Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ayıp ihbarının 30 günlük yasal sürede yapılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi-bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 29.9.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi KARAR Dava, malın ayıplı olması nedeniyle sözleşmenin feshi ve bedel iadesi istemine ilişkin olup, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2011/11727 Esas-2011/21133 Karar sayılı bozma ilamına uyularak hüküm kurulmuştur. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 20.01.2017 tarihli ve 2017/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (13) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ne var ki; (13) Hukuk Dairesince de görevsizlik kararı verildiğinden 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6644 sayılı kanunla değişik 60. maddesine göre görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir....

        Ticarete mobilyaları teslime hazır olduğunu belirterek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkını kullanmak istediğini belirtmiş olmasına rağmen ... Ticaretin müvekkilinin bu talebini yerine getirmediğini, bunun üzerine müvekkili şirketin ... tarihinde Kayseri Arabuluculuk Bürosuna başvuruda bulunduğunu ancak davalı ... Ticaretin sözleşmeden dönme ve bedel iadesi taleplerini kabul etmediklerini belirterek müvekkilinin dava konusu mobilyaları davalıya teslime hazır olduklarını, sözleşmeden dönme ve 8.300,00-TL bedelin ticari faizi ile birlikte iadesine karar verilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

          de meydana gelmesi sebebiyle davanın yetkili mahkemede açıldığı, davalının imalatçı olması sebebiyle husumet itirazının yerinde olmadığı, dava konusu cihazda imalattan kaynaklanan davalının verdiği garanti kapsamında olan gizli ayıp bulunduğu, ayıbın davacının cihazdan faydalanmasını sürekli olarak engellediği, cihazdaki ayıp nedeniyle davacının 12623,31 TL'lik ürününün bozulduğu, uyuşmazlığa uygulanması gereken 818 sayılı BK'nın 202/1. maddesi uyarınca davacının ayıplı malın iadesi ve bedelin kendisine ödenmesini talep etmekte haklı olduğu gerekçesiyle davacının ayıplı malı 40002 TL'ye satın alması nedeniyle cihazın iadesi karşılığında 40002 TL cihaz bedelinin ve bozulan ürünler nedeniyle 12623,31 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere gerektirici sebeplere göre her ne kadar davalının satım sözleşmesinin tarafı olmaması nedeni ile satım akdi gereğince sorumluluğuna hükmedilemez ise de; davalının...

            Davacı eldeki dava ile davalıdan satın aldığı eğitim setinin taahhüt edilen nitelikleri taşımadığından bahisle sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin iadesini istemiş, davalı, satılan ürünün taahhüt edilen özellikleri taşıdığını savunarak davanın reddini dilemiş, mahkemece, somut olayda uygulanması gereken 4077 sayılı TKHK' na göre davacının 30 gün içinde ayıp ihbarında bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece, her ne kadar ayıp ihbarının süresinde yapılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, davalının cevap dilekçesinde ve sonrasında davacının ayıp ihbar yükümlülüğünü süresinde yerine getirmediğine dair bir savunması olmamıştır. Bu husus mahkemece re'sen ele alınamaz, davalı tarafça ileri sürülmesi gerekir....

              Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/06/2021 tarih, 2019/239 Esas 2021/449 Karar sayılı dosyasında açmış olduğu sözleşmenin iptali, malın ve bedelin iadesi davasından feragati kesin hükmün sonuçlarını doğuracağından, karar kesinleşmeden davadan feragat nedeniyle, yerel mahkeme kararının kaldırılarak vaki feragat nedeniyle davanın reddine dair yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir....

              DAVA TARİHİ : 08.12.2016 KARAR DÜZELTME TALEP EDEN : Taraf vekilleri - K A R A R - Davacı vekilince açılan, asıl dava sözleşmenin feshi nedeniyle menfi tespit - istirdat - zarar tazmini birleşen dava sözleşmenin tasfiyesi-ürün iadesi/bedel (eser sözleşmesinden kaynaklanan) davası sonucunda mahkemece asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, verilen kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce 2022/3435 Esas, 2022/5849 Karar sayılı ilamı ile yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. Bu kez Dairemiz kararına karşı taraf vekillerince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur....

                DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava; satım sözleşmesinden kaynaklanın ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Öncelikle mahkemece hüküm altına alınan değer davalı yönünden kesin nitelikte olduğundan davalı vekilinin istinaf talebinin usulden reddine karar verilmelidir....

                Davacı taraflar arasında pist alanında kullanılacak su ızgaralarının yapılması için sözleşme bulunduğunu, davalının teslim ettiği ürünün taahhüt edilen vasıfları taşımadığı için başka firmadan temin edildiğini belirterek bu sözleşme nedeniyle ödenen 6.800,00 TL'nin tahsiline ve iş bedeli için verilen 16.800,00 TL'lik çek nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemiş, davalı işin anlaşmaya uygun olarak yapıldığını, TTK'nın 23/c maddesine uygun biçimde süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece TTK'nın 23. maddesine uygun olarak süresi içinde ayıp ihbarının yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu