. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan PVC boru satın aldığını, borular karşılığı 106.185.00 YTL bedelli çek verdiğini, ancak daha sonra borularda üretim hatası bulunduğunun anlaşıldığını belirterek satış sözleşmesinin feshine, malların davalıya iadesine, davalıya çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, satılan boruların ayıplı olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yanlar arasındaki satım akdi nedeniyle önce 113.500.00 YTL bedelli çek verildiği, satılanda bulunan ayıp nedeniyle yapılan anlaşma neticesinde satış bedelinde indirim yapılarak 106.185.00 YTL bedelli ikinci bir çekle ilk çekin değiştirildiği, davacının seçim hakkını bedelde indirime gitmek suretiyle kullandığı, bundan sonra sözleşmenin feshini talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Bir başka deyişle davalı ayıp savunmasında bulunmakta, mahkemece süresinde ayıp ihbarı yapıldığının ispatlanamaması nedeniyle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Ayıp ihbarının yapıldığı savunması tanık dahil hür türlü delil ile ispata elverişlidir. Somut olayda davalı taraf cevap dilekçesinde tanık deliline başvurmuş, davanın açıldığı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 06.11.2013 tarihli ara kararı ile delillerin somutlaştırılması için 6100 sayılı HMK'nın 140/5. maddesi gereğince kesin süre vermiş ve bu süreden sonra görevsizlik kararı verilerek dosya esasa ilişkin hüküm kuran Asliye Ticaret Mahkemesine intikal etmiştir....
Davacı vekili, 06/06/2019 tarihli ıslah dilekçesiyle özetle, ayıp sebebiyle fazla ödendiği belirtilen ayıp sebebiyle bedelde indirim olarak 8.000,00- TL.'nin satış tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talepli olarak ıslah etmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin davalılardan satın aldığı aracın 9 ay içinde 20 defa arıza yapması nedeniyle araçtan gerektiği gibi yararlanılamadığını, yapılan tespite göre araçtaki arızaların bir kısmının hayati tehlike yaratabileceğinin ve üretim hatası olduğunun belirlendiğini ileri sürerek araç bedelinin iadesine veya bedelde indirim yapılarak tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının müvekkilinden satın aldığı aracın kullanımdan ve dış şartlardan kaynaklanan arızaları dışında üretim kaynaklı arızasının bulunmadığını, ayıp ihbarının süresinde ve usulüne uygun yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
olduğunu, ayıp oranında satış bedeli olan 74 bin lira üzerinden bilirkişi marifetiyle yapılacak inceleme neticesinde indirim kararı ve yapılan masraflar nedeniyle daha sonra arttırılmak üzere 500,00TL tazminat kararı verilmesini talep etmiştir....
Bu doğrultuda, araçta yapılan komple motor değişiminden sonra ayıp halinin ortadan kalktığı, aracın kullanım süresi ile km değerinin karşılaştırılmasından, araçtan faydalanamama halinin süreklilik kazandığının söylenemeyeceği, aracın değer kaybının 44.000 TL olduğu belirtilmiştir. davacının dava dilekçesinde aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde araç alım bedelinin iadesini talep etmişse de 22/06/2023 tarihli ıslah dilekçesinde aracı alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim talep ettiği anlaşılmakla davacının davalıya yönelik ayıp oranında bedelde indirim talepli davasının kabulüne, 44.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının maddi tazminat talebi yönünden dava dilekçesinde ileri sürülmeyen davanın sonradan ıslah yoluyla talebi mümkün olmadığından maddi tazminat talepli davası bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Mahkeme buna dayanılarak bedelde indirim yapmıştır. Ancak bedelde indirim yapılmasına ilişkin bilirkişi raporu yeterli inceleme ve araştırmaya dayanmayıp denetime elverişli değildir. Bu durumda davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazları da gözetilerek bilirkişiden ek rapor alınıp sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna ve eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen sebeple hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
; müvekkili tarafından davacı tarafa ayıp nedeniyle indirim faturası düzenlendiğini; bedelde indirim yapılmasının müvekkilin seçimlik hakkı olduğunu ve bu hakkın kullanılmasının herhangi bir gerekçe ile kısıtlanmasının hukuka aykırı olduğunu; tüm bu deliller birlikte değerlendirildiğinde davacının davasında haksız olduğunun ortaya çıktığını belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı TBK 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır....
Somut olayda ise davacı tarafından ayıp oranında bedelde indirim hakkının kullanılabilmesi için yasal koşulların mevcut olmadığı zira dava tarihi itibariyle aracın oranımının tamamlanmış olduğu ve garanti kapsamında onarımın gerçekleşmesi nedeniyle onarım bedelinin davalı satıcı/sağlayıcı tarafından temin edildiğinin kabul edilmesinin gerektiği, zira kanundaki ifadesi ile de ''bedelde indirim'' seçimlik hakkının muadili olan ''ücretsiz onarım'' hakkının kullanılmış olduğu, mahkememizce tevdii ile denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre de bu hususun teknik olarak değerlendirildiği anlaşılmıştır. 6502 Sayılı Kanunun 11 inci maddesinde ''Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11.1.2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir.'' hükmü düzenlenmiş olmakla davacıya talebi 6100 sayılı HMK 31 inci maddesine göre açıklattırılmış ancak açıkca tazminat talebi olmadan açılan ve bu doğrultuda ıslah beyanı da olmayan...
- K A R A R - Davacı vekili, davacı şirketin davalıdan halı yıkama makinesi satın aldığını, satın alınan makinede ortaya çıkan gizli ayıp niteliğindeki eksik ve arızalar sebebiyle maldan yararlanmanın imkansız hale geldiğini ileri sürerek taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ile makine bedeli olan 61.422,90 TL’ nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davaya konu makinedeki ayıp iddiasına ilişkin olarak davacı tarafından süresinde bir ayıp ihbarı yapılmadığını, davacının iddia ettiği arızanın kullanım hatasından kaynaklanmış olabileceğini belirterek davanın reddini istemiştir....