- K A R A R - Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayanan ayıptan ari misli ile değiştirilmesi veya ödenen bedel ve masrafların tahsili istemine ilişindir. Davalı taraf davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece benimsenen ikinci bilirkişi heyeti raporuna göre, davanın kısmen kabulüne, 1.752.30.-YTL.nin dava tarihinden itibaren işleyecek bankalarca uygulanan reeskont faizi üzerinden avans faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalı ... A.Ş.vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekili ile davalı ... A.Ş.vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden davacıdan alınmasına, 13.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının gizli ayıplı hazır beton satışı yaptığını, müvekkilinin ciddi zarara uğradığını, tedbir kararı verilmemesi halinde telafisi imkansız zararların meydana geleceğini, hakkın elde edilmesinin zorlaşacağını ileri sürerek ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Uyuşmazlık, ihtiyati tedbir için gerekli koşulların oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, ayıplı mal iddiasına dayalı tazminat istemli davada ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı ayıp sebebiyle uğranılan zararın tazminine ilişkin davadır. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davaya konu otomobilin, Antalya 8. Noterliğinin 01/08/2018 tarih ve 13436 yevmiye nolu satış sözleşmesiyle davalı tarafından davacıya 55.141,00 TL bedelle satıldığı anlaşılmaktadır....
Toplanan delillerden ve dosya kapsamından davacının aracın ayıplı olduğu hususunu önceden bilmediği, aracın ayıbını öğrenir öğrenmez eldeki davayı açtığı mahkemenin ve tarafların kabulündedir. Davacının, satın aldığı araçla ilgili olarak Trafik Şube Müdürlüğünce tutulan kayıtları, aracın sigorta kayıtlarını, Tramer kayıtlarını inceleme, Tramer'e SMS atarak bilgi edinme yükümlülüğü yoktur. Davacı aracı satın alırken mevcut ayıbı bilmediğine göre, aracı davalı akidinden alırken ayıplı olduğunu bilmeyerek daha yüksek meblağ ödediğinden aradaki farkı akidinden istenebileceği kabul edilmelidir. Davalı taraf, satış öncesinde davacıyı aracın ağır hasarlı olduğu konusunda bilgilendirdiğini veya davacının bu hususu bildigini ispatlayamamıştır. Satışa konu araç ayıplıdır. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur. Davacı 6098 sayılı TBK 219 ve sonraki ayıba karşı tekeffül maddeleri hükümlerine göre davalıdan tazminat istemekte haklıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı değer kaybı, onarım bedeli ve ayıp sebebiyle uğranılan zararın (aracın kullanılmadığı süreye ilişkin araç kira bedeli) tahsili talebine ilişkindir....
Davalı-karşı davacı vekili; yetki itirazında bulunmuş, müvekkilinin aldığı mobilyaların bedelinin ödendiğini, ürünlerin ise ayıplı olduğunu savunmuş; karşı davada malın ayıbının giderilmesi gerektiğini ileri sürerek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; 6100 sayılı HMK’nın 6. maddesinde genel yetkili mahkemenin davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu, 10. maddesinde ise sözleşmeden doğan davalarda sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu hükmünün yer aldığı gerekçesiyle davanın yetki yönünden reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı-karşı davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Asıl dava, faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkin olup; karşı dava, davalı tarafından satın alınan mobilyaların ayıplı olduğu iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, 6100 sayılı HMK'nın 6. ve 10. maddesi uyarınca ......
Limited Şirketinden almış olduğu 2014 model Nissan marka aracın gizli ayıplı olduğunu, durumun ihtarname ile yasal süresinde davalılara bildirildiğini ileri sürerek satış sözleşmesinin feshi ile aracın davalılara iadesi ve araç bedelinin davalılardan tahsiline, ayrıca 5.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalılar, araçta üretimden kaynaklı herhangi bir ayıp olmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, araç satış sözleşmesinin feshine, ayıplı aracın davalılara iadesi ile araç bedeli olan 61.563,26 TL nin aracın iade tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, ayıplı araç satışı nedeni ile sözleşmenin feshi ile araç bedelinin iadesi istemine ilişkindir....
nın 47. maddesindeki şartların da somut uyuşmazlıkta bulunmadığı gerekçesiyle manevi tazminat talebinin yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacının cari hesap ilişkisinden kaynaklanan 17.746,01 TL alacağının temerrüt tarihi olan 03/03/2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının ayıplı ürün satışı nedeniyle tazminat, kar kaybı ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davanın vekil edeni şirket yönünden pasif husumet yokluğundan yetki gerektiğini, davacı yan dava dilekçesinde 32,500- tl maddi tazminat tutarını onarım masrafina, arıza dönemi ve tamir dönemi sırasında yaptığı masraflara, tamir döneminde yapmak zorunda kaldığı masraflara ve aracın değer kaybından oluşan masraflara karşılık talep ettiğini beyan ettiğini, bu masraf kalemlerinden her biri için ne kadar tutar talep ettiğini açıkça bildirmediğini, dava dilekçesi kanuni noksanlık içerdiğini, dava dilekçesinde delil olarak masraflara ilişkin belgeler adı altında bir delil kalemi beyan edildiğini masraflara ilişkin bir delil sunulduğu belirtilmediğini ve bu hususta taraflarına davacı yanca sunulmuş herhangi ebir delil ve belge tebliğ edilmediğini, davacı yanın araçta değer kaybı meydana geldiğini şeklindeki iddiası dayanaksız olduğunu aksine araç değer kazandığını, aracın değer kaybettiği iddiasına dayalı tazminat talebinin de reddi gerektiğini, davacı...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/02/2023 NUMARASI : 2022/35 ESAS - 2023/121 KARAR DAVA KONUSU : Malın Ayıplı Olması Sebebine Dayalı Bedelde İndirim, Manevi Tazminat KARAR : Davacı tarafça davalı taraf aleyhine açılan dava sonucu verilen yukarıda tarih ve numarası yazılı kararına karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili Mehmet YALAMA'nın araç satışlarının yer aldığı internet sitelerinden birinde görmüş olduğu 2001 Model 34 XX 285 plaka sayılı BMW marka hususi aracın satışı konusunda 28/05/2018 tarihinde davalı Murat Can ORUÇ ile anlaştıklarını, Çorum 3....