Ancak dosya kapsamı itibariyle yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç bulunmadığından HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince, kazanılmış haklar ve kesinlemiş hususlar dikkate alınarak, yeniden esas hakkında hüküm tesisi ile davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin, ayıbın niteliği ve doğurduğu değer kaybı itibariyle satıcı yönünden orantısız güçlük doğuracak nitelikte olması ve sözleşmenin ayakta tutulmasının esas olması karşısında, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin reddine, ayıbın onarım ile giderimi mümkün olduğundan 2.000 TL onarım bedeli ile 2.000 TL boya nedeni ile husule gelecek kayıp olan 2.000 TL toplamı olan 4.000 TL' nin ayıbın üretim kaynaklı olması nedeniyle davalılardan müştereken ve mütelsilen tahsili ile davacıya verilmesine, söz konusu bedele, kaybın satış tarihinden itibaren mevcut olması nedeniyle satış tarihinden itibaren ve davalılar yönünden işin ticari olması nedeniyle ticari faizi ile birlikte tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki...
Somut olayda, aracın 2015 yılında satışının yapıldığı, satın almadan kısa bir süre sonra arızaların meydana geldiği ancak tamir hakkı kullanılarak radyo/navigasyon arızası hariç diğer arızaların giderildiği, bu arızanın da donanım parçası değişimi ile giderilebilecek olduğu dikkate alındığında sözleşmenin feshi ve aracın bedeline hükmedilmesinin TMK 2. maddesindeki hakkaniyet ilkesine aykırı olacağı açıktır. Bu durumda, araçta oluşacak zararı telafi etmek için bedel indiriminin değerlendirilmesi gerekir. Dairemizin kural olarak uygulaması nispi metod yöntemi ile değer kaybının belirlenmesidir. Bu metoda göre, zararın tazmini için, ayıplı değer ile ayıpsız değer arasındaki farka hükmetmek gerekir....
feshi ile semenin iadesi talebi mahkememizce haklı görülerek sözleşmenin geçmişe etkili olarak feshi ile birlikte ifa kuralı gereği , ayıplı malın iadesi karşılığında , ayıplı mala ödenen bedelin istirdadına ve yine ------- vurgulandığı üzere faiz başlangıcını teslim tarihi olarak belirlenmesine,----- olarak ödenen paranın iadesi talebinin de haklı olduğu kanaati ile 4287,51 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı---- verilmesine dair, ayıplı ürenden elde edilen semerelerin ispat edilememesi de gözetilerek aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir....
Davalılar, ayıp ve eksik bulunmadığını, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını bildirerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, hükme esas alınan 30.10.2015 havale tarihli bilirkişi raporunda, biyolojik arıtmanın, kapalı yüzme havuzunun ve alış veriş merkezinin olmaması hususlarının eksik iş niteliğinde olduğu, su kanallarının tanıtımdaki gibi olmaması ve dış cephenin giydirme cephe olmaması hususlarının açık ayıp niteliğinde olduğu kabul edilerek bedel indirimi ile sözleşmenin 6.5. Maddesi gereğince satış bedelinin % 05'i üzerinden gecikme tazminatının hesabı yapılmış ve mahkemece de 6502 sayılı kanunda açık ayıplar yönünden bir ihbar süresinin öngörülmediği ve sözleşmenin kurulduğu sırada tesbit edilmesi mümkün olmayan ayıpların sonradan öne sürülmesinin mümkün olduğu gerekçesi ile bu kalem isteklerin kabulüne karar verilmiştir....
