WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davacının ticari sayılan bir iş yürütmekte olduğu ve dava konusu ticari aracı bu işte kullandığı, buna göre tüketici sıfatının bulunmadığı, dava konusu araçta üretimden kaynaklı açık veya gizli ayıp bulunmadığı, aracın onarım için servise tesliminden sonra makul süre içinde tamirin tamamlanmadığı, ayıplı hizmetin bulunduğu ve bundan davalı ... ... AŞ 'nin sorumlu tutulamayacağı, davacının onarım süresi içinde ticari faaliyetini sürdürmesi için başka bir araç kullanmak zorunda kaldığı, kiralama nedeniyle maddi zararının oluştuğu, dava konusu ayıplı hizmetin davacının kişilik haklarına zarar verici nitelikte olmadığı, manevi tazminat talebinin şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine ilişkin talebin reddine, tamir süresinin uzadığı iddiasına dayalı talep yönünden ... AŞ hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, 2.000 TL maddi tazminatın davalı ... ......

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mah. sıfatıyla) Tarih : Taraflar arasındaki tüketici tarafından açılan kampanyalı satış (ayıplı malın iadesi) davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayanan aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi ya da bedelinden indirim yapılması ayrıca aracın kullanılamamasından kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı sözleşmeden dönülerek bedel iadesi ve uğranılan zararların tazminine ilişkin itirazın iptali davadır. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından reddedilen işlemiş faiz ve icra inkar tazminatı yönünden istinaf edilmiştir. Mahkemece davaya konu aracın ayıplı olduğu tespit edilmiş olup, aracın halen davacının elinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Yerleşik Yargıtay İçtihatlarına göre, davacı, aracı davalıya iade etmediği sürece faiz talebinde bulunamaz. Aracın ayıplı olup olmadığı yapılan bilirkişi incelemesi sonucu tespit edilmiştir. Bu durumda likit bir alacağın varlığından söz edilmesi mümkün olmadığından, icra inkar tazminatı talep edilemez....

      Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd.Şti'ne araç bedelinin iade edilip aracın bu şirketten teslim alındığını belirterek aracın trafik kaydı üzerindeki ihtiyati tedbir şerhi nedeniyle davalı ilk satıcı tarafından aracın kendilerine ayıplı olarak satıldığı iddiasına dayalı aracın davalıya iadesi ve satım bedelinin davalıdan tahsili talebinde bulunmuş ise de dava konusu ... plakalı araç davacının elinde bulunmakta olup ceza davası kapsamında verilmiş bir müsadere kararı bu aşamada bulunmadığından davacı yanın zapta karşı tefekkül hükümlerinden yararlanamayacağı, uyuşmazlığın aracın trafik kaydındaki ihtiyati tedbir nedeniyle TBK 219 ve devamı maddeleri kapsamında ayıba karşı tefekkül hükümlerine göre çözümlenmesi suretiyle araçtaki hukuki ayıp nedeniyle sözleşmeden dönülerek satım bedelinin geri ödenmesi karşılığında aracın satıcıya iadesi istenebilecek ise de somut uyuşmazlıkta satıma konu aracın mülkiyetinin trafik kaydında dava dışı ......

        . - K A R A R - Davacı vekili, davalı ile müvekkili arasında noter tarafından düzenlenen araç satış sözleşmesi ile ... plaka sayılı otobüsün satışı rehinli olarak yapıldığını araç bedeline mahsuben muhtelif tarihli toplam 17.000,00 TL değerde bono tanzim ile bunun 7.000,00 TL.'...

