Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, davacı, 27.12.2010 tarihinde satın aldığı aracının kilometresi ile oynanmış ve hasarlı olması nedeniyle ayıplı olduğunu iddia ederek satış bedelinin iadesi ya da ayıplı araç satılması nedeniyle 4.000,00 TL. nin davalıdan tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı bedel iadesi şartlarının oluşmadığını savunmuştur. Mahkemece, dava konusu ayıbın sadece aracın km'sinin indirilmesinden kaynaklandığı, sözleşmeden dönme yerine semenin indirilmesinin hakkaniyete daha uygun olduğu ve buna göre davacının zararının 1.500,00 TL olduğu, davacının diğer taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle sözleşmeden dönerek bedelin iadesi talebininin reddine karar verilmiştir. Alınan bilirkişi raporunda dava konusu aracın kilometresinin indirilmiş olması nedeniyle gizli ayıplı olarak satıldığı tespit edilmiştir. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile bundan davacıya karşı sorumludur. Davalı satıcının ayıba karşı tekeffül borcu bulunmaktadır....

    Aksi hâlde tüketici diğer seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir. (5) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir. (6) Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir.2 şeklinde düzenlenmiştir. 6502 sayılı yasa m.11/a'da: "(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme," hükmüne yer verilmiştir....

    Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür” hükmünü getirmiştir. Somut olayda davacının 2.8.2005 tarihinde satın aldığı kameranın arızalanması üzerine davacının 25.8.2006 tarihinde servise başvurduğunda, kameranın lens motorunda arıza olduğu kendisine söylenip,tamirinin davacı tarafından talep edilmediği, dava dilekçesi ve tarafların beyanları ile dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu verilen dosyadaki bilirkişi raporunda,kameradaki bu arızanın üretimden kaynaklı gizli ayıp olduğu ve bu haliyle kullanılmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir. Bilirkişinin bu açıklamalarından kameranın, 4077 sayılı kanunun 4/1 maddesindeki anlamda ayıplı mal olduğu anlaşılmaktadır....

      Yine yaptırılan tespit sonucu alınan bilirkişi raporunda yulaf balyalarının içinin nemli olması nedeniyle ayıplı ve kullanılamaz halde olduğu belirlenmiş olup bu haliyle yulaf balyalarındaki ayıbın gizli ayıp niteliğinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı tarafından davacıya satılan yulaf balyalarının 96 tanesinin gizli ayıplı olduğu sabit olup TBK'nun 227, 228/1 ve 230. Maddeleri gereğince davalı satıcının ayıplar nedeniyle davacı alıcıya sorumlu bulunması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Yine TBK'nun 228/1. Maddesi gereğince ayıptan dolayı satılan yulaf balyalarının tamamen kullanılamaz hale gelmesi ve yulaf balyalarının davalıya iadesinde ekonomik ve hukuki bir yarar bulunmaması nedeniyle ayıplı olan yulaf balyalarının davalıya iadesine karar verilmemiştir....

      GEREKÇE : Açılan dava, ayıplı ürün nedeniyle bedel iadesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi yapılan yargılama sonucunda, dava konusu aracın ayıplı olduğu ancak yapılan onarım ile ayıpların kalıcı olarak giderilmiş olduğu, ücretsiz onarım hakkı kullanıktan sonra sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebinde bulunamayacağı, çoğun içinde azın da mevcut olduğuna ilişkin temel hukuk kuralı gözetilerek araçta meydana gelen değer kaybının istenebileceği bu nedenle 3.000,00 TL değer kaybının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26/04/2018 tarihinde verilen dilekçeyle gizli ayıp iddiasıyla sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 14/09/2017 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü....

        UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair karaına karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....

        firmanın ifada gecikme sebebiyle (pandemiye bağlı sebeplerle) sorumlu olmadığı savunmasının kanıtlanamadığı, davalı satıcının eksik ifada bulunarak borçlu temerrüdüne düştüğü, davacının müşterilerinin nakliye masraflarını ödediği iddiasının kanıtlanamadığı, yine davacının kazanç mahrumiyeti iddiası yönünden bu zararın ve nedensellik bağının dosyada sübut bulmadığı, davacının satıcının temerrüdü nedeniyle dönme hakkına sahip olarak bedel iadesini talep edebileceği, davacının ödeme tarihinden itibaren faiz talep ettiği, davacının sözleşmeden dönme iradesinin bildirimi ile ödenen avansın iadesi için keşide ettiği Beyoğlu 5....

          Mahkememizce bedelde indirim talebi kabul edildiğinden ve davacının talebinden reddedilen kısım olmayacağından, tüm eser bedeli dikkate alınarak, davalı yararına vekalet ücretine karar verilmemiştir ----- Tüm dosya kapsamındaki delil durumuna göre; davanın zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı, dava konusu eserin ayıplı olduğu, ayıbın açık ayıp niteliğinde bulunduğu, ayıp ihbarının makul sürede yapıldığı, davalının bedelde indirim ---- kullanmasında korunmaya değer hukuki yararının bulunduğu, davacının faiz talebinin ise bulunmadığı anlaşıldığından, açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının terditli olarak davalı aleyhine açtığı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin TBK 475....

            UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle sözleşmeden dönme ile bedel iadesi; tam ıslah ile tamir giderim bedeli, değer kaybı ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Davacı ile davalı arasında 05/08/2021 tarihli Çorlu 10....

            UYAP Entegrasyonu