Dava, ticari satıştan kaynaklanan satıcının ayıplı mal satışından doğan sorumluluğu hukuksal nedenine dayanmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden değil dorse (araç) satışından kaynaklanmaktadır. Satış sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nun 23/1-c maddesi uyarınca ; " Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkca belli ise alıcı 2 gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içerisinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda TBK'nun 223/2. maddesi uygulanır." 6098 sayılı TBK'nun 223/2. maddesinde ise "Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır....
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, ticari satımından kaynaklanan hasar bedeli ve değer kaybı istemine ilişkindir. Taraf delillerinin toplanılmasına geçilmiş, davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde davaya konu aracın fotoğrafları, hasar tutanağı, fatura ve ihtarname ve tebliğ mazbatası dosyaya sunulmuştur. Davalı vekili tarafından satış dosya evrakları ve araç teslimi sırasında çekilen fotoğraf ve video kaydı flaş bellek ortamında dosyaya sunulmuştur....
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 1.271,67 TL kira bedeli, 7.114,39 TL değer kaybı bedeli olmak üzere toplam 8.386,06 TL'nin dairenin teslim tarihi olan 30/06/2009 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazla çalışma alacağı ile ilgili talebin REDDİNE karar verilmiş; hüküm, davalı tarafca temyiz edilmiştir. 1-Eldeki dava, konut satışından kaynaklanan zararın tazminine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; davacı davayı açarken geç teslim yönünden talebini 1.259,00 TL olarak belirlemiş, ıslah ile alacak talebini artırmamıştır. Hemen belirtilmelidir ki 6100 sayılı HMK.nun 26/1. maddesi gereğince hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez....
Davacı taraf açmış olduğu dava ile ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini mümkün olmadığı taktirde değer kaybı ve araç için yapılan ekspertiz masraflarının tahsilini talep etmiştir. Dosya kapsamındaki araç satış faturası incelendiğinde dava konusu aracın 14/09/2012 tarihinde davalılardan Altur Otomotiv tarafından davacıya satıldığı görülmektedir. Araç satış tarihi göz önüne alındığında taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde 4077 Sayılı Yasa hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Kanunun 4. Maddesi; "Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda yer alan veya satıcı tarafından vaadedilen veya standardında tespit edilen nitelik ve/veya niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddî, hukukî veya ekonomik eksiklikler içeren mal veya hizmetler, ayıplı mal veya ayıplı hizmet olarak kabul edilir....
Dava, ayıplı araç satışına ilişkin değer kaybı talebini içermektedir. Davacı, 21/07/2014 tarihinde davalıdan satın aldığı aracın yaklaşık 6 ay kullandıktan sonra otomobilin kilitlenmesi üzerine yine davalıya başvurulduğunu, yapılan muayene sonrasında aracın arızalı olduğunu ve üretim hatasından kaynaklandığını söyleyerek arızaların garanti kapsamında onarıldığını ve değiştirildiğini, garanti kapsamında arızalı parçaların değiştirilmesi ve arızanın giderilmesinin üretim hatası olduğunun açık göstergesi olduğunu ve tüm motoru değiştirilen araçta üretim hatasından kaynaklı değer kaybı meydana geldiğini, 6502 sayılı TKHK kapsamında garanti kapsamında motor değişimi yapılmış olsa dahi değer kaybı talep edebileceklerini iddia etmiştir. Davalı vekili ise, arızanın üretim kaynaklı olmasından dolayı husumetlerinin bulunmadığını ve davanın ithalatçı firmaya ihbarını talep etmiştir....
ın aracı garanti kapsamına almadığı bu sebeple araç özel tamirhanede yaptırıldığını, müvekkilin ticari işlerinin devamı için araç kiralamak zorunda kaldığını, zorunlu arabuluculuğa başvurulduğunu ancak herhangi bir sonuç alınamadığını, müvekkilin aldığı sıfır aracın ayıplı çıkması sebebiyle meydana gelen zararlarını talep etme zorunluluğu hasıl olduğunu, Tüketici Kanunundaki seçimlik haklardan olan satış bedelinden indirim talebi kapsamında araç tamir bedeli ve diğer zarar kalemlerinin tazmini gerektiğini, ayrıca sıfır aracın tamir gördüğü için araçta değer kaybı meydana geldiğini, araçta meydana gelen değer kaybının da tazminin gerektiğini, tüm bu nedenlerle ticari satım sonucu ayıplı çıkan sıfır aracın özel tamirhanede yapım bedeli olan 4.674,00 TL'nin satım tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalılardan tahsiline, araçta tamir sebebiyle oluşan değer kaybı bedeli olarak sonradan mahkemece belirlenmek kaydıyla şimdilik 100 TL'nin ticari faiziyle davalılardan tahsiline...
, iç trim ve döşemelerin tamamı yırtık vasatın altında bir araç konumunda olduğu tespit edildiği, davalı tarafın aracı kullanılmasından kaynaklı yararlanma bedelinin ve araçta oluşan değer kaybının davacıya ödenmesi gerektiği, düzenlenen bilirkişi raporu taraf ve yargı denetimine açık ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmakla hükme esas alınmış olup, davacının bilirkişi raporunda tespit edilen 88.217,00 TL değer kaybı ve 320.423,96 TL araç kullanım bedeli alacağının bulunduğu anlaşılmakla dava ve talep arttırım dilekçesi doğrultusunda davacı tarafça davalı taraf aleyhine açılan davanın kabulü ile; davacının 320.423,96 TL araç kullanım bedeli alacağının, 88.217,00 TL değer kaybı bedeli alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Somut uyuşmazlıkta; bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere fabrika boya üretim kaydından kaynaklı olarak aracın gizli ayıplı olduğu sabittir. Söz konusu ayıp araç alındıktan 3,5 yıl sonra 98.514 km de iken fark edilmiştir. Nispi metot uygulanarak yapılan hesaplama da değer kaybı 1.944,70 TL, onarım masrafı 2.360,00 TL olmak üzere toplam değer kaybının 4.304,70 TL olacağı hesaplanmıştır. Davacı vekilinin istinaf başvurusu yönünden yapılan değerlendirme de; Davacı, sıfır kilometre satın aldığı araçtaki üretimden kaynaklanan boya hatası nedeniyle malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinde bulunmuştur. Mahkemece davacının misli ile değişim talebi reddedilmiş, nispi metoda göre tespit edilen değer kaybı yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Yargıtay 3....
dayalı olarak direkt aracın ayıplı olduğu ve 22.800 TL değer kaybı sonucuna ulaşılması dayanaksız ve hukuka aykırı olduğunu, delil tespiti raporunda yer verilen değer kaybına ilişkin hesaplama da gerekçe ihtiva etmemektedir....
Davalılar, davacı ...’ün aracın durumunu bilerek ve isteyerek satış sözleşmesini yaptığını, aracın 10.000,00 TL bedel ile davalı tarafa satılmasının nedeninin aracın hasarlı olmasından kaynaklandığını, davacı tarafın davasına dayanak yapmaya çalıştığı ve hayvan alım satış sözleşmesinin işbu davaya konu araç satış sözleşmesi ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını belirterek davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davacı ... yönünden davanın aktif husumet nedeniyle reddine, davacı ... yönünden davanın kabulü ile; 5.000,00 TL'nin 26/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalıdan satın aldığı aracın pert kaydından dolayı gizli ayıplı olduğunu belirterek ayıplı araç satışından kaynaklanan değer kaybının tazminini talep etmiştir. Davalılar, aracın durumunun bilinerek satın alındığını beyan etmişlerdir....