Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı tarafın onarım bedeli ve araç mahrumiyet bedelinin de ayıp sebebiyle bedelde indirim miktarı ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesi gerektiğine yönelik istinaf başvurusuna ilişkin yapılan değerlendirme de; Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesiyle, sözleşmeden dönme, bedel iadesi ile birlikte ikame araç bedelinin tahsili talep edilmiş, yargılama esnasında sunulan 28/09/2020 tarihli ıslah dilekçesiyle özetle, davanın talep kısmında yer alan sözleşmeden dönme haklarını ıslah yoluyla satış bedelinde indirim istemeye dönüştürdüklerini belirterek, sonuç olarak ayıp sebebiyle bedelde indirim ve araç mahrumiyet bedelinin davalılardan tahsili ıslah yoluyla talep edilmiş olup, ıslah dilekçesi içeriğine göre onarım bedelinin davalılardan tahsiline yönelik herhangi bir talebin bulunmaması karşısında, yerel mahkemece talep konusu edilmeyen onarım bedeline yönelik herhangi bir değerlendirme yapılmamış olmasında herhangi bir isabetsizliğin bulunmadığı, davacı vekilinin onarım...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin 28/06/2012 tarihinde davalı....A.Ş. şirketinden bir adet kamyon satın aldığını, kamyonu aldıktan kısa bir süre sonra aracın arızalanarak 2 kez servise gittiğini, motorun arıza sebebiyle sökülüp onarımın yapıldığını, aracın onarılmasına rağmen artık orjinalliğini kaybettiğini, üretim hatasından kaynaklanan bu ayıp neticesinde bedelden ayıplı mal sebebiyle indirim yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... A.Ş. vekili, ayıptan satıcının sorumlu olduğunu, müvekkilinin sorumlu olmadığını, araçtaki onarım sebebiyle aracın değerinin düşmeyeceğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Davalı ......

    Bu itibarla davalı vekilinin aracın ayıplı olmadığına istinaf başvurusu yerinde değildir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 227. maddesinde, satılandaki ayıptan dolayı alıcının kullanabileceği seçimlik haklar sayılmış olup, buna göre eldeki davada davacı ya bedelde indirim talebinde bulunabilecek ya da onarım bedelini isteyebilecektir. Davacı vekili her na kadar dava dilekçesinde hem onarım bedeli, hem de bedelde indirim talebinde bulunmuş ise de, ilk derece mahkemesinin bedelde indirilecek miktara hükmettiği ve davacı vekilinin istinaf başvurusunda da sadece bedelde indirim miktarı yönünden kararı istinaf ettiği dikkate alındığında, seçimlik hakkının bedelde indirim yönünde kullandığı kabul edilecektir. Satılan malın ayıplı olması halinde satış bedelinden yapılacak olan indirim miktarı, Yargıtay Yerleşmiş uygulamasına göre nispi metod yöntemine göre belirlenir....

    Hal böyle olunca, mahkememizce, araç devredildiğinden ayıpsız misli ile değişim talebine yönelik davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından talep usulden reddedilmiş olup, davacının seçimlik hakkını ayıp sebebiyle bedelde indirim olarak terditli sunduğu dikkate alınarak, işin esasına girilmek ve ayıp sebebiyle bedelde indirim hakkının sadece satıcıya karşı kullanılabileceği, nitekim Yargıtay 13....

    Mahkemece, davacı alıcının seçimlik haklarından sadece birini seçerek kullanabileceği,birden fazla seçimlik hakkını birlikte kullanamayacağı gözetilmeden lehine ücretsiz onarım kapsamında kabul edilen onarım bedeli ile ayıp oranında indirim bedeline birlikte hükmedilmesi isabetli görülmemiştir. 3- İstikrar kazanmış Yargıtay uygulamasında; ayıp oranında indirim bedelinin nispi metoda göre bilirkişi marifetiyle dava konusu malın satış tarihindeki ayıplı ve ayıpsız değerleri gözetilerek hesaplanıp belirlenmesi gerektiği kabul edilmektedir. Somut olayda ise; mahkemece ayıp oranında indirim bedeline hükmedilmiş ise de bilirkişi raporunda nispi metoda uygun şekilde ayıp oranında indirim bedeli hesaplanıp belirlenmemiştir.Mahkemenin bilirkişi raporundaki hükmüne esas aldığı 5.969,272 TL'lik alacak hesabı ,onarım bedeline ilişkindir....

