zarara uğradığı, davalı satıcının 6098 sayılı Kanun'un 219 uncu maddesi hükmü gereği satılanın ayıplı olması nedeniyle oluşan zararlardan alıcıya karşı sorumlu olduğu, satılandaki ayıbın üretim hatasından kaynaklanmasının davalı satıcının sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı, bu nedenle Mahkemece, davacının sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullanması sonucunda ayıplı malın iadesi ile bedeline ve ayıplı ürünler nedeniyle oluşan zararın davalıdan tazminine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak 6098 sayılı Kanun'un 227 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca sözleşmeden dönme halinde birlikte ifa kuralı gereği, ayıplı malların davalılara fiilen iadesi tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin doğru görülmediği, davanın 1.000,00 TL dava değeri üzerinden kısmi dava olarak açıldığı, 01.11.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile de satış bedeli ve oluşan zarar kalemleri bakımından dava değerinin ıslah edildiği, davacı tarafça dava...
Maddesi uyarınca sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi seçimlik hakkının kullanıldığının davacıya ihtarname ile açıkça belirtildiğini, tüm bu hususların mahkemece görmezden gelindiğini, mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olup, alınan bilirkişi raporu ve ek raporların da dosya kapsamına uygun olmadığını, iş sahibinin seçimlik hakkını düzenleyen 6098 Sayılı TBK'nın 475/1. maddesinde eser kabule icbar edilemeyecek şekilde ayıplı olur ise sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, 2. fıkrada ise eseri alıkoyup ayıp oranında bedelde indirim isteme hakkı, son fıkrasında aşırı zarar doğuracaksa iş sahibinin sözleşmeden dönme hakkını kullanamayacağına dair düzenlemeler bulunduğunu, mahkemece bu madde ve anılan fıkraları uyarınca değerlendirme yapılmadığını, bu haliyle alınan rapor ve ek raporların hükme esas alınamayacağını, bilirkişiden rapor almak suretiyle TBK 475/1. madde uyarınca eserin kabule icbar edilemeyecek şekilde ayıplı olup olmadığı hususunda değerlendirilmesi, sökülüp kaldırılması...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, sözleşmeden dönme nedeniyle ödenen iş bedelinin iadesi istemine ilişkin olup, mahkemenin süresi içinde ayıp ihbarında bulunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair kararı davacı tarafından temyiz edilmiştir. Ayıp imâl edilen bir eserde ya da malda sözleşme ve ekleriyle iş sahibinin beklediği amaca ve dürüstlük kurallarına göre; bulunması gereken vasıfların bulunmaması, bulunmaması gereken vasıfların ise bulunmasıdır. Sözlü sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 359. maddesine göre açık ayıplarda imâl olunan şeyin tesliminden sonra iş sahibi işlerin mutad cereyanına göre imkanını bulur bulmaz eseri muayene ve varsa ayıplarını ihbar etmek zorundadır....
Bu durumda davalı şirkete husumet yöneltilemeyeceği ve davacı ... yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, davanın esastan kabulü usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir. 3-Dava, davacılar tarafından satın alınan dairelerde mevcut ayıplar nedeniyle bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme talebine ilişkindir. 4077 sayılı Kanunun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 07/05/2019 NİLİ : Av. ... [16441-44476-04528] UETS DAVANIN KONUSU : Ayıp Nedenine Dayalı (Bedel İadesi-Misli ile Değişim İstemli) KARAR TARİHİ : 03/11/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 07/11/2022 Bursa 2....
------- bedel farkı talep ettiğini, malın aynıyla değişiminin davalılar tarafından derhal yapılmaması sebebiyle sözleşmeden dönme ve edaların iadesi haklarının doğduğunu, aracın,----- tarihinde iade kapsamında davalı ------ teslim edildiğini, açıklanan nedenlerle, davacı tarafından satın alınan aracın ayıplı olması ve davalıların malın misliyle değişim imkanının bulunmadığını bildirmesi ve fark ücreti talep edilmesi sebebiyle sözleşmeden dönülerek malın davalılara iadesine, davacının ödediği --- dava tarihi --- üzerinden denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplanacak değer kayıpları ve işleyecek ticari faiziyle şimdilik ------ iadesine, aracın şu anki değerinin artmış olması ve davacının bu değerden mahrum kalmış olması ve aynı aracı dava tarihi itibariyle satın almak istese daha fazla bedel ödemek zorunda olacağı nedeniyle şimdilik ---- menfi zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı dilerse değişim hakkını, dilerse sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. Bu durumda Mahkemece davacının davasını neye hasrettiği açıklattırılıp, seçimlik hakkını ne şekilde kullandığı sorulmalı, değişim mi yoksa sözleşmeden dönmek mi istediği açıklattırılmalıdır. Değişim istediği taktirde aracın artık ... AŞ’ye devredildiği gözetilerek ve özellikle davacının daha üst model bir araca fark ödemeden sahip olma isteği nazara alınarak ve somut olayın özelliği itibariyle artık aynı model aracın üretilmediği de gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekir. Tüketici bunun yerine sözleşmeden dönme ile bedel iadesi isteminde bulunduğunu açıklaması halinde bu taktirde de Davacı tarafından vekalet verilen ... Limited Şirketi’nin bu devir nedeniyle davacıya bir bedel ödeyip ödemediği araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir....
Yani, tazminat davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir. Eldeki davada, davacı ---- tarihinde yapılan satış sözleşmesi ile takas olarak ve üzerine ---- verilerek anlaşmaya varılan ve davacı tarafından alınan ------ makinesinin ayıplı olduğu iddia edildiğinden, davacının ayıp iddiasını ve ayıp sebebiyle uğradığı maddi ve manevi zararı ispat etmesi gerekmekte olup, ispat yükü davacı taraftadır. Alıcının ayıba karşı seçimlik hakları TBK 227 maddesinde düzenlenmiş olup; "Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, ücretsiz onarım hakkının kullanılmasına rağmen maldaki ayıbın giderilemediği/onarımın yapılamadığı, arızanın devam ettiği iddiasına dayalı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. Bu itibarla, dava dilekçesinde talebin ücretsiz onarım hakkının kullanılmasına rağmen ayıbın giderilemediği ve arızanın devam ettiği iddiasına dayalı sözleşmeden dönme ve satış bedelinin iadesi talebine ilişkin olduğu açıkça belirtilmiş ve yerel mahkemece bu yönde yargılama yapılarak istinaf incelemesine konu karar verilmiştir....