Davalı vekili, davanın 6 aylık süre içerisinde açılmadığını bu nedenle zaman aşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, ayrıca davacı tarafça ayıp ihbarlarının yasada belirlenen süresinde yapılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı yapılan eserin ayıplı olduğunu ileri sürerek sözleşmenin feshi ve iptali ile ödenen bedelin iadesini, ayıplı ürünün kullanılmaması nedeniyle 1.000,00 TL işletme zararı ve itibar kaybı nedeniyle 20.000,00 TL manevi tazminat talep etmiştir. Davaya konu eserde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Davalı tarafın sözleşme ile "Sistem termoblok iç ısısını kontrol atında tuttuğundan dolayı termobloğun içindeki ısısının aşırı yükselmesine müsaade etmemektedir. Dolayısıyla aşırı sıcaklık görmeyen termoblok daha uzun olmaktadır. Bu ısı kontrolünü yaparken minimum 9620 gaz tasarrufu sağlamaktadır....
ın kaydının bulunduğu koleje getirilip götürülmesi amacı ile davalı firma ile taşıma sözleşmesi imzaladığını ve sözleşmede belirtilen 4.436,00 TL'nin kredi kartından peşin olarak ödendiğini, öğrencinin söz konusu okuldan kaydının alınarak başka bir okula kaydının yapılması nedeniyle davalı firmadan para iadesi talep edildiğini ancak davalı firmanın bu talebi reddettiğini ileri sürerek dava konusu sözleşmenin feshi ile HMK'nın 107. maddesine göre yapılan ödemeden düşecek bedel hesaplanarak kalan bakiyenin faiziyle birlikte iadesini talep ve dava etmiş, 25/02/2015 havale tarihli dilekçesi ile dava değerini 4.436,00 TL'ye yükseltmiştir. Davalı vekili, görev itirazında bulunmuş ve sözleşme serbestisi kapsamında imzalanan sözleşmenin içeriği gereği para iadesi yapılamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir....
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporlarıyla davaya konu araçta sürücüyü can güvenliğini tehlikeye sokacak imalattan kaynaklı gizli ayıp mevcut olduğu, araçta imalattan kaynaklanan hata nedeniyle aracın içeri su aldığı, davacı tarafın süresinde ayıp ihbarında bulunduğu, bu durumda sözleşmenin feshi ile malın iadesi ve bedelinin tahsili yönünde tercihini kullanabileceği, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi mümkün görülmediğinden davacının ayıplı olduğu anlaşılan aracı iade ederek bedelini isteme hakkına sahip olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacının ödemiş olduğu 140.000,00 TL'nin aracın iade tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. .../......
de dosyadaki delillere göre davacının satış bedeli olarak ödediği miktar 5.000,00 TL olduğu halde bu miktar aşılarak ve davacının çektiğini söylediği kredi gerekçe gösterilerek fazla bedelin iadesi hatalı olup dosyada mevcut dekont da dikkate alınarak davacının malı satın aldığı anlaşılan 5.000,00 TL üzerinden davanın kabulü gerekirken anlatılan şekilde hüküm kurulmuş olması hatalı olup kararın bu yönden bozulması gerekmiştir. 3-Mahkemece ayıplı malın bedel iadesi ile davanın kabulüne karar verilmiş olmakla sözleşmenin feshi ile beraber edimlerin karşılıklı iadesi gerekeceğinden davacının elinde bulunan motorsiklet yönünden iadesi hususunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi de usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Mahkemece, bozma ilamına uyulmuş, ancak araç üzerindeki haciz kaldırılmadan, araç ayıptan ari hale getirilmeden davacı ayıp iddiasına dayalı olarak davalılardan talepte bulunamaz, maldaki ayıp iddiasına dayalı bedel iadesi ve tazminat isteminin yasal koşullarının oluşmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Satışa konu araç üzerinde, dava tarihinden önce 2006 yılında, davacının SGK ve OGS borçları nedeni ile haciz işlemi uygulandığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık olmadığı gibi dosya kapsamı ile de bu husus sabittir.Dava konusu aracın her türlü takyidattan ari olarak tesliminin mümkün olmaması nedeniyle,bedel iadesi ve yenisiyle değiştirilmesi istenemez ise de,bu durumda talep 4077...