Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

den satın aldığı televizyonun 4K yayınının çekmediği, bu nedenle ayıplı olduğunu, iade talebinin de davalı tarafından kabul edilmediği gerekçesi ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunmuştur. Davalı vekili ise üründe üretimden kaynaklı ayıp bulunmadığını, 4K yayınlarının henüz test aşamasında olduğunu, bu yayının çekmemesinin TRT'nin teknik çalışmalarından ve kodlamalarından kaynaklandığını, ürünün satışı sırasında tüketiciye gerekli bilgilendirmelerin yapıldığını belirterek davanın reddine karara verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş bu karara karşı davalı Teknosa A.Ş. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

sözleşmeden dönme iradesini davalı tarafa noter aracılığıyla bildirdiğini ve 256,26 TL noter masrafı yaptığını ileri sürerek davacı müvekkilinin sözleşmeden dönme hakkını kullandığı gözetilerek 169.920,00 TL sözleşme bedelinin 15/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte istirdatı ile sözleşme konusu aracın davalı tarafa iadesine, sözleşmeden haklı sebeple dönen davacı şirketin uğradığı 1.613,26 TL zararın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyli birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    -TL satış bedelinin dava tarihinden itibaren (sözleşmeden dönme hakkının dava tarihinde kullanıldığı, satış bedelinin iadesi borcunun bu tarihte doğduğu ve davalının bu borç yönünden dava tarihi itibariyle temerrüde düştüğü kabul edilmekle) işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, dava konusu ... plakalı 2009 model ......

      GEREKÇE: Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı misli ile değişim ya da bedel iadesi isteğine ilişkindir. Dosya kapsamına göre davacının 29.04.2016 tarihinde dava konusu aracı 62.716.00 TL bedelle davalı Erel Otomotiv'den satın aldığı, araçtaki şanzıman ve balata arızası nedeniyle "misli ile değişim ya da bedel iadesi isteğiyle" eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Dava konusu araçta imalattan kaynaklı ayıp olup olmadığının 6502 sayılı Yasa kapsamında açıklığa kavuşturulması gerekir. 6502 sayılı TKHK'nun 8....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, araç satış sözleşmesine konu aracın ayıplı çıkmasından dolayı sözleşmeden dönme ve tazminat talebine ilişkindir. HMK'nın 389/1 Maddesinde; "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir" hükmü düzenlenmiştir. Dava, sözleşmeden dönme ve buna bağlı tazminat talebine ilişkin olup, üzerine tedbir konulması istenen, davalıya ait malvarlığı, araç ve banka hesaplarının uyuşmazlık konusu olmaması ve ayrıca para alacağı yönünden HMK'nın 389/1 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesine yasal olanak bulunmaması nedeniyle ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararı yerindedir....

      Mahkemece yapılan yargılama neticesinde 17/12/2019 tarihli kararla; "(...) dava konusu aracın davacı tarafından dava açıldıktan sonra üçüncü kişilere satıldığı, davacının dava konusu araç üzerinde tasarruf yetkisinin sona erdiği, davacının iş bu davada talep ettiği sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin kabulü halinde dahi, sözleşmenin tasfiyesi gereği aracı satıcıya iade etme edimini yerine getirmesine imkan bulunmadığı, dolayısıyla iş bu dava ve talep açısından davacının aktif husumet ehliyetini haiz olmadığı anlaşılmakla (...)" gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; aracın ayıplı olarak satıldığını, davalıların sorumlulukları bulunduğunu, Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette de bulunduklarını, davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu beyanla istinaf talebinde bulunmuştur....

      Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun çerçevesinde ayıplı maldan kaynaklanan seçimlik hakların kullanılmasında hakkaniyet ve karşılıklı menfaat dengesi ilkeleri gözetilerek tüketicinin talebinden ve tercihinden farklı yönde karar verilmesinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 4077 sayılı yasanın 4. maddesinde ayıplı mal tarif edildikten sonra tüketicinin haklarını, a- bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, b- malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi, c- ayıp oranında bedel indirimi, d- ücretsiz onarım isteme olarak saymıştır. Yasa metninden de açıkça anlaşılacağı üzere tüketici bu haklarından dilediğini tercih edebilecektir. Bir başka ifadeyle tercih hakkı mahkemeye değil tüketiciye verilmiş, bu tercih hakkının kullanılmasında malın ayıplı olmasından başka ayıbın azlığı, küçüklüğü veya çokluğu şeklinde bir ölçüt getirilmemiştir....

        Davacı davalıdan satın aldığı aracın bir süre sonra ön kaputunda boya soyulmalarının meydana geldiğini ileri sürerek, ayıplı aracın yenisi ile değiştirilmesi isteği ile eldeki davayı açmıştır. 4077 sayılı yasanın 4. maddesi gereğince ayıplı bir malın teslimi halinde tüketici bedel iadesi de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir....

          Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Davacı, sözleşmeden dönerek bedel iadesini talep etmiş olup davaya konu ayıplar nazara alındığında bedel iadesini gerektiren bir husus olmasa da çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince anılan yasanın 4/2. maddesine göre davacının ücretsiz onarım ve bedel indirim hakkının olduğunun kabulü gerekir. Yukarıda açıklandığı üzere toplanan deliller doğrultusunda bedel indirimi ve ücretsiz onarım hususları gözetilerek hakkaniyete uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu husus dikkate alınmadan eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir....

            Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; imalatçı ve satıcı firmalar yokluğunda yapılan tespitin usulsüz olduğunu, yasal süresi içinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, aracın alım satım işleminin ticari bir iş niteliğinde olduğunu, satılan malın TTK M 23 e göre incelenmesi ve ayıp ihbarından bulunması gerekirken, yasal süresi içerisinde böyle bir ihbarda bulunulmadığını, davacının tamir ve onarım hakkını kullandığını, davacının sözleşmeden dönme hakkının olmadığını, davacının satılanı ondan elde ettiği yararlar ile birlikte geri vermek ile yükümlü olduğunu, araçtaki arızanın kullanıcının hatası olduğunu, açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, bu nedenlerle davacı tarafın hukuki mesnetten yoksun olarak açmış olduğu iş bu davanın reddine, öncelikle aracın ücretsiz tamir ve onarımı hakkında karar verilmesini, mahkeme araç değişimi ve bedel iadesi hususunda karar vermesi halinde davacının araçtan elde ettiği yararların mahsubu ile aracın teslim edilmemiş olması nedeni ile faiz isteminin...

              UYAP Entegrasyonu