Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda aracın gizli ayıplı olduğu, davacının seçimini bedel iadesi yönünden kullandığı açıktır.Yeni alınan bir araçta bu denli çok arızanın meydana gelmesinin araçtan beklenilen faydayı ve sürekli kullanımı engeller nitelikte bulunduğu, bu nedenle davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin yerinde olduğu, Mahkemece de bu ilkeler dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; davaya konu aracın gizli ayıplı olduğu ve süresinde ayıp ihbarının yapıldığı, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesinin kabul kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddî olay ve hukukî değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, bu suretle davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1 maddesi hükmü gereğince esastan reddine karar verilmiştir....

onarılamayacak seviyede zarar gördüğünün tespit edildiğini bu sebeple aracın motorunun imalat kaynaklı ayıplı olduğu sonuç olarak ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu motor arızasının kullanım kaynaklı olmadığı, motorun onarılması halinde ikinci el piyasa değerinin 8.404,33 TL olduğu belirtilmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 Sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, tüketici tarafından açılan ayıplı mal nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile manevi tazminat istemine ilişkindir....

iddiasını kanıtlaması gerektiğini, aracın ayıplı olduğuna kanaat getirilse dahi en fazla ayıp oranında bedel indirimine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin yokluğunda yapılan tespit işlemi sonucu alınan bilirkişi raporunun delil teşkil etmesinin mümkün olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir....

    Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır. Bu hususlar uyarınca davalının aracın teslim edildiğini ispatlayamadığı, aksi halin kabulü halinde dahi aracın ayıplı olduğu, bu haliyle davacının seçimlik haklarından sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkını kullanmasının ayıbın niteliği gereğince uygun olduğu kanaatine varılmıştır....

    Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/150 esas sayılı dosyasıyla ayıp nedeniyle menfi tespit davası açıldığını ve bu davada da aynı fatura incelendiğinden, davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada, davanın, faturaya dayalı olarak yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davalının Çorum 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/150 esas sayılı dosyasıyla ayıp nedeniyle menfi tespit davası açtığı, bu davada da inceleme konusu aynı fatura olduğundan davanın kesinleşmesinin beklenildiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği, kararın kesinleştiği, söz konusu kararın davalı lehine olduğu gerekçesiyle davanın reddine, kötü niyet tazminatı talebinin de reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, faturaya dayalı olarak yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir. Davalı Çorum 2....

      DAVALI VEKİLİNİN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; km düşürme işleminin müvekkilinin aracı satın aldığı tarihten önce yapıldığının ortada olduğunu, bilirkişi tarafından tespit edilen 23.000 km düşürülmesi nedeniyle aracın değeri konusunda aşırı bir zarar oluşmayacağının ortada olduğunu, düşük bir zarar sebebiyle TBK 227/3 maddesi gereğince sözleşmeden dönme yerine bedelden indirilmesine karar verilmesinin hakkaniyete daha uygun olacağını, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava; araç sözleşmesinden kaynaklanan ayıp iddiasına dayalı sözleşmeden dönme, bedel iadesi ve tazminat talebine ilişkindir....

      Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür... ” şeklindeki düzenlemeye göre, tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ancak, kanun tarafından korunan sözleşme taraflarından tüketicinin yanında, kurulacak hükmün sözleşmenin diğer tarafı olan satıcı için de orantısız güçlükleri de beraberinde getirmemesi gerekir. Ayıbın öneminin aracın kullanımına ve beklenen faydaya bir etkisinin olmaması, aracın ayıplı ve ayıpsız değeri arasındaki farkın araç bedeli nazara alındığında azlığı yani karşılıklı menfaatler dengesi ile hukukun temel prensibi olan hakkaniyet kuralları değerlendirilerek ayıp nedeni ile bedel indirimi veya tüketicinin diğer seçimlik haklarını kullanıp kullanmayacağının tesbit edilmesi zorunludur....

        den satın almış olduğu aracın üretimden kaynaklı gizli ayıplı bulunduğu iddiasıyla aracın misliyle değiştirilmesi, olmadığı takdirde de bedel iadesi talep etmiş olup, davalılar ise ayıp iddialarını kabul etmediklerini, ayıp söz konusu olsa dahi bu ayıbın basit şekilde giderilebileceğini, misli ile değişim ya da bedel iadesi şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, davanın kabulüne ve aracın misli ile değişimine, manevi tazminat isteminin ise reddine karar verilmiş, bu karar süresi içerisinde davalı vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılamada alınan, ve Yıldız Teknik Üniversitende öğretim görevlisi olan Doç Dr....

        Kaldı ki dosya kapsamında davalı tarafından,davacının ihbar yükümlülüğünü süresinde yapmadığına ilişkin bir itirazı da bulunmamaktadır.Bu durumda ayıp ihbarının BK 198. maddesine göre süresinde yapıldığının kabulü gerekir. Hal böyle olunca Kullanım hatasından kaynaklanmayıp üretimden kaynaklanan ve zaman içinde ortaya çıkan ayıplar gizli ayıp olup, aynı yasanın 4/4. Maddesi gereğince " satılan malın ayıbı tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz" hükmü uyarınca gizli ayıbın varlığı halinde tüketici malın değiştirilmesini ya da Bedel iadesi hakkını kullanabilir....

          UYAP Entegrasyonu