadesi ile bedelinin tahsiline karar verildiğini,ancak uğranılan maddi zararın tahsili isteminin, delil ibraz edilemediğinden reddine karar verildiğini, Yargıtay aşamasından geçerek kesinleştiğini,oysa önceki davada alınan bilirkişi raporu ile aracın ayıplı olduğunu ve yararlanamama koşulunun gerçekleştiğini, bu tespit ile aracı 15 ay kullanamadığının sabit olduğunu ileri sürerek,8.554.50 TL araç kiralama bedeli ile ödenen kasko ve motorlu taşıtlar vergisi olmak üzere toplam 16.031.00 TL’nin ticari faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, kesin hüküm itirazı ile davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ......

                UYAP Entegrasyonu