Dava, ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Davacı dava dilekçesi ile davalıdan satın aldığı koltuk takımının ayıplı çıktığı gerekçesiyle misli ile değişim, olmadığı takdirde sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep etmiş ıslah dilekçesi ile de, misliyle değişim talebinden vazgeçerek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemiştir. Davalı vekili ise; ayıp iddialarının doğru olmadığını, ayıp olduğu kabul edilse dahi sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin orantısız güçlük doğuracağını, iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. 6502 sayılı Yasa'nın "Tüketicinin seçimlik hakları" başlıklı 11. maddesinde ayıp nedeniyle tüketicinin seçimlik hakları tek tek sayılmıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/10/2020 NUMARASI : 2019/18 ESAS - 2020/305 KARAR DAVA KONUSU : SATIŞA KONU ARACIN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN SÖZLEŞMENİN FESHİ, BEDEL İADESİ VE YAPILAN ONARIM MASRAFLARININ TAHSİLİ TALEBİ KARAR : Antalya 12....
Mahkemece, davacının talebinin bedel indirimi değil, yalnızca bedel iadesi olduğu gerekçesiyle davanın tümden reddine karar verilmiştir. Ancak mahkemenin de dayandığı bilirkişi raporunda, “dava konusu aracın motor kaputu ve sol arka çamurluktaki boya kalınlığının standart ölçülere uymadığı, gizli ayıp niteliğinde olduğu, ancak maldan sürekli yararlanmaya engel olmayıp yalnızca aracın değerinde 3000 TL Lik değer kaybı meydana getirdiği” tespit edilmiştir. Somut olayda aracın 2012 yılında satışının yapıldığı, dava tarihine kadar yaklaşık 1 yıl 5 ay boyunca kullanıldığı dikkate alındığında sözleşmenin feshi ve aracın bedeline hükmedilmesinin TMK 2. maddesindeki hakkaniyet ilkesine aykırı olacağı açıktır. Bu durumda araçta oluşacak zararı telafi etmek için bedel indiriminin değerlendirilmesi gerekir. Dairemizin kural olarak uygulaması nispi metod yöntemi ile değer kaybının belirlenmesidir....
gereği ispat yükünün de davalı satıcıda olmasına, davacı tüketicinin TKHK'nın 11/1- a maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince sözleşmenin feshi niteliğinde bedel iadesine karar verilmesinde istinaf edenin tarafı ve istinaf nedenleriyle sınırlı olmak üzere yapılan değerlendirme de bir isabetsizlik bulunmamıştır....
A.Ş'nin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı aracın motorundan ses geldiği ve sürekli servise götürdüğü bu sebeple de ayıplı olduğunu bildirerek öncelikle ayıpsız misliyle değiştirilmesi ya da bedel iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı satıcı aracın ayıplı olmadığını savunmuş, diğer davalı ise aracı satan taraf olmadıklarından husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne; aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, teslimin mümkün olmaması halinde ödenen 24.827,84 TL'nin iadesine karar vermiştir....
Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, ...taki ayıbın kullanıcı hatası olmayıp imalat hatasına dayalı olduğu, gizli ayıp tamirat işlemleri neticesinde giderilmiş ise de aracın orjinalliğinin bozulduğu, araca duyduğu güvenin sarsılması nedeniyle davacının ...tan beklediği yararı sağlayamadığı, davacı tarafça değişiklik talebi iletilmesine karşın, davalı yanın bu istemi yerine getirmediği ve ibraz edilen faturalarda yeterli bulunduğundan davacının sözleşmenin feshi ile bedel iadesi ve maddi tazminat talebinin yerinde olduğu, karşılıklı iadede faiz veya semen indirimi yapılamayacağı, garanti şartlarının 4.maddesi gereğince ticari satımlarda ithalatçı firmanın müteselsil sorumluluğundan bahsedebilmek için, ithalatçı firmanın da ayrıca garanti taahüdünde bulunması gerekli olup davalı ...'nun garanti taahüdünün salt onarımı kapsadığı, bedel iadesi yönünden sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... ......
Mahkemece, davanı kısmen kabulüne, davacının sözleşmenin feshi ve bedel iadesi talebinin reddine, maddi tazminat talebinin kabulü ile 10.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 1.500,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, eldeki dava ile davalıdan satın aldığı dairenin ayıplı ve tapuda depo vasfında olduğunu ileri sürerek daire için ödediği bedelin davalıdan tahsili ile maddi ve manevi zararlarının tazminini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi-tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalılardan 11606 ve 11607 parsel sayılı arsa niteliğindeki taşınmazları 11.10.2004 tarihinde tapu ile 8.000 YTL bedel ödeyerek aldığını, ancak davalıların bu taşınmazların imar planında yol ve yeşil alanda kaldığını bildikleri halde kendisinden bu durumu saklayarak kandırdıklarını belediyenin taşınmazların başka yerden arsa ile değiştirilmesinide kabul etmediğni bildirip, sözleşmenin fesih ile davalılara ödediği 8.000 YTL'nin sözleşme tarihinden faiziyle, uğradıkları zarar karşılığı 2000 YTL'nin da faiziyle tahsilini istemiştir....
sayılı dosyası ile borcun ifasına izin, müdahalenin men-i, cebri tescil ve alacak davası açıldığını, davanın kabulüne karar verildiğini, inşaatta gizli ayıp olduğunu binalarda oturan kişilerin tehlike içinde olduklarını ileri sürerek, yargılamanın iadesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, sözleşmenin feshi davasının 1999 yılı içinde kesinleştiğini, HMK'nın 377. maddesi uyarınca davanın reddi gerektiğini, davacının kendisine isabet eden dairelerin tümünü sattığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının yargılama iadesi talep ettiği, ,,, 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1998/948 E., 1999/260 K. sayılı hükmün Yargıtay denetiminden geçip 12.04.2000 tarihinde kesinleştiği, HMK'nın 377/1. maddesi uyarınca yargılamanın yenilenmesi davasının 10 yıl içinde açılması gerektiği nedeniyle, süre yönünden davacının talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
Mahkemece, araçta gizli ayıp olduğu, davacının sözleşmenin feshi seçimlik hakkını kullandığı, bu nedenle tarafların aldığını geri vermeleri gerektiği, talep edilen tamir bedelinin zarar kapsamı içinde olduğu, bu nedenle davacıya iadesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, araç ruhsat kaydının davacı alıcı adına olması sebebi ile tescil tarihinden kabul edilen araç bedeline ticari faiz işletilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacının temyiz istemine gelince, aracın davalının yetkili servisine bırakılması nedeniyle faize dava tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekirken tescil tarihine göre faize hükmedilmesi bozmayı gerektirmiştir....