Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2012/6144 Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiş, davalı karşı davacı standın teslim edilmemesi nedeniyle fuarın ilk günü standın açılamadığını ve fuarın ana sponsoru olarak prestij kaybına uğrayıp zarar gördüklerini belirterek davanın reddine ve 30.000,00 TL tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiş, mahkemece; stant kurulmuş ise de eksiklikleri bulunduğu, sözleşmeye uygun olarak kurulmadığı, sözleşme hükümlerine göre bedel talep edilemeyeceği, eksiklikler bulunsa da stant kurulmuş olduğundan sözleşmenin feshi nedeniyle tazminat talebinin yerinde olmadığı belirtilerek dava ve karşı davanın reddine karar verilmiştir....

    nedeniyle gereği gibi ifa etmediği sabit olduğundan, temerrüde düştüğünün sabit olduğunu, müvekkili şirketin, davacı-karşı davalı tarafın ayıplı ifası nedeniyle sözleşmeden dönmüş olduğunu, dava tarihi itibariyle taraflar arasında yürürlükte bulunan bir sözleşmenin mevcut olmadığını, davacı-karşı davalı tarafça sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemesinden mütevellit müvekkili şirketin 21/04/2017 tarihinde davacı-karşı davalı tarafa Eskişehir 5....

    "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı-k.davacı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, ayıp nedeniyle sözleşmenin feshi, ödenen bedelin iadesi, birleşen dava ise iş bedelinin ödenmeyen kısmının tahsili için başlatılan icra takibinin iş sahibinin itirazı üzerine durması nedeniyle itirazın iptâli ve icra takibinin devamı istemleriyle açılmış, mahkemece asıl dosyanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş, karar davalı ve birleşen davanın davacısı yüklenici vekili tarafından temyiz edilmiştir. Bilirkişiler tarafından düzenlenen 30.01.2006 günlü rapor dayanak yapılarak asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir....

      Buna göre, yapılan işin kabul edilemeyecek derecede ayıplı olması durumunda yanlar arasındaki sözleşmenin feshi ile davacının, iş bedeli olarak ödediğini yasal delillerde kanıtladığı iş bedeli tutarının yükleniciden tahsiline ve yapılanın yükleniciye iadesine, sözleşmenin feshi gerekmiyorsa; iş sahibinin kullanabileceği diğer haklarının mahkemece takdiriyle varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Borçlar Kanununun 97. maddesi gözetilmeden yazılı şekilde ayıpların davalı tarafından giderilmesine mahkemece karar verilmesi de kabul şekli bakımından doğru değildir. Açıklanan sebeplerle karar bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle davacının temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 17.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Bilirkişi raporunda; davacının satın almış olduğu fırın ve çamaşır makinesi için ücretsiz onarım hakkını kullandığı, bu eşyalardaki arızaların ... kapsamında servis tarafından giderildiği, buzdolabının ise “sol yan yüzünde arkasından yaklaşık 20 cm mesafede ve tabanından yaklaşık 50 cm mesafede bir darbe izinin olduğu”, bu nedenle buzdolabının ayıplı mal kapsamına girdiği ve davacının bedel iadesi talebinin uygun olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi raporunda açıklanan şekline göre buzdolabında bulunan darbe izi, açık ayıptır. 4077 sayılı Kanunun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....

          Bilirkişi ek raporunda yukarıda bahsedilen ayıpların üretimden kaynaklı ayıp olmadığı aracın gelmiş olduğu km ve kullanım süresine bağlı olarak metal yorgunluğundan bahse konu tesisattaki arızaların ve zamanla kabloların ve soketlerin kimyasal madde temaslı titreşim ve metalik darbe gibi nedenlerle bozulması sonucu kısa devreye sebep olması veya soketlerde su nem kimyasal madde teması gibi nedenlerle oluşan oksitlenme yahut toz, titreşim ve mekanik darbe sonucu temassızlık nedeniyle oluşabileceği aracın yaklaşık 300.000 km'de olması nedeniyle arızaların kilometresine bağlı olarak oluşabileceği belirlenmiştir. Bu arızalar üretimden kaynaklı ayıp niteliğinde olmadığından arızaların giderilmesi için ödenen bedelin iadesi arızanın garanti süresi içeresinde meydana gelip gelmemesine bağlı olacaktır. Bu arızalar aracın garanti süresinden sonra meydana gelmiştir. Arızalar ayıp kaynaklı olmadığı da anlaşılmakla arızaların giderilmesi için ödenen bedelin iadesi de mümkün değildir....

            Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/06/2021 tarih, 2019/239 Esas 2021/449 Karar sayılı dosyasında açmış olduğu sözleşmenin iptali, malın ve bedelin iadesi davasından feragati kesin hükmün sonuçlarını doğuracağından, karar kesinleşmeden davadan feragat nedeniyle, yerel mahkeme kararının kaldırılarak vaki feragat nedeniyle davanın reddine dair yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, ayıplı ifa nedeniyle sözleşmenin feshi, ödenen iş bedelinin iadesi ile ayıplı ifa nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi istemine ilişkindir....

                Davacı iş sahibi davalı yüklenici tarafından yapılan imalâtın ayıplı olduğundan bahisle ödediği bedel olan 20.000,00 TL'nin iadesi ile hatalı imalâtın kaldırılması bedeli olarak 100,00 TL ve bu işin yapılmamasından kaynaklanan zarar bedeli olarak 100,00 TL talepte bulunmuştur. Bu hali ile davacı tarafın davada üç ayrı talebi bulunmaktadır. Ayıp, imâl edilen bir eserde veya malda, sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca ve dürüstlük kurallarına göre bulunması gereken vasıfların bulunmaması, bulunmaması gereken vasıfların ise bulunmasıdır. Şayet, imâl edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Türk Borçlar Kanunu'nun 475. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. Bu hakkın kullanması için iş sahibi tarafından ayrı bir dava açılabileceği gibi, yüklenici tarafından aleyhine açılmış olan bir davada da bu hususu def'i olarak ileri sürebilir....

                  Davacının tüm dosya kapsamında sunulan belgelerden ve mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporlarından ve bozma sonrası heyetten alınan rapordan da anlaşılacağı üzere; Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinin haksız feshi sonucu uğranılan kâr kaybı, müspet ve menfi zararın tazmini ile imalat bedelinin tahsili, karşı dava ise ayıplı eser nedeniyle uğranılan zarar ve gecikme tazminatının tahsili istemidir.Davacı vekili, dava dilekçesinde eser sözleşmesine dayanarak sözleşmenin feshi nedeniyle imalat bedeli, menfi ve müspet zarar talebinde bulunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu