Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, 1.7.2005 tarihinde satın aldığı aracın defalarca arızalandığını, yasal tamir süresinin aşıldığını, araçtaki esaslı hata nedeniyle aracın kabulünün mümkün olmadığını ileri sürerek, ... olduğu bedelin tahsilini talep etmiş,davalı ise yasal tamir süresinin aşılmasında davacının kusurlu olduğunu,bedel iadesi şartlarının oluşmadığını savunmuştur. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4. maddesi hükmü gereğince tüketici satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıdan, verdiği bedelin iadesini, ayıp nispetinde bedelin tenzilini, ayıbın giderilmesi için gerekli onarımın yapılmasını, son olarak da aracın yenisi ile değiştirilmesini isteyebilir....

    Somut olayda davacı, davalı şirketten satın aldığı soğutucu sisteminin ayıplı olduğunu ileri sürerek bedel iadesine isteminde bulunmuş, davalı ise ürünün ayıplı olmadığını servisin soğutucu sisteminin onarmasını bizzat davacının engellediğini savunmuş, mahkemece bilirkişi raporu hükme esas alınarak davacının sözleşmeden dönerek bedel iadesi isteminin reddine, satış bedelinden 3.000,00 TL indirim yapılmasına karar verilmiş, karara karşı taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulmuştur. Taraflar arasında malın satışı hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf, malın ayıplı olup olmadığı, bedel iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarındadır. 6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....

    İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasındaki satış sözleşmesine konu iki adet halı yıkama makinesinin ayıplı olduğu iddiasıyla davacı tarafından sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi aksi halde ayıpsız misli ile değişim talebi ile uğranılan menfi ve müspet zararların tazmini talebine ilişkindir. Davacı vekilinin dava dilekçesinde talep sonuçları ile mahkememizin ----- tarihli dava değerinin tespiti ve harcın yatırılmasına ilişkin ara kararlar birlikte değerlendirildiğinde, davanın değerinin --- olduğu, taleplerinin ise ayıplı olduğu iddia edilen makineler yönünden ödediğini iddia ettiği bedel olan ------ iadesi, satılan için yapılan giderler yönünden şimdilik ------, başka firmadan alınan makine için ödenen bedelden şimdilik ---- uğranılan kar kaybı nedeniyle şimdilik ---- olduğu görülmüştür....

      Dava ayıplı olduğu iddia edilen ev eşyalarının (köşe takımı, baza, duvar ünitesi, yemek odası, yatak odası, sandalye, zigon sehpa ..vs) bedel iadesine ilişkindir. Mahkemece, bazı eşyalar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış düzenlenen rapor doğrultusunda karar verilmiş ise de; dava konusu olan ve ayıplı olduğu iddia edilen eşyalar ayrı ayrı tespit edilerek, ayıplı olan eşyaların üzerindeki bu sorunların neden kaynaklandığı üretim hatası mı yoksa kullanım hatası mı olduğu, ayıp imalat hatası ise ayıbın açık ayıp mı gizli ayıp mı olduğu hususunda yeterli bir inceleme yapılmadığı anlaşılmaktadır....

        HUKUK DAİRESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinden kaynaklanmaktadır. Kararın temyiz incelemesi görevi Yargıtay Yüksek 3. Hukuk Dairesine ait olup, 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 21/2 maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60/3 maddesi gereğince dosyanın anılan Yüksek Daireye gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 03.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          gerçek bir arıza içeriğini yansıtmayan iş emirleri aştırmak sureti ile kötüniyetli olarak açılan huzurdaki davada davacının bedel iadesi talep etme hakkının bulunmadığını, gerek Tüketici Yasası gerekse Garanti Yönetmeliği Esasları uyarınca bedel iadesi için aranan şartların oluşmadığını, Garanti Belgesi Uygulaması Esaslarına Dair Yönetmelik 14....

          Davalılar, zamanaşımı süresinin dolduğunu, araçta ayıp bulunmadığını, arızanın kullanımdan kaynaklandığını, bedel iadesi şartlarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini dilemişlerdir....

            Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür” hükmünü getirmiştir. Somut olayda davacının 2.8.2005 tarihinde satın aldığı kameranın arızalanması üzerine davacının 25.8.2006 tarihinde servise başvurduğunda, kameranın lens motorunda arıza olduğu kendisine söylenip,tamirinin davacı tarafından talep edilmediği, dava dilekçesi ve tarafların beyanları ile dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu verilen dosyadaki bilirkişi raporunda,kameradaki bu arızanın üretimden kaynaklı gizli ayıp olduğu ve bu haliyle kullanılmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir. Bilirkişinin bu açıklamalarından kameranın, 4077 sayılı kanunun 4/1 maddesindeki anlamda ayıplı mal olduğu anlaşılmaktadır....

              A.Ş vekili, davacının ayıp ihbarını süresinde yapmadığını, arızanın garanti kapsamında giderilebilecek nitelikte olduğunu, ancak davacının tamiratı kabul etmediğini, araçtaki arızanın sürüş emniyetini engellemediğinden yenisi ile değişim talebini kabul etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı Mercedes Benz Türk A.Ş vekili, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, araçtan faydalanmayı etkileyecek ayıbın olmadığını aracın davacı tarafından kullanılmaya devam edilmesi nedeniyle davanın reddini savunmuştur....

                Her ne kadar davaya konu aracın ayıplı olduğu yapılan bu teknik inceleme sonucu kesinleşmiş de olsa davacı tarafından aracın satın alınma tarihinden dava tarihine kadar yaklaşık beş yıl süre ile kullanılmaya devam edilmiş olması ile araçta tespit edilen ayıbın aracın kullanımını etkileyen bir nitelik taşımaması dikkate alındığında bu ayıbın sadece aracın değerini etkileyen bir husus olduğu, sözleşmenin feshinin davalılar açısından ağır sonuçlar doğuracağı, aracın değeri ile aracın boyasındaki ayıptan kaynaklanan değer kaybı karşılaştırıldığında araç bedelinin iadesi yerine ayıp nispetinde bedelin tenzili yoluna gidilmesinin hakkaniyete uygun olacağı anlaşılmaktadır. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında bir kısım üyelerce dava konusu araçta tespit edilen boya kalınlığının basit bir ayıp olmadığı bu nedenle ayıbın giderilmesi için aracın iadesinin istenilmesinin uygun olacağı ileri sürülmüş ise de yukarıda açıklanan nedenlerle çoğunluk tarafından bu görüş benimsenmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu