TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2020 NUMARASI : 2018/1041 ESAS, 2020/368 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmeden Dönme Ve Bedel İadesi KARAR : Taraflar arasındaki sözleşmeden dönme ve bedel iadesi davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Sabiha Savaşçı tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı firmadan 26/06/2018 tarihinde koltuk takımı ve ekleri, TV ünitesi ve takımı, yemek takımı ve ekleri olmak üzere salon takımı aldığını, müvekkilinin satın aldığı ürünlerin...
CEVAP: Davalılar vekili, davacının ayıp ihbarını süresinde yaptığını ispat etmesi gerektiğini , araçta servis veya üretimden kaynaklı bir ayıbın bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacının davalıdan satın aldığı kamyonun ayıplı olduğu iddiası ile değiştirilmesi veya bedel iadesi talebine ilişkindir. Davacı tarafından davalılara gönderilen 24/01/2019 tarihli ihtarnamede aracın özellikle egzos şamandıra, ve manifoltunda ve elektrik aksamında sürekli arıza olduğunu yapılan tamirlere rağmen düzelmediği bu halin kronik bir problem olarak kaldığı belirtilerek bu nedenle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi isteğinde bulunduğu ihtar edilmiştir....
Davalılar vekili istinaf yasa yoluna başvuru dilekçesinde özetle, reddedilen kısım üzerinden davalılar yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, dava konusu araçta üretimden kaynaklı hata bulunmadığını, boya kalınlığının üretim standardında olduğunu, varlığı iddia olunan sorunun davacının kullanımını olumsuz yönde etkileyecek nitelikte olmadığını beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık, satın atılan sıfır km araçta ayıp olup olmadığı, var ise bu ayıp nedeni ile davacının talep ettiği seçimlik haklarını kullanıp kullanamayacağı, hükmedilen değer kaybının yerinde olup olmadığı ve davalılar yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE Dava, ayıplı mal nedeni ile misli ile değişim, olmadığı takdirde bedel iadesi, olmadığı takdirde ayıp oranında indirim istemini konu almaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, araç satış sözleşmesine konu aracın ayıplı çıkmasından dolayı sözleşmeden dönme ve tazminat talebine ilişkindir. HMK'nın 389/1 Maddesinde; "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir" hükmü düzenlenmiştir. Dava, sözleşmeden dönme ve buna bağlı tazminat talebine ilişkin olup, üzerine tedbir konulması istenen, davalıya ait malvarlığı, araç ve banka hesaplarının uyuşmazlık konusu olmaması ve ayrıca para alacağı yönünden HMK'nın 389/1 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesine yasal olanak bulunmaması nedeniyle ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararı yerindedir....
Aksi hâlde tüketici diğer seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir..." denilerek satım sözleşmesine konu mal nedeniyle tüketicinin seçimlik hakları ve bu hakların nasıl kullanılacağı açıklanmıştır. Tüketici bu seçimlik haklardan; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Tüketiciye tanınan seçimlik haklar yenilik doğurucu ve tüketilen haklardan olup satıcı, tüketicinin tercih ettiği talebi yerine getirmekle yükümlüdür....
Taraflar arasında araç satışına ilişkin sözleşme yapıldığı, aracın ayıplı olması nedeniyle davacı alıcının 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 4.maddesi gereğince sözleşmeden dönerek, satış bedelinin iadesini istediği, bu konuda açılan davada, ... 2. Tüketici Mahkemesinin 2006/665-2007/106 sayılı dava dosyasında; aracın ayıplı olması nedeniyle bedel iadesine karar verildiği ve hükmün kesinleştiği dosya içeriğinden anlaşıldığı gibi, bu hususlar mahkemeninde kabulündedir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "...Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 26/12/2019 tarihli satım sözleşmesi kurulduğu, sözleşme kapsamında davacı tarafın 29.000,00 TL ödeme yaptığı konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı tarafın "düğünün iptal olduğu" gerekçesi ile ücret iadesi isteminde bulunup bulunamayacağı noktasında toplanmaktadır. Davacı öncelikle düğünün iptal olmasının mücbir sebep olduğu, bu beklenmeyen durum nedeniyle sözleşmeden dönme olmadığı takdirde teslim tarihinde teslim edilmeyen malların ayıplı mal konumuna düşmesi nedeniyle sözleşmeden dönme hakkını kullandığı görülmekle, taraflar arasındaki sözleşmenin niteliği gereği düğünün iptal edilmesinin mücbir sebep olarak değerlendirilemeyeceği (Ankara BAM 3....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu araçta 2017 haziran ayında meydana gelen boya atmalarının üretimden kaynaklı olup olmadığı, buna göre aracın gizli ayıplı olup olmadığı, davacının seçimlik haklarından sözleşmeden dönme veya bedel iadesini istemekte haklı olup olmadığı,davalı Çelik Motor yönünden ise davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığının tespiti noktasında toplanmaktadır....
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ : Davalı vekili tarafından 17/10/2020 tarihinde sunulan istinaf başvuru dilekçesi ile; davacının, satışa konu ürünlerin teslim alınmasından 8 ay sonra dava açtığını, ayıpların kullanım hatasından kaynaklandığını, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu ve bilirkişi raporuna yönelik itirazlarının mahkemece değerlendirilmediğini belirterek; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:HMK'nun 355. Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 11.maddesi uyarınca ayıplı mal satışı nedeniyle sözleşmeden dönülerek bedel iadesi istemlidir....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, ücretsiz onarım hakkının kullanılmasına rağmen maldaki ayıbın giderilemediği/onarımın yapılamadığı, arızanın devam ettiği iddiasına dayalı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. Bu itibarla, dava dilekçesinde talebin ücretsiz onarım hakkının kullanılmasına rağmen ayıbın giderilemediği ve arızanın devam ettiği iddiasına dayalı sözleşmeden dönme ve satış bedelinin iadesi talebine ilişkin olduğu açıkça belirtilmiş ve yerel mahkemece bu yönde yargılama yapılarak istinaf incelemesine konu karar verilmiştir....