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, davacı tüketicinin, dava dışı satıcıdan satın aldığı ve davalının ithalatçısı olduğu otomobilin meydana gelen trafik kazası sırasında hava yastıklarının patlayarak davacıya zarar verdiği ve ayıplı üretim iddiasına dayalı manevi tazminat davasıdır.. İlk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçelerle; davanın reddine karar verilmiş, karar süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT : Davacı tarafça, maliki oldukları ---- plakalı aracın tamir işlemlerinin yapılabilmesi için aracın davalı ------- teslim edildiği, davalı tarafından hatalı tamir yapılması nedeniyle araçta hasar oluştuğu, diğer davalının da distrübitör olması nedeniyle sorumlu olduğu, tamirin ayıplı yapılması nedeniyle oluşan tamir masrafı, değer kaybı ve ikame araç bedelinden kaynaklı zararlarının tazminin talep edildiği anlaşılmıştır. Davalı ------ Tarafından ayıp ihbar sürelerinin geçtiği, araçta ayıp bulunmadığı ve tamirin de ayıplı yapılmadığı iddialarıyla davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Davalı ---------tarafından; garanti süresinin sona erdiği, ayıp ihbar sürelerinin geçtiği ve tazminat taleplerinin zamanaşımına uğradığı iddialarıyla davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Dava, eser sözleşmesinin ayıplı ifa edildiği iddiasına dayalı tazminat davasıdır. Ön inceleme duruşmasında HMK'nın 31....

            Mahkemece aracın gizli ayıplı olması nedeniyle fatura bedeli üzerinden davanın kısmen kabulü ile, 37.180, 10 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, aracın takyidatsız olarak davalılara iadesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olup, davacı davalı tarafından düzenlenen satış faturasında satış bedelinin 37.180, 10 TL olarak gösterilmiş olmasına rağmen, davalıya satış bedeli olarak 42.000 TL ödeme yaptığını, davalı tarafından faturanın eksik düzenlendiğini iddia etmiştir. Davacı bu iddiası kapsamında ödemeye ilişkin belgeler sunmuş ve davalı hakkında eksik fatura düzenlenmesi nedeniyle vergi incelemesine konu olmak üzere ilgili kamu kurumuna şikayette bulunulduğunu belirtmiştir. Dosya kapsamı itibariyle satış bedelinin miktarı yönünden davacının iddiasına ilişkin olarak mahkemece bir inceleme yapılmadığı anlaşılmaktadır....

              -KARAR- Davacı vekili, davalının ayıplı araç satışı iddiasına dayanarak yenisi ile değiştirilmesi talebini içeren davanın kabul edildiğini, bu karar ile ayıplı aracın fiilen müvekkiline teslim edildiğini, icra takibine konu aracın aynının piyasada bulunmaması ve misli ile değiştirmenin mümkün olmaması nedeni ile aracın kıymet takdiri yapılarak icra mahkemesince bedelinin belirlendiğini, belirlenen bedel üzerinden motorlu taşıtlar vergisinin müvekkili şirket tarafından dava ve talep hakkı saklı tutularak ödendiğini, yapılan ödeme ile aracın müvekkili adına kayden devrinin gerçekleştiğini, ancak davalı adına ödenen 5000 YTL bakımından davalının haksız zenginleştiğini ileri sürerek şimdilik 1000 YTL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

                Bilirkişiler, raporda aracın boyasının fabrikasyon olduğunu, boya kabarmalarının dış etkenlere bağlı olarak oluşmadığını, dava konusu ayıbın kullanım hatasından kaynaklanmadığını ve aracın bu haliyle gizli ayıplı olduğunu tespit etmişlerdir. Dava, aracın boyası ile ilgili ayıp iddiasına ilişkin olduğuna göre oluşturulan bilirkişi heyetinde ehil bilirkişi olarak kimya mühendisinin bulunması gerekir. Hükme esas alınan bilirkişi raporu ehil bilirkişilerden oluşmayan bir heyetten alınmış olup bilimsel verilere dayalı olarak hazırlanmamıştır. Hal böyle olunca; mahkemece, kimya mühendisinin de olduğu bilirkişi heyetinden bilimsel verilere dayalı ve denetime açık rapor alınarak hüküm kurulması gerekirken usule uygun olarak oluşturulmamış bilirkişi heyetinden alınan ve yetersiz olduğu anlaşılan rapor esas alınarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

                  UYAP Entegrasyonu