söylemelerine rağmen bir sonuç alamadığını, saatin arızaları nedeniyle özetle 27.12.2018 , 15.01.2019 , 22.02.2019 , 04.02.2019 tarihlerinde ilgili garantiye götürdüğünü, arızaların davacı sebebiyle kaynaklanmadığı söylenerek ücretsiz onarım yapıldığını, gittiği son iki seferde saatin arızası nedeniyle sözleşmeden döndüğünü ve ücret iadesi istediğini talep ettiğini ancak iade alınamayacağı söylenerek onarılan saatin tekrar kullanması için Davacı'ya verildiğini, saatin halen kullanılamaz halde olduğunu ve kullanamadığını, saatten beklenen menfaati sağlayamadığı için mağdur olduğunu, bu nedenlerle Gebze 1.Noterliği 17.07.2019 Tarihli , 09203 Yevmiye Numaralı ihtarname ile de yazılı olarak davalılara ayıp nedeniyle sözleşmeden döndüğünü ve bedel iadesi talep ettiğini bildirdiğini ancak taleplerinin saatin kullanıcı kaynaklı olarak problemler çıkardığı iddiasıyla kabul edilmediği, Davalının ihtarnameye cevabındaki iddiaları kabul etmediği, tüm bu garanti ve tamir işlemlerine rağmen saatin...
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2019/196 Esas sayılı dosyası ile açılan sözleşmeden dönme- bedel iadesi davasında 09/09/2021 tarihinde tesis edilen karara karşı tarafların istinaf kanun yoluna başvurması üzerine dava dosyasının Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderildiği, dairece yapılan ön inceleme sonunda; "iş bölümü gereği aidiyet nedeniyle Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "davacı 20.07.2017 tarihinde almış olduğu aracın öncelikle misli ile değişimini aksi halde ise sözleşmeden dönme ve bedel iadesini talep etmiş olmakla;bilirkişi marifetiyle yapılan keşif ve bilirkişi raporları incelendiğinde sıfır olarak alınan bir araçta bulunması beklenmeyecek ayıpların araçta bulunduğu ve kullanıcıdan kaynaklı olmadığı anlaşılmış, her ne kadar davalı tarafından bu arızaların giderilebileceği belirtilmiş ise de sıfır olarak aldığı araca yapılacak tamir işlemlerini kabul etmesi davacıdan beklenilemez bu durumda davacını sıfır araç almakla kazanacağı gönül rahatlığı, güvenlik ,iç huzurdan mahrum kalacağı açıktır....
‘nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 3-Davacı, sıfır km satın aldığı araçtaki üretimden kaynaklanan boya hatası nedeniyle aracın ayıpsız misli ile değişimi ve manevi tazminat istemi ile eldeki dava açmıştır. Satışa konu araç üzerinde yaptırılan hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre araçtaki boya hatasının üretimden kaynaklandığı, bu durumun araçta 9.000,00 ila 10.000,00 TL arasında değer kaybına yol açacağı tesbit edilmiştir. Mahkemece, bu bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ise de; yalnızca lokal bir bölgede yer alan boya kalınlığının araç değişimini gerektirip gerekmediği husunda yanılgıya düşülmüştür.6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....
Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Açıklandığı şekilde tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki, tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır. Satışa konu araç üzerinde yaptırılan hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre araçtaki hata ve arızalar nedeniyle araçta 2.500,00.-TL değer kaybı oluşacağı tespit edilmiştir....
Eldeki davada davacının sözleşmeden dönme hakkını kulandığı anlaşılmış olup Bilirkişi raporu doğrultusunda dava konusu üründe ayıbın tamiratla giderilebileceği tespit edilmiş, satış ve dava tarihi arasında geçen süre dikkate alındığında sözleşmeden dönme hakkının kullanılması halinde satıcı bakımından güçlük oluşacağı, adaletsiz olacağı anlaşıldığından mahkemece ayıp oranında satış bedelinden indirime hükmedilmiştir. Yargıtay'ın yerleşik uygulamaları uyarınca malın ayıplı olması durumunda tüketicinin ayıp oranında bedelde indirim talep etmesi halinde hesaplamada kullanılacak yöntem nispi metottur. Nispi metotta malın ayıpsız değeri ile ayıplı değerinin satış değerine oranlanması suretiyle çıkacak bedel, indirilecek bedel olarak tüketiciye ödenecektir....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Öyle olunca, 4077 sayılı TKHK’nun 30. maddesi gereğince, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan, Borçlar Kanununun bu konudaki 198. maddesi uygulanacaktır. Borçlar Kanununun 198. maddesine göre, alıcı, teslim aldığı malı örf ve âdete göre, imkân hâsıl olur olmaz muayene etmek ve satıcının tekeffülü altında olan bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya derhal ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır....
(3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.” (5) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir. (6) Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır....
Türk Borçlar Kanunu’nun 227/4. maddesi hükmü ile de “Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.” düzenlemesi kanun koyucu tarafından öngörülmüş olup, birbirini tamamlayan bu iki hüküm ile yasa koyucu temel hukuk prensibi olarak iyiniyet kurallarının hayata geçirilmesini hedeflemekte ve her ne kadar seçimlik hakları yasa ile sayılmış ve bu seçimlik hakların içerisinde herhangi birini tercih etme bakımından tüketici serbest bırakılmış ise de, bunun sınırı olarak iyiniyet kuralları ve tarafların hak ve menfaatler dengesi nazara alınmak suretiyle sözleşmenin ayakta tutulması sağlanırken varlığı tespit ve kabul edilen ayıp nedeniyle tüketicinin bir kayıp veya zarara uğramasının da önüne geçilmesi hedeflenmiştir....
tespit edildiği, davalı yüklenici tarafından dava konusu eserin sözleşmeye aykırı ve ayıplı bir şekilde teslim edildiği, ayıpların bir kısmının eserin kullanılmasıyla ortaya çıktığı ve gizli ayıp olduğu, gerek açık ayıp gerekse gizli ayıp ihbarının davacı şirket tarafından davalı yetkilisine mesaj yoluyla ihbar edildiği, akabinde eserin ayıplı olduğuna dair Büyükçekmece 14....