Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

mevcut oluştuğundan müvekkilinin dolaptan istediği faydayı göremediğini bu sebeple müvekkili tarafından üründeki söz konusu ayıp fark edildiğinde müvekkilinin buzdolabını aldığı davalı satıcı şirkete başvurulduğunu ve dolapta bulunan sıkıntılardan dolayı değiştirilmesini veya parasının geri verilmesini talep ettiğini, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un uyarıncça maldaki ayıplardan dolayı satıcının sorumlu olduğunu, öncelikle buzdolabının ayıpsız yenisi ile değişimine, değişim olmadığı taktirde ayıplı malı satın alırken ödenen bedelin, ayıbın meydana geldiği ve satıcıya başvurulan tarih olan 09/09/2020 tarihinden itibaren işlemiş olan ve bu günden sonrada işleyecek yasal faiziyle birlikte müvekkile iadesi ve 4.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır. 6502 sayılı yasa 11/3. maddesinde “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.” düzenlemesi mevcuttur....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince misli ile değişim bunun mümkün olmaması halinde bedel iadesi yönündeki terditli kararın usul ve yasaya, Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, öncelikle kararın bu yönden bozulması gerektiğini, Ayıp iddialarını kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın, yasanın öngördüğü ayıp ve ihbar yükümlülüğüne uygun davranmadığını, bu nedenle de dava hakkının ortadan kalktığını, ancak ilk derece mahkemesinin, ayıp ve ihbar yükümlülüğüne uyulmamasına rağmen esasa ilişkin inceleme yaparak yasaya aykırı davrandığını, Davaya konu araçta davacı iddialarının aksine üretimden kaynaklanan ve hukuken “ayıp” olarak nitelenebilecek herhangi bir kusur bulunmamasına rağmen mahkeme kararında aracın ayıplı olduğu kabul edilerek misli ile değişim, mümkün olmaması halinde bedel iadesine karar verilmesinin usule, hukuka aykırı ve haksız olduğunu, bunun yanında dosyaya sunulmuş olan bilirkişi raporları...

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince misli ile değişim bunun mümkün olmaması halinde bedel iadesi yönündeki terditli kararın usul ve yasaya, Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, öncelikle kararın bu yönden bozulması gerektiğini, Ayıp iddialarını kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın, yasanın öngördüğü ayıp ve ihbar yükümlülüğüne uygun davranmadığını, bu nedenle de dava hakkının ortadan kalktığını, ancak ilk derece mahkemesinin, ayıp ve ihbar yükümlülüğüne uyulmamasına rağmen esasa ilişkin inceleme yaparak yasaya aykırı davrandığını, Davaya konu araçta davacı iddialarının aksine üretimden kaynaklanan ve hukuken “ayıp” olarak nitelenebilecek herhangi bir kusur bulunmamasına rağmen mahkeme kararında aracın ayıplı olduğu kabul edilerek misli ile değişim, mümkün olmaması halinde bedel iadesine karar verilmesinin usule, hukuka aykırı ve haksız olduğunu, bunun yanında dosyaya sunulmuş olan bilirkişi raporları...

    indirimi ile telafi edilmesinin mümkün ve davacı tarafından kabul edilebilecek mahiyette olmadığı, davacının amaç ve beklentilerin karşılanmadığı, aracın ekonomik değerini azaltan böyle bir ayıba tüketicinin katlanmasının beklenemeyeceği, davacının seçimlik hakkını ayıpsız misli ile değişim yönünde kullanmasının iyiniyet kurallarına aykırı olmadığı, tarafların hak ve menfaatleri değerlendirildiğinde aşırı bir dengesizliğe neden olmadığı, tüketicinin aracı ücretsiz onarıma zorlamanın ve ya bedel indirimine zorlanamayacağı, davacının seçimlik haklarından ayıpsız misli ile değişim talebinin yasal koşullarının oluştuğu anlaşılmakla Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan davanın KABULÜ İLE; Dava konusu Opel Corsa marka, 2020 model, VXKUPHNKSL4308339 şase nolu, 34 XX 521 plakalı ayıplı aracın davalılar tarafından aynı özelliklere sahip ayıpsız misli ile değiştirilerek davacıya verilmesine, Dava konusu otomobilin ayıpsız misli ile değiştirilmesinin mümkün bulunmaması halinde ( fatura...

    İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş, bölge adliye mahkemesi tarafından başvurunun esastan reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir . 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacının ayıp oranında indirim talebine yönelik temyiz itirazlarına gelince; 6502 sayılı yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....

      Öte yandan davacının dava öncesinde keşide ettiği ihtarnamede aracın misliyle değişimi seçimlik hakkı kullanılmış olup, işbu davada da misliyle değişim talep edilmiştir, bu bakımdan mahkememizce de TBK'nın 227/son maddesine uygun olarak aracı misliyle değişimi yönünde hüküm verilmiştir. ---- B.A.M ---- sayılı ilamı da bu yöndedir.) Diğer taraftan değişimi talep edilen aracın karıştığı kaza nedeniyle değer kaybına uğradığı, aldırılan bilirkişi raporuna göre araçta meydana gelen değer kaybının 5.000,00 TL olduğu anlaşıldığından bu tutarın davacıdan alınarak davalılara verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Bilirkişi incelemesi ile araçta mevcut bulunan boya kusurunun boyanın orjinal olması nedeniyle üretimden kaynaklı olduğu mütalaa edilmiş, mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. 4077 sayılı kanun gereğince tüketici, aldığı ürünün ayıplı çıkması halinde ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Verilen kararın hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozması halinde ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkının da değerlendirilmesi gerekecektir. Somut olayda da iadesine hükmedilen aracın satın alındığı tarih, davacının elinde uzun zaman boyunca herhangi bir yakınma olmaksızın kullanılmış olması, ayıbın mahiyeti dikkate alındığında mahkemenin ayıp oranda hakkaniyet gereği bedel indirimi seçeneğini değerlendirmemesi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulmasını gerektirir...” gerekçesiyle karar bozulmuştur....

          GEREKÇE: Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı misli ile değişim isteğine ilişkindir. Davacının 12.05.2017 T3 Şirketinden dava konusu 104.298,68 TL fatura bedeli ile satın aldığı, diğer davalı şirketin aracın ithalatçısı/distribütörü olduğu anlaşılmaktadır. Davacı dava konusu araçta multimedya sorunu ve boya kusuru nedeniyle misliyle değişim talebinde bulunmuştur. Dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerden dava konusu araçtaki multimedya sorunu nedeniyle 04.07.2017, 12.07.2017 ve 10.08.2017 tarihlerinde serviste işlem gördüğü anlaşılmaktadır....

          DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, ayıplı mal nedeniyle misliyle değişim veya bedel indirimi istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, İlk derece mahkemesince, dava konusu aracın gizil ayıplı olduğu kabul edilerek misli ile değişimine karar verilmiş davalı tarafça karar istinaf kanun yoluna getirmiştir. Somut olayda; dava konusu aracın 16/07/2013 tarihinde 60.458,57- TL bedel karşılığında davacı tarafından davalıdan satın alındığı, sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4. maddesi hükmü gereğince, tüketici satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi yada ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir....

          UYAP Entegrasyonu