Davacı bu hakkını, sözleşmeden dönme, ödediği bedelin iadesi şeklinde kullandığından ve dava konusu mobilyaların ayıplı olduğu anlaşılmakla, ayıplı malın iadesi ile satış bedelinin tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 7.3.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava konusu olayda, davacı tercih hakkını öncelikle bedel iadesi, olmadığı takdirde aracın yenisi ile değiştirilmesi olarak kullanmışsa da, daha sonra 19.09.2006 tarihli ıslah dilekçesi ile aracın geçirmiş olduğu trafik kazası ve pertotal işlemi nedeniyle aracı iade etmesinin mümkün olmadığını bildirerek, satış bedelinden sigorta şirketinden almış olduğu tazminat miktarını mahsup ederek kalan 5.075,00 YTL'nin ödetilmesini istemiştir....
dava konusu aracın kullanım kitapçığına uygun olarak kullanıldığı ve buna rağmen davaya konu olan dizel partikülfiltresi arızası meydana geldiği yada bu arızaların tekrar ettiğine dair belge ya da bilginin mevcut olmadığı bu hususlar değerlendirildiğinde dava konusu aracın üretim hatasına sahip olduğuna veya ayıplı olduğuna dair bir sonuca varmanın mümkün olmadığı, dava konusu aracın kullanım süresi içerisinde meydana gelen diğer arızaları yetkili servis tarafından giderilmiş olduğu ve herhangi bir ayıplı durumun olmadığı belirtilmiştir....
kabul edilebilecek durum söz konusu olmadığından sözleşmeden dönme ve araç bedelinin iadesi talebi yerinde görülmediği,davacının terditli olarak ileri sürdüğü değer kaybına yönelik talebi yönünden,araçtaki SAM adı verilen parçanın değişmesi ayıp niteliğinde olmadığı gibi, araçta değer kaybına da neden olmayacağı davacının talebinin bu yönden de yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı, sıfır km satın aldığı araçtaki üretimden kaynaklanan boya hatası nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedeli iadesi istemi ile eldeki dava açmıştır. Satışa konu araç üzerinde yaptırılan hükme esas alınan bilirkişi raporu ile sağ arka kapısındaki boya kalınlığı nedeni ile aracın 2.000,00.-TL değer kaybına uğrayacağı mütalaa edilmiştir. Mahkemece, bu bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ise de; yalnızca lokal bir bölgede yer alan boya kalınlığının araç değişimini gerektirip gerekmediği husunda yanılgıya düşülmüştür. 6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Açıklandığı şekilde tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir....
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu, tüm dosya kapsamına göre; davacı ile davalı ----- ---- düzeltme ve ----- ayarı düzeltmesine dair mal ve hizmet satın alımına ilişkin anlaşma yapıldığı ve fatura düzenlendiği uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık satıma --- --- ayıplı olup olmadığı---- süresinde yapılıp yapılmadığı, davacının sözleşmeden dönme hakkı olup olmadığı, ödediği bedelleri talep edip edemeyeceği noktasında çıkmaktadır. Ticari satışlarda ayıp ihbarı TTK'nın 23/1-c maddesinde düzenlenmiş olup, genel olarak taşınır satışlarında ayıptan sorumluluk TBK'nın 219 vd maddelerinde düzenlenmiştir. TBK'nın 227. maddesinde de ayıp halinde alıcının seçimlik hakları belirtilmiştir. TBK 227. Maddenin 1. Fıkrası 1. Bendinde alıcının satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme hakkı olduğu düzenlenmiştir....
Dava, satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasıyla sözleşmeden dönme bedel iadesi olmadığı taktirde bedelde indirim talebine ilişkindir. Davalı vekili 31/03/2023 tarihli dilekçesi ile HMK 308.maddesi uyarınca faiz talebi hariç olmak üzere davayı kabul ettiklerini, davayı kabul etmiş olmaları sebebi ile davacının asıl talebinin kabulü ile sözleşmeden dönme ve malın satış bedelinin karşılıksız iadesi üzerinde herhangi bir uyuşmazlık kalmadığını, ancak yapılan araştırmada davacının aracı satmaya çalıştığını öğrendiklerini, bu nedenle verilecek hükmün icrasının satış sonucu imkansız hale geleceğini, sözleşmeden dönme halinde edimlerin iade edilmesi gerektiğini, bu hakkın imkansızlaşmaması için HMK 389.maddesi gereğince tedbir olarak aracın satılmaması ve şerh koydurulmasını talep ettiklerini belirtmiştir....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: Dava, malın ayıplı olması nedeniyle iadesi ve maddi manevi tazminat isteğine yönelik alacak davasıdır. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
Tüm dosya kapsamına göre yapılan incelemede; davanın davacı tarafından satın alınan aracın ayıplı olduğundan bahisle misli ile değişimi, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönülerek bedelin iadesi ile manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, ilk derece mahkemesince orantılılık ilkesi gereği ücretsiz onarım ile aracın motorunun değiştirilmesi yönünde kurulan hükme karşı davacı vekilince aracın misli ile değiştirilmesi koşullarının bulunduğu yönünde katılma yoluyla Nissan Otomotiv A.Ş. vekilince davadaki taleplerin zaman aşımına uğradığı, davacı istinafının yerinde olmadığı ve ayrıca ilk derece mahkemesince talep edilen manevi tazminat ile ilgili hüküm kurulmadığı öne sürülmüştür....
Mahkemece bilirkişi raporu ve bilirkişi ek raporu hükme esas alınarak dava konusu araçtaki üretimdin kaynaklı boya hatası nedeniyle 5.000,00 TL değer kaybı ve 4.000,00 TL boya ve işçilik masrafı olmak üzere toplam 9.000,00 TL ayıplı malın bedelinden indirime hükmedilmiş ise de kullanıma bağlı olmayan imalattan kaynaklı boya hatası durumu mevcut ise aracın tam olarak nerelerinde ve ne miktarda boya atması ve hatası olduğu bu durum nedeniyle araçta meydana gelen değer düşüklüğünün nispi yönteme göre hesaplanarak, nisbi yönteme göre ödenecek Bedel=(taraflar arasındaki Kararlaştırılan Bedel(satış bedeli) x satış tarihi itibariyle Ayıplı Değer/(bölü) satış tarihi itibariyle Ayıpsız Bedel şeklinde orantı kurularak bulunan rakamın, satış bedelinden mahsubu ile bulunan miktar olup, bu şekilde tüketiciden kaynaklanmayan imalat hatasından kaynaklı, boya hatası nedeniyle bedelde indirimi gereken miktar hesaplanması ve oluşacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bilirkişinin subjektif yorumu...