WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece davanın kabulü ile aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bu mümkün olmaz ise 27.335,88 TL fatura bedelinin aracın teslim tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davalılardan alınan araçtaki arızanın bilirkişi incelemesi ile üretimden kaynaklanan gizli ayıp mahiyetinde olduğu sabit olup, bu halde süresinde ayıp ihbarında bulunulduğu takdirde tüketici, bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, ayıp oranında bedel indirimi veya malın ücretsiz onarımını isteme şeklindeki seçimlik haklara sahiptir....

    elektrik arızaları değil, asansörün tasarımından kaynaklı mekanik arızalar olduğu, dinlenen tanıkların beyanlarından davacı iş sahibi tarafından ayıp ihbarının yapıldığı, davalı yüklenici tarafından buna karşı çıkılmayıp bizzat kendisi tarafından ayıbın giderilmesine çalışıldığından ve sözleşmede iki yıllık garanti hükmü bulunduğundan davacının süresi içinde ayıp ihbarında bulunduğunun kabulü gerektiği, kullanım sürecinde yapılan değişim ve tadilatların garanti kapsamında olması nedeniyle tadilat ücretlerinden davalı tarafın sorumlu olacağı, ayıbın niteliği ve davalı tarafından yapılan tadilatlar dikkate alındığında; eserin davacı tarafından kabul edilemeyecek derecede ayıplı olduğu ve asansörün sökülmesinin aşırı bir zarar doğurmayacağı, dolayısıyla davacının sözleşmeden dönme, bedel iadesi ve tadilat ücretini talep etmekte haklı olduğu anlaşılmakla davacının davasının kabulü ile 65.490,00 TL sözleşme bedeli ile 4.327,40 TL tadilat-tamirat bedeli olmak üzere toplam 69.817,40 TL alacağın...

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; -Esasa ilişkin itirazlarının; davacı tüm ürünlerin ayıplı olduğu yönündeki iddiaları ile sözleşmeden dönme talebinde bulunmuşsa da, satış sözleşmesinde yer alan ürünlerin ayıplı olup olmadığı sorunu sağlıklı biçimde çözümlenebilmesi için öncelikle yeterli şekilde inceleme ve araştırma yapılması konusunda uzman bilirkişiden rapor alındığını, -Karyola baza kapak demiri, fren, karyola orta dikmesini, gardırop yan tablası ve komidin üst tablası değiştirilerek, koltuk kolçağındaki gevşemenin verilecek servis hizmetiyle giderilecek ayıplar olduğu tespit edildiğini ve bu ayıpların giderilme maliyeti 1.800,00- TL olarak hesaplandığını, -Bilirkişi tarafından tespit edilen ayıp bedeli, ürün bedelinden kat ve kat düşükken, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkının kullanılması hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğunu, Türk Medenî Kanunu’nun 2. maddesinin 2.fıkrasında öngörülen hakkın kötüye kullanılması yasağı...

      Dava dilekçesi içeriğine, iddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin iş bedeli oranında ayıp nedeniyle talepte bulunduğuna göre davada ayıp nedeniyle eserin reddi ve sözleşmeden dönme mi yoksa ayıp nedeniyle bedelde indirim talebinde bulunduğu hususunun davacıdan sorularak sonucuna göre inceleme yapılması gerekecektir. Bu husus değerlendirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Ayrıca kabule göre; iş sahibinin seçimlik hakkını düzenleyen 6098 sayılı TBK'nın 475/1. maddesinde eser kabule icbar edilemeyecek şekilde ayıplı olur ise sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, 2. fıkrada ise eseri alıkoyup ayıp oranında bedelde indirim isteme hakkı mevcut olup son fıkrasında aşırı zarar doğuracaksa iş sahibinin sözleşmeden dönme hakkını kullanamayacağına dair düzenlemeler mevcuttur. Mahkemece bu madde ve anılan fıkraları uyarınca değerlendirme yapılmamıştır. Bu haliyle alınan rapor ve ek raporlar hükme esas alınamaz....

      Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür... ” şeklindeki düzenleme dikkate alındığında davacının bedel iadesi talebiyle sözleşmeden dönme iradesini göstermiş ve seçimlik hakkını bedel iadesinden yana kullanmış olduğunun kabulü gerekir. Hal böyleyken mahkemece, satış bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken taşınmazın dava tarihinde ki değerine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Kararın bu gerekçe ile bozulması gerekirken zuhulen onandığı, bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından, davalının karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 08.02.2017 tarih 2015/14083 esas-2017/1508 karar sayılı onama kararının kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan gerekçe ile bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

        Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli, ihtilaflı konuları değerlendirir mahiyet arz etmekte olup, davaya konu maldaki ayıpları üretimden kaynaklanan gizli ayıp olarak mütalaa etmiştir. Bu halde, tüketici sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, ayıp oranında bedel indirimi veya malın ücretsiz onarımını isteme şeklindeki seçimlik haklara sahiptir. Bu doğrultuda, bedelin iadesi ve ayıplı malın da davalıya geri verilmesi yönündeki hükümde herhangi bir 2012/11164-14732 isabetsizlik bulunmamakla birlikte, yasada öngörülmediği halde fatura bedelinden davacının ayıplı malı kullandığı süre gözetilerek takdiren kullanım bedeli adı altında indirim yapılması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 5.6.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; yerel mahkemece bilgisayar mühendisi bilirkişiden alınan 16/05/2022 tarihli raporun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olmasına, satın alınan cihazdaki ayıbın açık ayıp niteliğinde olmasına, ayıp ihbarının süresinde yapılmasına, davacının ayıplı ifa nedeniyle ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayalı olarak sözleşmeden dönme hakkının bulunmasına, sözleşmeden dönülmesi nedeniyle tarafların sözleşme gereğince aldıklarını iade etmelerinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurularının 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Maddesi kapsamında sözlşemeden dönme ve bedel iadesi talebine ilşkindir. Davacı 22/10/2014 tarihinde satın aldığı aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesince taraf delilleri toplanmış, davaya konu edilen araç ile ilgili bilgi ve belgeler dosyaya kazandırılmış, aracın ayıplı olup olmadığına ilişkin tespiti açısından konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır....

          Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda 2011 yılında verilen ikinci kararda ise cihazın ayıplı olduğu dönemlerde her bir istasyonda üçer vardiya işçi çalıştırılmış olabileceği varsayımıyla tazminat isteminin tümden kabulüne karar verilmiş, bedel iadesi ve indirimi konusunda ise yine bir hüküm kurulmamıştır. Tarafların temyizi üzerine bu karar da Dairemizce eserin iş sahibinin kabule icbar edilemeyecek derecede kusurlu olduğunun anlaşılması nedeniyle ödenmiş olan iş bedeli belirlenerek iadesine karar verilmesi, ayıp nedeniyle işçi çalıştırılmak zorunda kalınan günlerin ise iş sahibinin dönme hakkını kullanabileceği ve ayıplı sistemin yerine yenisinin kurulabileceği sürelerin toplamıyla sınırlı olduğu kabul edilerek tazminat hesabı yapılması gerektiği belirtilerek ikinci kez bozulmuştur....

            Somut olayda, davacı, 27.12.2010 tarihinde satın aldığı aracının kilometresi ile oynanmış ve hasarlı olması nedeniyle ayıplı olduğunu iddia ederek satış bedelinin iadesi ya da ayıplı araç satılması nedeniyle 4.000,00 TL. nin davalıdan tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı bedel iadesi şartlarının oluşmadığını savunmuştur. Mahkemece, dava konusu ayıbın sadece aracın km'sinin indirilmesinden kaynaklandığı, sözleşmeden dönme yerine semenin indirilmesinin hakkaniyete daha uygun olduğu ve buna göre davacının zararının 1.500,00 TL olduğu, davacının diğer taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle sözleşmeden dönerek bedelin iadesi talebininin reddine karar verilmiştir. Alınan bilirkişi raporunda dava konusu aracın kilometresinin indirilmiş olması nedeniyle gizli ayıplı olarak satıldığı tespit edilmiştir. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile bundan davacıya karşı sorumludur. Davalı satıcının ayıba karşı tekeffül borcu bulunmaktadır....

            UYAP Entegrasyonu