    Mahkemece ise;bilirkişi raporunda hakimin takdirine bırakılmak üzere hesaplanan ayıp oranında indirim bedeli esas alınarak bu bedel ve işlemiş faizi üzerinden itirazın iptaline karar verilmiştir.Ancak davacının talebi onarım bedeline ilişkin olup,ayıp oranında indirim bedeline ilişkin bir talebi bulunmamaktadır.Bilirkişi raporunda hesaplanan onarım bedeli ile ayıp oranında indirim bedelinin ise birbirine yakın tutarlarda olduğu görülmüştür.Dolayısıyla hakkaniyet gereği ayıp oranında indirim bedeline ilişkin seçimlik hakkın mahkemece resen gözönünde bulundurulmasını gerektirecek koşullar da somut olayda yoktur.Bu sebeple davacının talebinin onarım bedeline ilişkin olması sebebiyle bilirkişice hesaplanan 15.305,96- tl.tutarında onarım bedeline hükmedilmesi yerine, mahkemece yazılı şekilde ayıp oranında indirim bedelinin hüküm altına alınması;davalının takip öncesi ihtar çekilmek suretiyle temerrüde düşürüldüğüne ilişkin dosya kapsamında delil bulunmamasına rağmen takip öncesi işlemiş faize...

    Hal böyle olunca, yerel mahkememizce, davacının seçimlik hakkını ayıp sebebiyle bedelde indirim olarak ıslah ile değiştirdiği dikkate alınarak, işin esasına girilmek ve ayıp sebebiyle bedelde indirim hakkının sadece satıcıya karşı kullanılabileceği, nitekim Yargıtay 13....

    HD'nin 16/10/2018 gün ve 2016/23468 E.-2018/9425 K. vb. diğer yerleşik uygulamalarında özetle, 6502 sayılı Yasa'nın 11. maddesi gereğince ayıp sebebiyle bedelde indirim talebinin sadece SATICI'ya karşı kullanılabileceği, üretici/ithalatçının ayıp sebebiyle bedelde indirimden sorumlu olmayacağı ve pasif husumet ehliyetinin bulunmadığından, ayıp sebebiyle bedelde indirim talebiyle üretici/ithalatçı aleyhine açılan davanın 6100 sayılı Yasa'nın 114/2 ve 115/2 maddesi gereğince usulden reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olduğu belirtilmiştir. NİSPİ METOD GEREĞİNCE NASIL HESAPLAMA YAPILACAĞI HUSUSU Yargıtay 13....

    bu dava ile de misliyle değişim talebinin mahkememizce yerinde görülmediği, davacı tarafından da terditli olarak bedelde indirim istenildiğinden, bedelde indirim seçimlik hakkı yönünden ancak satıcıya karşı dava açma hakkının bulunduğundan ve Davalı satıcı olmadığından istinaf ilamı da dikkate alınarak bedelde indirim hakkının satıcıya karşı kullanılması mümkün değildir....

    Bu durumda, davacı bedelde indirim talep edebileceği gibi aşırı bir masrafa yol açmamak şartıyla eserin onarılmasını da isteyebilir. Bu açıklamalardan sonra somut olaya dönülecek olursa; sözleşme konusu --- yapılarak teslim edildiği çekişmesizdir. Yanlar arasındaki çekişme, davacı iş sahibince teslim----ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıpların niteliği ve ayıp giderim bedeline göre davacı işsahibinin alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacı, ayıp nedeniyle bedelin iadesine, aksi takdirde bedelde indirim yapılmasına karar verilmesini talep etmektedir. Yargılama sürecinde alınan her iki bilirkişi raporu ve delil tespiti raporu uyarınca dava konusu eserde açık ayıp bulunduğu, yapılan şeyin iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule icbar edilemeyecek derece kusurlu ve sözleşme şartlarına aykırı olmadığı tespit edilmiştir....

      UYAP Entegrasyonu